Şeytan Ye Diyor!

Kemal Özer

En Eski Şeytan Ye Diyor! Sözleri ve Alıntıları

En Eski Şeytan Ye Diyor! sözleri ve alıntılarını, en eski Şeytan Ye Diyor! kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dr. Haluk Saçaklının iftarı nasıl açmak gerektiği hakkındaki uyarıları şöyle: "iftara bir bardak su, hurma veya zeytin ile başlayıp, ardından ılık bir çorba ile bir dilim ekmek yedikten sonra, 15-20 dakika ara verilmelidir. Bu sürede beyinden mideye giden açlık uyarıları kontrol altına alınır. Dr. Saçaklı'nın uyarısını dikkate alırsanız, siz de açlık hissini bastırmak için tıka basa yemek zorunda kalmazsınız. 2008'de yapılan bir çalışmada; hurmaların meyvesi ve çekirdeklerinden elde edilen özün, bir antibiyotik -gentamicin- olduğu, böbrek hasarını azaltmada etkin olduğu tespit edilir. Bilim adamları, hurmadaki antioksidan -E vitamini, askorbik asit ve melatonin -bileşik- lerin bu korumayı sağladığını belirtiyor. Hz. Enes (r.a) anlatıyor: "Rasülullah (s.a.v) buyurdular ki: " bir avuç çürük hurma ile de olsa akşam yemeği yiyin. Zira aksam yemeğinin terki, ihtiyarlık sebebidir.'" Tirmizi
"Sahip olduğumuz beden, bu dünyada bizi taşıyan tek taşıt. Ruhumuzun arabasını değiştirme şansımız yok. Ama arabaya daha kaliteli benzin koyarak ve bakımını yaparak, kullanma süresinini uzatmamız mümkün."
Sayfa 116 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
Dr. Haluk Saçaklı, bizleri bedenimize özen göstermemiz konusunda uyarıyor: "Sahip olduğumuz beden, bu dünyada bizi taşıyan tek taşıt. Ruhumuzun arabasını değiştirme şansımız yok. Ama arabaya daha kaliteli benzin koyarak ve bakımını yaparak, kullanma süresini uzatmamız mümkün." O halde hurma beden için en iyi ve sağlıklı yakıtlardan biri. Rafine kötü șeker ve tatandırıcılardan elde edilmiş şekerleme ürünleri yerine, hurma türlerini tüketerek hedonist tüketimden, Nebevi tüketime doğru önemli bir adım atmış oluruz.
TRABZON HURMASI
Trabzon hurması Buruk bir tadı olan ve iyice olgunlaşmışı daha makbul sayılan Trabzon hurması Türkiyede genellikle Akdeniz kıyılarıda yetişir ve yıllık olarak, ortalama 15 bin ton civarında üretilir. Önemli ölçüde Kuveyt, Ürdün, Almanya ve isviçreye ihraç edilir. Trabzon hurmasının ana memleketinin, Çin ve Japonya olduğu sanılıyor. Prof. Dr. Ömer Utku Çopur'a göre Trabzon hurmasının faydaları saymakla bitmiyor: "Trabzon hurması da karbonhidrat, protein, yağ, mineral ve vitamin zenginidir. Araștırmalar bu meyvede magnezyum, potasyum, kalsiyum, çinko ve fosforun yüksek oranlarda bulunduğunu gösteriyor. Yüksek düzeyde içerdiği askorbik asit ve fenolik bileşikler, Trabzon hurmasına yüksek düzeyde antioksidan özelliği sağlıyor. Sahip olduğu buruk tat, içerdiği yüksek miktardaki fenolik bileşiklerden kaynaklanmaktadır. Trabzon hurmasının kalp-damar sistemi hastalıklarına olumlu etkisinin yanı sıra, vücudu kansızlığa, vitamin eksikliğine, mide-bağırsak hastalıklarına ve soğuk algınlıklarına karșı korur. Son yıllarda yapılan araștırmalarda, kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürücü özelliğinin olduğu da tespit edilmiştir. Ayn zamanda, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekte, sindirim sistemi hastalıklarına iyi gelmekte ve kanserden korunmada önemli yer tutmaktadır." Trabzon hurmasının 6-15 cm. uzunluğundaki yaprakları da, en az meyvesi kadar değerlidir. Uzakdoğu ülkelerinde tbbi ilaç ve bitkisel çay olarak tüketilir. Trabzon hurması aynca çok õnemli bir lif kaynağıdır. Çözülemeyen liflerin, kolon kanseri riskini önlemede etkin rol oynadığı da belirtiliyor. Trabzon hurmasının tüketilme mevsimi, sonbahar aylanıdır.
Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Rasülullah (s.a.v) şöyle buyurdular:" Acve-hurması Cennet'tendir ve zehre karşı şifadır." Tirmizi, tıbb 22, (2068, 2069, 2070)
Arı, -genellikle- iki aylık ömrü olan minik bir varlıktır. Bu kısacık ömürde, 2 bin kilometre yol kateder. Arı, Yüce Yaratıcı'nın (c.c.) ona verdiği, altmış günlük ömürde vazifesini fıtratına uygun olarak, eksiksiz bir biçimde yerine getirmeye çabalar, 40-50 gram bal üretmeye çalışır. Arılar, bütün hayvanların en kazançlı ve en işkoliğidirler. Aralarındaki tembelleri ise, elbirliği ile kovanın dışına iterek, asalaklık ve tembelliğe izin vermezler. Koloniler halinde yaşayan ve dayanışmasıyla insanlığa muhteşem örnekler sunan arılar arasında, sosyal bir yapı vardır. Bir kovanda; bir ana arı, mevsimlere göre sayıları değișse de birkaç yüz erkek arı ile on binler hatta yüz binlerce işci arı bulunur. Ana arı, günde 1.500 ile 3.000 adet yumurta üreterek neslinin devamını sağlar. Kendi aralarındaki işbölümüne göre; arıların bir kısmı balmumu üretirken, bir kısmı peteklere bal doldurur, bir kasmı da kovana su taşıyarak bal inceltir.
Reklam
Hayatımıza lezzet katan bal, birçok hastalığımızın da dermanı olur: Mideye kuvvet verir. Hazmı gerekmediği için, kana kolayca geçer. Bel ve sırt ağrılarında ağrıyan yere sürülürse, ağryı azaltır. İştah açıcıdır. Çocukların zekalarını açar. Tansiyon düşürür Dişleri ve diș etlerini mikroplardan korur, ağızdaki yaraları tedavi eder. Balgam
Müslümanlar, savrula savrula yok oldukları süreci ne zaman sorgulayacaklar? Ne zaman hatırlayacağız, insanlığın birikimini elbirliği ile yok ettiğimizi?
Bu yeni nesil aslında hiçbir bitki, gıda maddesi veya ilacın kendi başına tedavi etmediğini, şayet parmağınız kesilirse iyileşmeyi sağlayanın dikiş, bandaj, ve ya iyot değil, bedenin kendisi olduğunu bilmiyor.
288 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.