Finley'in ilk okuduğum kitabı 'Vazgeçebilmek' adlı kitabıydı. "Vazgeçmeyin, vazgeçmeniz gerekmez sadece geride bırakın." sözü beni çok derinden etkilemişti. Bu okuduğum ikinci kitabı 'Sevebilmek' ise sevmenin gerekliliklerini, bi insanı olduğu gibi sevmenin inceliklerini, ilişkide partnerinizi değiştirmeden sevdiğinizde değişimin geleceğini çok akıcı ve yer yer ağır olmakla birlikte muhteşem bir şekilde anlatmış. Koşulsuz sevmek gerek her ne olursa olsun çıkarsız, şartsız sevmek böyle sevginin önünde hiçbir engel barınamaz. Şair diyor ya "İyilik eden mükafat beklediği an tefecidir." sözü de bunu destekliyor. Her kim olursa olsun karşılık beklemeden yapılan iyilik her zaman yerini buluyor. Yeterki iç huzur dengemizi sağlıklı oluşturalım. Bu kitapta en çok etkilendiğim cümleyle bitirmek istiyorum. Finley ; "Eğer 'gerçek aşkı' istiyorsak, sadece aşina olduklarımızı veya bize çekici gelenleri değil, birisini sevmekle gelen bütün hediyeleri kabul etmeliyiz. "
Vazgeçebilmek kitabının öğretisi,
'geride bırakmak' ;
Sevebilmek kitabının öğretisi ise,
'tüm hediyeleri kabul etmek' oldu.