Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyahatname

Evliya Çelebi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir dervişe: Nerden geliyorsun? demişler. Kar rahmetinden geliyorum, demiş. O ne diyardır? demişler. Soğuğu ere zulüm olan Erzurum'dur, demiş. Orada yaz olduğuna rast geldin mi? demişler. Vallahi, on bir ay, yirmi dokuz gün sâkin oldum. Halk hep yaz gelecek, dediler. Ben göremedim, demiş.
|Erzurum ŞehriKitabı okudu
Kedinin biri bir damdan diğer dama sıçrarken arada donup kalmış, Sekiz ay sonra bahar gelince, don çözülünce miyavlayarak yere düşmüş.
|Erzurum ŞehriKitabı okudu
Reklam
Nitekim büyüklerin dediği gibi “ Zeki insanlar aklını kullanan insanlardır ama daha zeki insanlar başkalarının aklını kullananlardır”.
"Vaktâki bir kedi bir damdan bir dama pertâb ederken iki dam arasında cāmid olup, sekiz aydan Nevrûz-ı Harzemşâhî geldikde mezkûr kedinin donu çözülüp mırnav deyüp yere düşer. Bu bir meşhûr latîfe-i darb-ı meseldir."
Evliya Çelebi’ye Babasından Öğüt
Bir gün “Hoş geldin Bursa seyyahı, sefa getirdin” dedi babam. Oysa benim nereye gittiğimi kimse bilmiyordu. Ya da ben öyle zannediyordum. “Babacığım! Bu fakirin Bursa’da olduğunu nereden bildiniz?” deyince babam: – Sen 1050 senesi Muharrem ayında kaybolduğun gece, ben nice etkili dualar okudum. O gece rüyamda seni gördüm. Bursa’da, Emir Sultan
Amber-i Çin Camii
Kırım’da zengin bir tüccar cami yaptırmaya başlar. Binlerce kişi toplanır, yardım eder. O sırada inşaatın yanından bir ticaret kervanı geçer. Kervan on katar deve, misk ve amber yüklüdür. Kervan sahibi selam vermez. – Ey kervan sahibi, nereden gelip nereye gidersiniz? Yükünüz nedir? Diye sorarlar. Ama kervan sahibi oralı değildir. Kasıla kasıla geçer gider. Cami yaptıran tüccar kızar. Adamlarıyla kervanı çevirir. Adamları, develerin üzerindeki bütün yükü indirirler. Yükte ne kadar misk ve amber varsa, sahibinin gözünün önünde, hepsini çamura katarlar. İnşaatın harcını, su ile değil de misk ve amberle kararlar. Kervancı ne yapacağını bilemez. Hayret içinde oradan oraya koşuşturmaya başlar. Konuşur ama kimseye dinletemez. Tüccar onu alıp evine götürür. Büyük bir ziyafet verir. Yemekten sonra develerine altın yükleyip: – Var şimdi git can kardeşim. Ama selamı unutma! Der. Kendini de bir şey sanma. Cami tamamlanır, ismini Amber-i Çin Camii koyarlar. Ne zaman ki yağmur yağsa, cami duvarları pek güzel kokar. Hatta ben, denemek için toprağından bir parça alıp ateşe koydum, hakikaten amber koktu.
Reklam
Bir Pehlivan Gösterisi  
Ortaya bir pehlivan çıktı. Def çalıyor, iki adamı da oynuyordu. İki adam birbirine sarıldılar. İkisi bir vücut oldu. İki başlı, dört kollu ve dört ayaklı, şaşılacak bir şey meydana geldi. Bir zaman öylece ortada döndüler. Sonra havuzun içine düştüler, kayboldular. İki adam, vücutları pul pul iki ejderha oldu. Bahçedeki insanlar nereye
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.