Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Su Tesisatçısı Uygarlığı Nasıl Kurtardı

Sifon

W. Hodding Carter

Sifon Sözleri ve Alıntıları

Sifon sözleri ve alıntılarını, Sifon kitap alıntılarını, Sifon en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hıristiyan azizler canla başla insanları yıkanmamaya teşvik ediyordu. Aziz Benedictus sağlıklı insanların asla yıkanmadığını ve erken gelişen Azize Agnes'in erdemlerinden birinin hiç yıkanmaması olduğunu buyuruyordu. Bugünlerde en çok "Tanrım beni barışının aracı kıl," duasıyla bilinen Assisili Aziz Francesco, pis insanların daha kutsal olduklarına inanıyordu. Bu banyodan tiksinme hali de, yerine geçirilen kültürlerin ve dinlerin uygulamalarına ve inançlarına bir tepkiydi. Gördüğümüz gibi, Romalılar hamamlara adeta tapıyordu; başlangıçta sadece hemcinslerin bir arada bulunduğu ancak gücünün azaldığı dönemlerde karma hamamlarda buluşuluyordu.
Sayfa 98 - Koç Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir ev, bir kasaba kurmakta, bir şehrin sağlığını ayakta tutmakta su tesisatçısının görevi çok büyüktür.
Sayfa 111Kitabı okudu
Hristiyan azizler canla başla insanları yıkanmamaya teşvik ediyordu. Aziz Benedictus sağlıklı insanların asla yıkanmadığını ve erken gelişen Azize Agnes'in erdemlerinden birinin hiç yıkanmaması olduğunu buyuruyordu. Bugünlerde en çok "Tanrım beni barışının aracı kıl" duasıyla bilinen Assisili Aziz Francesco, pis insanların daha kutsal olduğuna inanıyordu.
Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından biri olan, İndus Vadisi'nde yaşayan Harappalılar (MÔ 3000 civarı) her şeyden öte, bir meslek erbabının işiyle bilinir. Bugünün bilimcileri, bu kişinin ustalığına ve erken gelişmiş yeteneğine hayret eder. Tarih boyunca dünyanın dört bir yanında bütün toplumlar bu mütevazı meslek erbabının ellerinde doğdu. Haşin Spartalılar vakitlerini mızrak fırlatmak ve güç ve çeviklik gösterileri yapmakla geçirirken, parlak Atinalılar bu meslek erbabının eşsiz tertibatlar yaratmasına izin verdi. Romalılar, atıklarından sorumlu bir tanrıça belirleyerek, karmaşık inşaatlarına tapındı ve ona bugün de bildiğimiz adını verdi. Avrupalı keşişler, mucizelerini kendi manastırlarında sergilemesine izin verirken, komşuları pislikten ve hastalıktan kırılıyordu. Britanya İmparatorluğu ona tasarımları için ödül madalyaları verirken, Amerikalılar ve Fransızlar yakalamaca oyunundaki ebe gibi hep gerideydiler, her daim Britanyalı meslek erbabının işini taklit ediyor ama ona yetişemiyorlardı. İnsanlık tarihinin bu isimsiz kahramanı, elbette, giderlerin beyni, küvetlerin göbeği, duşların gücü, lağımların efendisi. . . mütevazı su tesisatçısıydı.
1998 yılına kadar katı lağımını denize döken bir İngiliz Medeniyeti
Londra, İngiltere'nin Avrupa Birliği kurallarına uyarak bu tür uygulamaları yasakladığı 1998 senesine dek, katı lağımını denize dökmeye devam etti. Bu sırada, Londra kanalizasyonlarının ve su kaynağının günümüzdeki işletmecisi, Barking' deki arıtma tesisinde yaktıkları metandan ürettikleri elektriği İngiltere ulusal şebekesine satmaya başladı. Kalan katı lağım pisliği de yakılıyor ve bu ısının türbinleri çevirerek ürettiği elektrik de şebekeye satılıyordu. Bugün, yürürlükteki bu daha katı kanalizasyon arıtma yönetmelikleri sayesinde, Thames'te 115 tür balık bulunuyor. Somon ve levrek hemen Londra Köprüsü'nün üstünden tutulabiliyor ve Thames, dünyadaki büyük metropol nehirlerinin en temizleri arasında yer alıyor.
