Siz ve karşınızdaki insanı mükemmelleştiren şey, aranızdaki farklılıklardır; sadece sevgili ve ya arkadaş olarak değil, aynı zamanda ayrı ayrı bireyler olarak.
Sevdiklerimizin kritik hatalarını göstermenin her ne kadar onların yararına olduğuna ikna olmuş olsak da şundan emin olmalıyız ki bu hareket ilişkimizi daha kötüye götürmekden başka bir işe yaramaz.
Gerçek şu ki, en azından şimdilik, sevdiğimiz biriyle bile bir tartışmanın en ateşli anında kendimizle ilgili hiçbir şeyi göremeyiz.
Şimşekler çakan gözlerimizi göremeyiz çünkü onlar sadece yükselen ateşin sorumlusunu aramaktadırlar.
Sesimizdeki meydan okuyan tonu duyamayız çünkü kızgınlığımızın, hayal kırıklığımızın, dargınlığımızın ya da öfkemizin haklılığını kanıtlamak için sesimiz, kafamızdaki sesler tarafından basdırılmışdır.
Ve içimizde giderek biriken bu baskılara neredeyse hiç duyarlı değiliz çünkü rahatsız edildikleri için- karşımızdakinde- bir neden arayıp, her zaman bulabilen bu bilinçdışı güçlerin çıkardıkları gürültü yüzünden uyuşmuş hale geliyoruz.