Çağrı kendinden ödün vererek baba işini seçmiş ve polis olmuştu. İkiz kardeşi Tuğrul'un okuyabilmesi için yapmıştı bunu. Birimiz okusak yeter demişti annesine. Yıllar sonra psikiyatri okumuş ve doktor olmuştu Tuğrul. Bir gün ölüm bilgisi geldi Çağrı'ya. Ancak kardeşi kendisini öldürecek biri değildir. Bu kuşku onu matkap gibi olayın ardına dek delmeye itti. Bir yandan ASELSAN mühendislerinin dosyası yeniden açılmış ve onunla ilgilenirken elde ettiği bilgiler ile kardeşinin ölümü de kesişmeye başlar.
.
Ancak geçmişten gelen bir kadın; Vera. İntikamın soğuk yüzlü, ak saçlı, koca gözlüklü biçimde cana gelmiş kişisi. Ne istiyordu da yeniden ortaya çıkmıştı yıllar sonra. Tuğrul'un hocası Ergin Özden'den ne istiyordu? Olaylar sarmal bir duruma geldikçe gizem artıyor, kovalamaca hızlanıyor ve ölümler yine başlıyordu. Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen ülkeler nasıl bir oyun oynuyordu? Üstelik bunu bellekleri yöneterek mi yapıyorlardı? Havada bilimkurgu kokusu da olan bir kurgu.
.
Olay örgüsü gerçeklerle yoğrulmuş güzel bir polisiye gerilimdi. Öneririm. Yazarın dili akıcı, sıkmayan anlatımı ve biçemi ile de sürüklüyor. İlk okuduğum betiği ama son olmayacak sanırım. CERN'de Tanrı Parçacığı aranırken Çağrı Şeytan Parçacığını bulabilecek midir?
.
İntikam yemini ederken gerçekleri gerçekten öğrenmelisiniz.