Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeytan Banliyöde - Zahatopolk

Bertrand Russell

Şeytan Banliyöde - Zahatopolk Gönderileri

Şeytan Banliyöde - Zahatopolk kitaplarını, Şeytan Banliyöde - Zahatopolk sözleri ve alıntılarını, Şeytan Banliyöde - Zahatopolk yazarlarını, Şeytan Banliyöde - Zahatopolk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zahatopolk (4)
Aklıbaşında insanların güneşle, ay hakkındaki o palavralara inandığını mı sanıyorsun sen? Çok iyi tanıdığımız, iğrendiğimiz İnka'nın takvime göre, yılda bir Tanrılaştığına inanıyor muyuz sanki biz? Kutsal gecede onu esinleyen hiçbir dinsel itki olmadığını bal gibi biliyoruz hepimiz; ama hiçbirimiz çıkıp da ortalığı karıştırmıyoruz bu yüzden; çünkü biliyoruz ki ne denli temelsiz olursa olsun, Devlet'e yararlı bu inanç. Hükümetin saygı görmesine, anavatanda ve dış ülkelerde düzenin sağlanmasına yardım ediyor. Herkes senin gibi düşünmeye başlarsa ne olur, hiç düşünmedin mi? Peru'da karışıklık çıkar, dışarda ayaklanmalar olur; çok geçmeden bütün uygar dünyanın düzeni çatırdamaya başlar. Düşüncesiz kız! İnka'ya kurban edilmek istemiyormuş! Aslında kaba bir prense değil de Yasa, Düzen ve Toplumsal Denge'ye kurban edileceğini anlayamıyorsun demek?
Sayfa 109 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979, Kapak: İbrahim NiyazioğluKitabı okudu
Zahatopolk (3)
Ama bütün bu korkular da, korkudan doğan mitler de, mitlerin yücelttiği insanlar da boş ve değersizdir. Zahatopolk Tanrı değil, yalnızca kaba bir adam; birçok bakımdan hayvandan da aşağı birisi. Freia'nın kurban edildiği törenin kutsal olan hiçbir yanı yok. Tanrılar, korkularımızın yarattığı o gecemsi karanlığın üstüne düşen koyu gölgelerden başka birşey değil. İnsanın bedenini ortadan kaldırabileceğini sandığı güçlerin önünde boyun eğmesi. Bu geçici düzen içinde, bir tek andan başka birşey olmayan o sonsuz anı değerlendiremeyen zamanın tutsaklığını gösteriyorlar. Ben boyun eğmem böyle yalancı bir üstünlüğe.
Sayfa 106 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979, Kapak: İbrahim NiyazioğluKitabı okudu
Reklam
Diotima gizli düşüncelerini hiç açmasa da, annesi, babası kızlarında kendilerini çok üzen bir düşünce pervasızlığı görüyorlardı. Tartışmaları kendi akışına bırakmak gibi kötü bir huyu vardı Diotima'nın; oysa önce sonucu saptamak, sonra tartışmayı ona göre yürütmek gerekirdi. Diotima'nın bu tutumunda yıkıcı, tehlikeli birşey vardı.
Sayfa 95 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979, Kapak: İbrahim NiyazioğluKitabı okudu
Zahatopolk
Üzülse de gene inancını yitirmiyordu Thomas, çünkü ona göre Zahatopolk'un katı kuralları olmasa çökerdi toplum; evrensel bir kargaşalık çıkardı. Kafasında canlandırdığı ve herkesin herkesle savaşa tutuştuğu bu kargaşalıkta uygarlığın bütün iyi yanlarının yok olacağından korkuyordu. Bilim, sanata ne olurdu o zaman? Düzenli aile yaşamı diye birşey kalır mıydı? Birbirine düşman sürülerin her yere yayılan çarpışmalarının getireceği yıkıma karşı nasıl bir korunma yolu bulunabilirdi. Thomas'a öyle geliyordu ki bütün bu korkunç şeyler ancak oturmuş, geleneksel katı kurallarla önlenebiliyordu.
Sayfa 93 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979, Kapak: İbrahim NiyazioğluKitabı okudu
Şeytan Banliyöde (2)
Dr. Mallako böyle konuşurken düşüncelerim birden tersine işlemeye başladı. Onun kötü olduğuna iyice inanıyordum. O, dünyayı yok etmek istediğine göre, dünyayı ortadan kaldırmayı istemek de kötü bir şeydi. Oysa dünyayı kendimin ortadan kaldıracağımı kurduğum zaman, kötülükleri temizleyeceğimi düşünerek sevinmiştim. Bu işi şimdi o yapacağına göre, nefretti utkuyu kazanacak olan. Onun başarılı olmasına izin veremezdim.
Sayfa 66 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979, Kapak: İbrahim NiyazioğluKitabı okudu
Şeytan Banliyöde
'Onun ölümünden beri para bakımından sıkıntım yok, ama yaşamımın o ilk yıllarını hiç unutamadım; annemin katı yürekliliğini, komşuların acıma bilmezliğini, açlığı, arkadaşsızlığı, acı dolu günleri, o koyu umutsuzluğu. Ondan sonra talihim döndü; ama bütün bunlar yaşamımın asıl dokusu olarak kaldı. Nefret etmediğim bir tek insan yoktur. Acıların en büyüğünü çekmesini istemeyeceğim bir tek, bir tek varlık düşünemiyorum.
Sayfa 65 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979, Kapak: İbrahim NiyazioğluKitabı okudu
Reklam
'İnsanlık baştan sona büyük bir yanlış,' diye düşünüyordum. 'İnsanlar olmasa evren daha güzel, daha temiz olacak. Bir Eylül sabahında güneş doğarken çiğler elmas parçacıkları gibi parladığında her ot yaprağını bir güzellik ve eşi bulunmaz bir saflık kaplıyor: Bu güzelliğe günahkâr gözlerin baktığını, o temizliği acımabilmez, karanlık tutkularla kirlettiklerini düşünmek korkunç bir şey. Bu güzellikleri gören Tanrı'nın, nasıl olup da, bütün bunları kendine benzeterek yarattığını söylemek saygısızlığında bulunanlara göz yumduğunu anlayamıyordum. 'Belki de,' diye düşünüyordum, 'Nuh'un zamanında yarım yamalak yerine getirilebilen o Tanrısal Amacı iyice gerçekleştirmek bana düşecek!'
Sayfa 58 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979, Kapak: İbrahim NiyazioğluKitabı okudu
Korkusuzca herkesin paylaştığı bir mutluluk içinde yaşanmalı.
145 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.