Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevgi – Biçimleri, Boyutları ve Paradoksları

İlham Dilman

Sevgi – Biçimleri, Boyutları ve Paradoksları Gönderileri

Sevgi – Biçimleri, Boyutları ve Paradoksları kitaplarını, Sevgi – Biçimleri, Boyutları ve Paradoksları sözleri ve alıntılarını, Sevgi – Biçimleri, Boyutları ve Paradoksları yazarlarını, Sevgi – Biçimleri, Boyutları ve Paradoksları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kalbimi sevdiğim insana vermişimdir. Bu beni incinebilir halde savunmasız bırakan bir güven ve iman edimidir: Kalbimi aziz tutmak veya kırmak ona kalmıştır. Eğer kalbimi kırarsa beni de yerle bir eder. İnsanların sıklıkla sevgiden korkup kaçmasının sebeplerinden biri de budur. Birini sevebilmek, kendini ona bağlayabilmek belli bir cesaret ister. 
Bencillik, kişinin her davranışında kendisi için bir ödül beklemektir. Sokrates tarzı bir insan, adaleti ya da fazileti, ödül için veya bencilliği için düşünmez. Bu tarz bir insan, erdemleri düşünürken kendi çıkarlarını görmezden gelir.
Reklam
Sevmek haddizatında incinebilir olmaktır.Herhangi bir şeyi severseniz, kalbiniz kesinlikle incinir, hatta "muhtemel" kırılır.
Sevgi vakadan vakaya değişen o kadar çok farklı duygu, temayül ve arzuyu bir araya getirir ki sonunda insan hayatı içinde sevginin pek çok farklı ifadesi olur. Sahip olma, ele geçirme, dokunma, iletişime ve bir tür birliğe geçme, tefekkürde bulunma, sevilen kişiden keyif alma, sevilen aracılığıyla yaratma veya dogurma, verme, özen gösterme, koruma, sevgiye layık olma arzularından bahsetmiştim. Bu arzu ve eğilimler güzellik, yani sevilenin sevenin gözünde taşıdığı büyü, onun duygularındaki aziz yeri tarafından esinlenir. Sevgi belki de sevilenin bir keyif nesnesine dönüştüğü bir algı biçimi olarak daha iyi tarif edilebilir. Ya da gözetme ve bağlılıkla örneklendirilen bir irade yaklaşımı olarak da tarif edilebilir. Sevgi aynı zamanda bir ilişki tarzıdır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Şu veya bu biçimiyle cinselliğin, yetişkin cinsel sevgisinde. ki sevgiyle özdeş olan çocuk sevgisinin bir parçası olabilmesinden, kimse genel anlamda sevginin cinsel mahiyeti hakkında büyük bir çıkarıma ulaşmamalıdır. Freud'un yaptığıysa tam olarak budur. O sevgiyi zorunlu olarak illa ki bir cinsellik ifadesi olarak görür. Bu bağlamda iki farklı kelime kullandığını görmek de ilginçtir: hem “libido,” hem de “eros” kelimelerini kullanır, Erostan bahsederken cinselliğin sevgiyle özdeşleşerek kazandığı özellikleri kastetmektedir, örneğin yaratıcılığı. Böylece bunu bir “ölüm içgüdüsü”nün, temel ifadesini yıkıcılıkta bulan bir içgüdünün karşısına yerleştirir. Bu yüzden onun sevgiyi cinsellikle özdeşleştirmesi sevginin insan hayatına ne katabileceği konusunda bazen onun görüşünü kısıtlarken, bazen de onun önplana çıkartmak istediği de zaten bu kısıtlılıktır. Ama bunlara daha sonra değineceğim. Şu an cinsel sevgi dahil olmak üzere sevgi hakkında görüşüyle ilgileniyorum.
Sevgiye gelince, bence, sevgiyle pek az alakası olan çok sayıda cinsellik ifadesi olduğu gibi, aynı şekilde cinsellikle pek az alakası olan sevgi biçimleri de vardır. Duygulanım bir tür sevgi biçimidir. Ama Freud'un aksine ben, elbette bir cinsellik ifadesi olabilse de bu haliyle duygulanımın cinselliğin bir parçası olmadığını iddia edeceğim. Bir insan ya da hayvanın kişide bir duygulanım uyandırıp kişinin doğal olarak onu kucaklamak istemesi pek çok durumda cinsellikle tamamen alakasızdır. Cinsek lik elbette saf bir duygulanım veya dostluk ilişkisine dahil olabilir, o zaman duygulanım cinsel bir mahiyet kazanır. Ama bu, duygulanımın baştan beri cinsel olduğu anlamına gelmez; öyle olabildiği gibi olmayabilir de.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Sevginin bir parçasının da güven olduğunu söyledim. Sevilen kişinin bu güveni zedelemesi seven kişinin duyduğu sevgide onu yaralamaktır. Ahlaki hisler olan yüz üstü bırakıldığı hissi, güvenine ihanet edildiği hissi bizatihi sevginin verdiği tepkilerdir, yani maşuğuyla kurduğu ilişkinin etkileşimi içinde büyüyüp serpilmiş bir sevginin tepkileri. Bu yüzden Özen, “sadakat, “güven” ve “sorumluluk” gibi nosyonların, âşığın maşuğa karşı tavrını betimlemek için kullandığımız nosyonlar olması şaşırtıcı değildir: Bu da bizatihi sevginin parçası olan bir tavırdır. Bu, cinsel sevginin bir parçası olan arzuya zorla dayatılmaz, zaten onun da parçası onun mahiyetinin bir veçhesidir.
Ama sevgi ne kadar derinleşirse, o ölçüde karşılık almadan devam edebilir. Hatta hanımından saklanırken, kendini onun bilfiil hizmetine adayarak feragatini bile kendi gelişimini sağlayacak besin haline getirebilir. Tabii bu şekilde sevmek için karakter ve özdenetım şarttır ve bunlar da olgun bir kişiliğin göstergesıdir.
Birini seversem onun acılarına ve keyiflerine karşı hassas olurum. Onun acıları benim de acılarım olur, onun başarısı ve keyfi bana da keyif verir. Ona karşı duyduğum sevgide ne kadar olgunlaşırsam, onun eşliğinden de o kadar az bencilce bir keyif alırım: Yani, onun adına keyif alırım. Hissettiğim keyif, onunla özdeşleşmenin gelgeç keyfi değildir. Yani onun benden ayrı olduğunu, onun bağımsız varlığını kabullenirim. Bu tarafsızlık değildir; benim ona bağlılığımın biçimini gösterir.
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.