Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası

Hacı Zeynel Abidin-i Meragai

Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası Gönderileri

Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası kitaplarını, Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası sözleri ve alıntılarını, Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası yazarlarını, Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
390 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Seyahatnâme-yi İbrahim Beg
''Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası'' başlığı eseri tam olarak yansıtıyor. Kanımca eser hem seyahatname hem de siyasetname özelliği taşıyor. Ateşli bir vatansever olarak Mısır'da yaşayan İbrahim Bey, babasının vefatından sonra memleketi İran'a gitmeye karar verir. İbrahim Bey, Mahbube isimli bir akrabasını sevmektedir lakin onun
Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik Belası
Seyahatname-i İbrahim Bey veya Vatanseverlik BelasıHacı Zeynel Abidin-i Meragai · Alter Yayıncılık · 20192 okunma
Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz...
“Bilimin olması için güvenlik ve adalet lazım. Bunun ikisi de düşünce ve yazı (basın) özgürlüğü olmadan hiçbir yerde sağlanmıyor...” ... (Yazım yılı: 1896, Yayın yılları: 1897 Kahire, 1911 İstanbul)
Sayfa 339Kitabı okudu
Reklam
Düşünce - Basın Hürriyeti Üzerine
Ne yazık ki, bizim memlekette milletin ileri gelenleri henüz düşünce özgürlüğü ve yazı hürriyetinin zevkini tatmamışlar. O büyük nimetin ülkenin refahına, devletin ve milletin kıvancına ne kadar gerekli olduğunu bilmiyorlar.
Sayfa 338Kitabı okudu
Eğer bundan kırk elli sene önce zalimin elinden zulüm gören herkes haykırsaydı, feryat etseydi, haksızlığı kendine ve diğerlerine uygun görmeseydi, zulüm görmeyenlerde mazlumların durumuna korkuyla bakmasalardı, her seyyah kendi gözlemlerini iyi ve kötü art niyetsiz ve kasıtsız yayınlasaydı, kuşkusuz bugün memleketin süregelen bu hastalıklarının tümü iyileşmeye yüz tutup, ülke ve milletin yapısı hastalık ve illetlerden şifa bulurdu. Ne yazık ki hepsi ''bana ne'' dediler ve geçtiler. Fakat çok geçmeden her ne olduysa kendilerine olduğunu görecekler. O zaman ellerini ateşe uzaktan tutmuşlarsa, bugün kendileri o ateşin tam ortasındalar.
Sayfa 338Kitabı okudu
Bu perişan durumdan hiçbir zaman ümitsiz olmamak lazım, çünkü bir milletin azim ve gayreti karşısında hiçbir güçlük direnemez.
Sayfa 335Kitabı okudu
Deyim: İmamdan bir beklentisi varsa cemaatle namaz kılmak :)
Onların işleri güçleri birbirinin haklarını çiğneme, yakınları ziyareti kesme, insaniyetsizlik, insafsızlık ve kötü niyetliliktir. Fakat hal böyleyken beş kişi bir araya geldiğinde; - Yahu kardeşim dünya beş gün, öteki dünyayı da düşünmek lazım, diyorlar. Fakat hepsi diliyle yalan söylüyor, yaparken inkar ediyor. Onların akıllarından geçmeyen şey hesap gününün sorgusudur. Hayırlar yapıyorlar fakat zenginleri doyuruyorlar, fakirleri değil. Onların işleri hep iki yüzlülük üzerinedir. Beklenti ve çıkarı olmayan hiç kimseye selam vermiyorlar. İmamdan bir beklenti içinde olduklarında cemaatle namaz kılıyorlar.
Sayfa 279Kitabı okudu
Reklam
Yasanın İşlevi Nedir? (19.yy'dan Bir Tarif)
Valilerin elinde vilayetle ilgili kağıt üzerinde derli toplu bir şey olması lazım ki, insanlar hakkında cinayete, mal ve mülke ait işlerde onun içinde bulunan maddelere bakarak hareket etsinler. Yamukluklar ve yanlışlıklar zamanla doğruluğa yönelsin, suçluyu padişah öldürdü veya vali hapsetti demeleri yerine, onu yasa hapse attı veya onun idam kararını yasa verdi desinler.
Sayfa 250Kitabı okudu
Milletin ayrılığına kendi gönüllerindeki cemaati vesile kabul ediyorlar. Kendi uğursuz ve kirli çıkarlarını düşünme uğruna vatan hizmetine hazırlanan her talihsize zalim diyorlar ve insanları onlara bağlılık konusunda sakındırıyorlar. Giysisini biraz kısaltan herkese Avrupa hayranı diyorlar, onun selamına karşılık vermiyorlar. Müslümanlığı dervişlerin giydiği hırka ve yamalı elbise de görüyorlar ve ''Görünüşü insan pek çok iblisin de olduğunu'' hiç söylemiyorlar.
Sayfa 230Kitabı okudu
Bilindiği gibi İran şehirlerinde ''Nereye gitsen gökyüzü aynı renktedir.'' Hiçbir yerde ticaretin gelişmesi, ülkenin ve milletin durumuyla ilgili yararlı işlerin yapılması için birleşmeden, vatan ve vatandaş sevgisinden bir iz yok. Bu şehirlerde yaşayanlar da basitinden soylusuna, zayıfından güçlüsüne kadar gelişme ve uygarlığın her türlü hallerinden habersizler.
Sayfa 220Kitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.