"Bir insanın gözlerimin içine bakarak acılarımı keşfetmesinden korkarım; bana yönelik acıma duygusu besleyip, olduklarından daha farklı davranmaya başlarlar. Acılar paylaşılınca azalmazlar, aksine daha da büyürler."
Üniversitede tanışıp evlenmiş 2 aşığın, Teoman ile Sevi'nin hikayesi ile geldim. Sevgili Yazarımız 'un eseri 'Sevgili Bella' ile..
Birbirlerini bu kadar seven 2 kişinin kader bağlarının böylesine düğüm olması.. Teoman'ın intiharından sonra toparlanamayan Sevi, kendisini soru işaretlerinin içinde bulur.
Teoman'ın neden intihar ettiğini bilemez, bir an da sevdiğini kaybetmenin acısıyla baş başa kalır. Tabii, maddi yetersizlikler de eklenir.. Evindeki antikaları, tabloları satışa çıkarmaya başlar ve bir gün üniversite hocasının aramasıyla Sevi'nin soru işaretlerine bir ışık doğar.
Teoman'ın günlüğüyle karşılaşan Sevi, sevdiği adamın gerçekliğiyle de yüzleşmiş oluyor.
Peki ya Bella bu hikayenin neresinde?
Günlük tarzında yazılmış bir eser. Konuşmalar, anılar arasında gidip geliyor. İlk başlarda konuşmalar arasında kafam biraz karışır gibi oldu ama hikayeye alıştıkça elimden bırakamadım. Severek okuyacağınıza eminim :)
"Gösterin ve öğretin canım sevdiğim insanlar, çünkü ben artık nasıl yaşanması gerektiğini bilmiyorum."
"Hatıralar can acıtmaktan başka işe yaramıyor."
Kitapla Kalın. Saygılar