Sezai Karakoç'la Kırk Saat
Şakir DiclehanSezai Karakoç'la Kırk Saat Gönderileri
Sezai Karakoç'la Kırk Saat kitaplarını, Sezai Karakoç'la Kırk Saat sözleri ve alıntılarını, Sezai Karakoç'la Kırk Saat yazarlarını, Sezai Karakoç'la Kırk Saat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayın ikiye bölünmesi, ah , ne sakandal !!
Ayın ikiye bölünmesi, ah , ne sakandal !!
En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Her dönemde ortaya çıkan büyük şair ve düşünürlerin kafasında tasarladığı ve oluşturmak istediği bir nesil vardır daima. Mehmet Akif'in "Asımın Nesli" dediği, Necip Fazıl'ın "Büyük Doğu" dediği, Bediüzzaman Said Nursi'nin "Nur Cemaatı" dediği bu nesle Sezai Karakoç, "Diriliş Nesli" olarak nitelendirmektedir.
Bu nesil korku ve muştu neslidir. Geçmiş dönemde Tevfik Fikret'in "Haluk'un Nesli" dediği ve birçok olumsuzluklara haşır neşir olarak yaşayan o neslin dönemi kapanırken Akif'in, Asım'ın nesli diye nitelendirdiği şehit neslinin topraktan yeniden yeşermesi olarak "Diriliş Nesli Dönemi" başlıyor Karakoç'a göre.
Sayfa 66 - DicleKitabı okuyacak
İnanmış adam, bugünün imkansızlıklarıyla çevrildiği ve kuşatıldığı zaman dahi ileriye bakandır.
Sayfa 60 - DicleKitabı okuyacak
1955 yılının Eylül ayında, Siyasal Bilimler fakültesi'nin mali şubesinden mezun olan Karakoç, yeni bir hayata atılmanın eşiğindedir. O'na göre "Hayat bir koşu, yarıştır. Engelli koşu ya da sabotajlı yarış. Ruhun önüne çıkan engelleri devire devire varacağı hedef, yaşamaya anlam verecek ve anlam belirleyecektir. Kayıtlar ve şartlar çerçevesinde insan, bu koşuyu, bu yarışı amaçtan yoksun bırakmadığı, hedef doğrultusunda saptırmadığı anlamına kavuşturduğu ölçüde insandır. "
Sayfa 31 - DicleKitabı okuyacak
İlim
merdiven daya
çık aya
İman
al eline bastonu
sonu
sonsuza yürü
sürü sürü
putları kıra kıra
var(Var) 'a.
İlk yayınlanmış şiiri budur Karakoç' un. Sonraları, kitaplarına alacak güçte bulamadığı için bu şiir, sadece Büyük Doğu'nun sayfaları arasında kalır.
Sayfa 27 - DicleKitabı okuyacak
1933 yılı baharında Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde dünyaya geldim. Annemin değişiyle "Gülan ayında bir gün" de... Gülan, Mayıs'ın eski adı. Mayıs, bizim çocukluğumuzda halk diline yeni giriyordu, eskiler Gülan derlerdi, yani 'güller'...
Gülün açıldığı ay anlamında.
Sayfa 13 - DicleKitabı okuyacak