Reklam
Yoksulların savunucuları, hiciv yazarları ve yerel gazeteler 1820'ler gibi erken bir tarihte nehri temizleme çağrısında bulundu, ama nafile. İktidardakiler, kendileri kişisel olarak etkilenene kadar bununla ilgili bir şey yapmadı. Bunun olması için de 1858 yazındaki "Büyük Koku"nun yaşanması gerekti." Bu sıcak ve nemli yaz boyunca, Thames'ten ve şehrin sokaklarından yayılan koku nedeniyle, gece uykudan uyanmak bile istifra etmek için insanı en yakın lazımlığa koşturmaya yetiyordu. Londra gazetesi City Press, "Sözün tükendiği yerdeyiz - [Thames Nehri] kokuyor ve bir kere o kokuyu içine çekenin bir daha unutması mümkün değil ve hatırlayacak kadar yaşarsa kendini şanslı sayıyor," diyordu. O kadar kötü bir kokuydu ki, insanlar buhardan dolayı öleceğini sanıyordu. Toplu halde şehri terk ettiler; Thames'in kıyısındaki yeni bir yapı olan Parlamento Binası'nın bekçileri, kokulu havanın etkilerini hafifletmek için, kıymetli binanın perdelerini kireç kaymağına batırıyordu.
1849' daki salgın sırasında bir hükümet istatistikçisi şöyle yazmıştı: "Kolera salgını ve ishalin şaşırtıcı artışıyla neredeyse aynı zamanda, tuvalet sistemi genel kullanıma açılmıştı; bunun bir avantajı gece gübresini evden dışarı çıkarmasıydı, ama eşzamanlı ve gereksiz dezavantajıysa, su tedarikinin yapıldığı nehirlere boşaltmasıydı." İngiltere'nin yenidoğan ölüm oranı yüzde elliye yakın arttı. Bebekler, belki de kendi ana babalarının atıklarıyla enfekte olmuş içme suyundan dolayı ölüyordu; zira sıklıkla Thames'ten alınan içme suyu, lağım boşaltım noktasından bir taş atımı mesafedeydi. Thames'te bir zamanlar gelişen bir faaliyet olan balık tutma, sadece gözünü karartanların yaptığı bir iş oldu. Son otuz yıldır tek bir somon tutulmamıştı ve bakteriler dışında Thames'te yaşayan tek canlı yılan balığıydı. Her tarafı sarmışlardı; dönemin en popüler balığı olmaları tesadüf değildi.
Bugün, su tesisatçısı çoğunlukla bir espri konusu. Usta çatalı, bu çok eski meslek hakkında çoğumuzun bildiği tek şey. Ancak su tesisatının çok daha derinlerden aktığı açık. (Bu arada web tabanlı bir pantolon askısı şirketi, yakın zamanda, usta çatalını sonsuza dek ortadan kaldıracağını iddia ettiği bir kayış aparatı geliştirdi. Aparat şu anda ürün testinden geçiyor. İlk yorumlara göre, usta çatalı çok yakında mazide kalabilir.) :D :D :D
Bunlar gibi su tesisatçılarına ve mucitlere bir zamanlar öyle değer veriliyordu ki, kraliyet ailesi bile onlara gıpta ediyordu. Kraliçe Victoria'nın oğlu Galler Prensi Edward'ın neredeyse tifodan ölmek üzere olduğu günlerde, bir su tesisatçısı, prensin kaldığı evdeki bozuk bir tuvaletten tifüs yayıldığını fark etmiş ve durumu düzeltmişti. İyileştikten sonra Prens Edward, "Eğer bir prens olmasaydım, su tesisatçısı olmak isterdim," demişti.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.