Şeyh Said: Bir Dönemin Siyasi Anatomisi

Bahadır Kurbanoğlu

En Beğenilen Şeyh Said: Bir Dönemin Siyasi Anatomisi Gönderileri

En Beğenilen Şeyh Said: Bir Dönemin Siyasi Anatomisi kitaplarını, en beğenilen Şeyh Said: Bir Dönemin Siyasi Anatomisi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Şeyh Said: Bir Dönemin Siyasi Anatomisi yazarlarını, en beğenilen Şeyh Said: Bir Dönemin Siyasi Anatomisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TÜRK ULUSALCILIĞINDAN KLONLANARAK GELİŞEN KÜRT ULUSALCILIĞI
Kemalistler "başarmışlardı"! Attıkları tohumlar hem ülke sathında, hem de ülke dışında yeşermiş, halkları asırlardır bir arada tutan İslam'a ve değerlerine düşmanlığa dayalı katliam, tecavüz, Tedip, Tenkil, tehcirlerle oluşturulan mezarimden kendini taklit eden nur topu gibi bir ulusalcılık daha türemişti. Abdülmelik Fırat'ın da Uğur mumcu'ya dediği gibi; Bu konuda da başöğretmen M.K. olmuştu!
Sayfa 386Kitabı okudu
İlginç bir yaklaşım
1960 darbesi öncesinde Türkiye tarihinde iki darbe yaşandığı söylenebilir. Bunlardan ilki; çok renkli, çok sesli ve Mustafa Kemal'in kişisel ihtiraslarının ve gizlediği mefkurelerin farkında olanlardan müteşekkil Birinci Meclis'in çeşitli provokasyon, suikast ve ayak oyunlarıyla feshedilip, yerine Baas ya da Mübarek rejiminin "seçilmiş"lerine benzer tarzda atanmış'lardan oluşan İkinci Meclis'in oluşturulmasıdır. Bir diğeri ise; Şeyh Said kıyamının öncesindeki koşulları da belirleyen bir gelişme olarak, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurulmasının ardından, halkta oluşturduğu teveccühün farkına varılıp, Şeyh Said hadiseleriyle "irticakârane" bağı bulunduğu iddiasıyla kapatılıp, basın da dahil tüm siyasi muhalefetin ortadan kaldırılması idi. Şeyh Said kıyamının öncesindeki koşullara, bizzat iktidar erkinin kendi gözlüğünden bakmak ne demek istediğimizi anlaşılır kılacaktır.
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
Hepsi masum, kim çıkardı ya bu isyanı
- Bu isyan hareketinden sizin tabii olarak haberiniz vardır. Bizi bu hususta tenvir ediniz. -Evvelden haberim yoktu. Piran'da zuhur etti ve her tarafa bulaştı. Ben hatta sarığımı ayaklarına attım, gitmeyiniz dedim, fakat dinlemediler gittiler.
Sayfa 277 - Şeyh Abdullah, İstiklâl MahkemesiKitabı okudu
"İngilizler Türkiye'ye önerdiler. Eğer Türkiye Kürtlere otonomi vermeyi açıklarsa, İngiltere Musul'dan çıkacaktı. Ancak Türkiye böyle bir otonomiyi kabullenmektense, Musul'u İngiltere'ye bırakmayı uygun buldu. Bunlar da gösteriyor ki, Kürtler kendi kaderlerini belirlemek istiyorlarsa, ayaklanmak zorundadırlar."
Sayfa 70 - Azadî liderlerinden Bitlis Milletvekili Yusuf ZiyaKitabı okudu
- Şeyh Sait Efendi, siz elinizle top mermisi tutuyor, üfleyerek teyyareyi yere attırıyormuşsunuz öyle mi? - Ne o doğrudur, ne de o. Bunu kim söylemişse yalandır.
Sayfa 275 - İstiklâl MahkemesiKitabı okudu
İnsan, belli bir hedefe de kilitlense, hakikati ne kadar gizlemeye/örtmeye de çalışsa, mızrak çuvala sığmıyor ve bir şekilde kendini gösteriyor.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
"Şeriat-ı Ğarayı Muhammediye"den bahseden, hilafetin kaldırılmış olmasından duyduğu ızdıraptan söz eden bir şahsiyetin (şeyh said) nasıl olup da "din ve hilafet yalanıyla 400 yıldır aldatılıyoruz"diye başlayan bir metne imza atacağına inanılır.
Sayfa 113Kitabı okudu
"Bir şey yokken bu kadar Muhammed ümmetinin kanını döktürmek caiz miydi Şeyh Efendi?" "Günahtır filhakika. Fakat ben fetva almıştım. Yoksa yapmazdım."
Sayfa 273 - İstiklâl MahkemesiKitabı okudu
Asıl araştırılması gereken konu,"milli mücadele"yıllarında Doğu bölgelerinde bir tek ayaklanma söz konusu olmamış, aksine İstiklal mahkemelerinde yargılanan pek çok Ferdin ailesi ve aşiretlerinden binlerce şehit verilmiş, Doğu cephesi işgallere karşı ciddi bir müdafaa hattı oluşturmuşken, nasıl olup da 1925'lerden 1939'lara kadar bir an bile duraksamayan isyanlar sebebiyet verildiği ve hangi politikaların ne amaçla ortaya konduğudur.
138 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.