Hayal ne kadar hayal olsa yine az çok hakikatten doğar. Hakikati hayalden, hayali hakikatten ayırmak vasfının kazanılması pek çok ayrıntılı tecrübelere bağlıdır. Bu yüzden hakikate benzer çok hayaller, hayale benzer çok hakikatler bulunduğunu hiçbir vakitte dikkatli bakışlardan ve muhakemeden uzak tutmamalıdır.
asıl ciddi aşkı dil söylemeden önce insanın gözleri, çehresi, hâl ve tavrı onu meydana koyar. hatta belli etmemek için iltizam olunan ihtiyatlar asıl büsbütün işin meydana çıkmasına sebep olur.