Kimse George Herbert'ün şu dizelerini susturulmuş bir fısıltı olarak okuyamaz:
Tahtaya vurdum ve bağırdım, "Yeter,
Başka ülkelere gideceğim!
Ne? Hep iç çekip özlem mi duymalıyım?
Kaderim ve hayatım özgür, yol kadar özgür,
Rüzgar kadar serbest, hazine kadar geniş.
Hala yerimde mi durayım?"
("The Collar" [Tasma])