Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeytanın Gör Dediği

Çetin Altan

Şeytanın Gör Dediği Gönderileri

Şeytanın Gör Dediği kitaplarını, Şeytanın Gör Dediği sözleri ve alıntılarını, Şeytanın Gör Dediği yazarlarını, Şeytanın Gör Dediği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Monarşik despotik, oligarşik ülkelerde, halktan toplanan paralarla devlet hazinesinden geçinenler kendilerini devletle özdeşleştirerek nafakalarını sağlayan halk insanlarına zürafanın pireye bakması gibi tepeden bakarlar. Demokrasilerde ise devletten geçinenler, kendilerini aylığa bağlamış olan vatandaşların hizmetinde olduklarını bilirler.
Yapı Kredi Yayınevi 2000 Sayfa: 298
Bilir misiniz ki insanlar kendilerinden daha hünerli kişileri, şayet onların ellerinde bir yaptırımcıkları yoksa, horlamaya yatkındırlar...
Yapı Kredi Yayınevi 2000 Sayfa: 106
Reklam
Neşe, kişi ve toplum enerjisinin olumluya kilitlenmesidir. Eğer bu enerji demagoji, riyakarlık, üretimsizlik, babalanma ve yutturmacalarla olumsuza kilitlenmişse, neşe orada sanık sandalyesinden bir türlü kalkamıyor ayağa…
Bir de sızlanır dururuz, neden bizden üst düzey insanlar çıkmıyor diye… Yanıtı basittir: Esprinin özgürlüğüne hak tanıyacak bir neşe ortaklığı olmadığı için.
Sanat ve bilimde yaş faktörü sadece biyolojiktir. Beyinsel bir farklılaşma yaratmaz, ister on altısında olsun, ister seksen altısında.
Genel olarak Türkler'de ne "bilimsel kuşkuculuk” gelişmiştir, ne de bir meslek sahibi olma tutkusu... Ucuz siyasetçiler ise kitlelerdeki bu ezikliği rahatlatmak için, yüzlerce yıldan bu yana sürüp duran bu tarihsel güdüklüğü "ulusal kültür" diye övüp durmakta, içi boş klişelerle Türk toplumunu çağdaş uygarlık katarından büsbütün koparmaktadırlar. Hem de niçin? Üç beş günlük beleş bir yaşam için... Ulusal kültürü çağdaş uygarlıkla buluşturmak şarttır. Bu da ancak düşünce ve anlatım ufuklarını genişletmekle olur.
Reklam
Hem ortaçağdan kurtulmak isteyip, hem de tutarlı bir akılcılığa ve "tabulara karşı çıkmaya" kızmak, hâlâ daha en temel çelişkimizdir. Yoksa kitaplara ve yazı adamlarına hâlâ daha yasakçı davranmayı bu kadar doğal mı karşılardık? Üstelik "çağdaş uygarlık düzeyine mutlaka varacağız" diyerek...
Sizin hiç Türkçe'yle sevişirken çocuğunuz oldu mu?
İhtiyarlara kızarak hayata başlayanlar, gençlere kızarak bitiriyorlar onu...
Kimsenin kendi çabası sonucu olmayan bir yaş faktörünün, kişi tarafından kendi üstünlüğü için bir koz olarak kullanılmak istenmesi, başka tür değerlerden yoksunluğun sonucudur çokcası... İster genç olsun ister yaşlı; insanlarda "analitik düşünceden" kopukluk oranı, yani dangalaklık oranı, her yaş kuşağı için aynıdır.
Reklam
Bir insanı daha doğarken kendi egemenliğinin uydusu yapma yöntemleri, toplumları mumya sargılar içinde dondurup, beyinsel dinamiğini yok etme yöntemleridir. Türkiye gerekli aşamaları gösteremiyor ve aynı kalıplar içinde oyalanarak sirkeleşiyorsa; "doğuştan Müslüman ve doğuştan Türk" olmanın başkaları tarafından dikte ettirilen koşullarına uyma zorlanması ötesinde, kendi özgür düşüncesiyle kişiliğini geliştiremediği içindir.
Neredeyse geçen yüzyılın başına kadar nice kasaba papazıyla köy hocası, "Dünyamızın" tepsi gibi düz olduğuna ve asla dönmediğine; şayet dönen bir şeyler varsa, onların da hepsinin "Dünyamızın" çevresinde döndüğüne inanarak öldüler. Hem de kendileri gibi düşünmeyenlerin Tanrı'ya karşı gelen birer cehennemlik günahkâr olduklarına kalıplarını basarak...
başarıyı çok da abartmamalı... Sağlığın yerindeyse, dünyanın her yerinde geçen bir mesleğin varsa, borcun da çok değilse, yeter o kadarı da...
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.