Ne kadar yetenekli olursa olsun hiç kimse başlangıçta hemen büyüleyici eserler yazmaz; diğer taraftan, ilk çalışma her zaman "en taze" olandır, sanki o ana kadarki ömrünün tüm birikimi onda içerilmektedir.
1913 yılında, Saratov'dan Moskova'ya dönüşte vagonda yol arkadaşım olan hanıma sınırsız güvenilirliğimi kanıtlama amacıyla, "erkek değil, pantolon giymiş bir bulut" olduğumu söyledim. Söyler söylemez bu sözün şiir için kullanılabilecekken birden yayılarak ağızlara sakız olabileceğini, boş yere harcanacağını düşündüm. Dehşet içinde yarım saat bu hanımı sorguladım ve sözcüklerimin onun yalnızca bir kulağından girip diğerinden çıktığına ikna oldum.
İki yıl sonra "Pantolonlu Bulut" bana uzun bir şiirin adı için gerekti.