Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyahatname

Ibn Fadlan

En Eski Seyahatname Gönderileri

En Eski Seyahatname kitaplarını, en eski Seyahatname sözleri ve alıntılarını, en eski Seyahatname yazarlarını, en eski Seyahatname yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oğuzlarda, Cücenlerde, Moğollarda su tabu idi. Onu kirletmemek gerekiyordu. Vücudu, elbiseleri suda yıkamak yasaktı. Onlara göre suda yıkanma kötü ruhları celbeder, şimşeklerin, yıldırımların boşanmasına sebep olurdu. Suyun yere dökülmesi suçtu. Cengiz Yasası’nda da yıkanma yasaktı. Bir kap ile elin, yüzün üzerine su dökülebilirdi. Eski Şamanistler elbiselerini yıkamazlar, giyebildikleri kadar giyerlerdi. İnsanın su kullanmasının, yıkanmamasının büyü sebebi olduğuna inanırlardı.
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Seyahat kitaplarını genelde severim ancak bu kitapta yazar Turkleri biraz fazla barbar göstermiş. Kitabın içerisinde de biraz bilgi hatası var gibi. Yazarın yaşadıkları enteresan olaylarda var okumanızı tavsiye ederim...
Seyahatname
SeyahatnameIbn Fadlan · Bedir Yayınları · 201175 okunma
Reklam
Tigin benimle beraber yürüyordu. Yanında bir Türk vardı, onunla Türkçe konuşuyordu. Bir ara Tigin güldü. "Bu Türk sana 'Rabbimiz bizden ne istiyor?! Soğuktan bizi öldürecek. Ne istediğini bilsek onu kendisine takdim ederdik,' diyor." dedi. Ben de "Ona söyle, Allah sizden 'Lâ ilâha illâ'llah' demenizi istiyor" dedim. Türk güldü. "Bilsek yerine getirirdik" dedi.
Bulgarlarla ilgili kısımdan:
Erkekler, kadınlar nehre iner hep beraber çıplak yıkanırlar. Birbirlerinden kaçmazlar. Bununla beraber asla zina etmezler. Aralarından zina eden birini, kim olursa olsun, dört kazık çakıp kollarından ve bacaklarından bu kazıklara bağlarlar. Balta ile onu baştan ayağa ikiye bölerler. Kadın için de aynı cezayı verirler. Bundan sonra zina eden kadın ve erkeğin parçalarından her birini bir ağaca asarlar. Yüzerken kadınların erkeklerden gizlenmesi için çok uğraştım. Fakat başaramadım. Hırsızı da zina yapan kişi gibi öldürürler.
Bir gün Bulgar hükümdarına sordum. "Ülken geniş, malın çok, vergilerin fazla. Niçin Halife'den bir kale yapmak için önemsiz bir miktarda para istedin?" dedim. O da "İslam sultanlarının (Halifelerin) devletlerinin parlak, mallarının helalinden elde edildiğini gördüm. İşte bu sebepten para istedim. Eğer kendi mallarımla gümüşten veya altından bir kale yapmak istesem yaparım. Halife'nin parasından uğur gelmesini beklediğim için bahsedilen parayı istedim." dedi.
Reklam
Türkler bütün milletler içinde en iyi ok atandır. Onlardan bir adamın erkek çocuğu doğarsa büluğa erinceye kadar onu bakar, yetiştirir. Büluğa erince ona bir yay ile oklar verir. Evinden çıkarır, "Çarene bak" der. Bundan sonra çocuğu yabancı sayılır.
Cürcâniye'de birkaç gün kaldık. Bu sırada Ceyhun Nehri baştanbaşa dondu. Buz kalınlığı on yedi karıştı. Atlar, katırlar, eşekler, öküzler tıpkı yoldan geçer gibi üzerinden geçiyordu. Buz da hiç kırılmıyordu. Üç ay boyunca bu hâlde kaldı. Öyle bir yerdi ki zemheri kapısını aralamış gibi olduk. Burada kar yağdıkça beraberinde hep şiddetli bir rüzgâr esiyordu.
Sayfa 18 - Cürcâniye (Gürgenç): Amuderya (Ceyhun) Nehri'nin kıyısında bulunan Cürcâniye,Emevîler zamanında fethedildi.Bu şehir Araplar tarafından "Türkistan Kapısı" olarak nitelendirilmekteydi. Selenge YayınlarıKitabı okudu
İbn Fadlân der ki, Türklerin tümü sakallarını tıraş eder, sadece bıyıklarını bırakırlar. Öyle ki kocamış ihtiyar bir adamın sakalını tıraş edip çenesinin altını bıraktığını, bu şekilde sırtına bir post attığını görürsün. Bu haliyle uzaktan bakınca kesin teke gibi gelir adama.
Sayfa 28 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.