Koca bir daire çizip kaybolmuş anılara dönmek istediğimizde zamanın doğrusal çizgisinden kaçabilmek için Güneş'ten ve Ay'dan yardım isteriz ama hiçbir şey geri gelmez,..
Necib Mahfuz, Kahire üçlemesi serisinin bu ikinci kitabında, Ahmet Abdülcevat ve ailesini anlatmaya devam ediyor.
Aradan yıllar geçmiş, aileye yeni üyeler katılmış. Aileden ve çevresindeki insanlardan maalesef ki gerek ölümler ve gerekse başka sebeplerden dolayı ayrılanlar olmuştur. Artık 1910 lu yıllar gerilerde kalmış, 1920 li yıllar yaşanmaktadır.
Serinin bu ikinci kitabı olan Şevk Sarayının ilk üçte birlik bölümünde yazar, ailenin yıllar sonraki bu yeni şeklini özetledikten sonra, son üçte ikilik kısmında esas olaylara giriyor. Saray Gezisinde Ahmet Abdülcevat ön planda olarak tüm aile fertleri , geniş bir şekilde anlatılırken, Şevk Sarayında ağırlıklı olarak olaylar, Ahmet Abdülcevat, Yasin ve Kemal üzerinden kurgulanmaktadır. Diğer aile fertleri ve kişiler sadece gerektiği ölçüde anlatılmaktadır. Dönemin gelişen siyasi olaylarına ise daha nadir ve satır aralıklarında yer verilmektedir.
Sonuç olarak, Şevk Sarayı da beğenerek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı. Okunmasını da tavsiye ederim.
Güzel bir rüyadan gözyaslari içinde uyadigin oldumu hiç? Rüyalar çabuk unutulur ama gözyaslari ya da göz yaslarinin getirdigi anilar ölümsüz sembollere dönüsür.