Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şimdi Değilse Ne Zaman?

Nurdan Özkan

En Eski Şimdi Değilse Ne Zaman? Sözleri ve Alıntıları

En Eski Şimdi Değilse Ne Zaman? sözleri ve alıntılarını, en eski Şimdi Değilse Ne Zaman? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sizinle başarı arasında duran tek engel, korkularınız ve önyargılarınızdır.
Onu ilk kez bir radyo programında dinlemiştim. “Bir karınca, eğer isterse bir fili yiyebilir” demişti. İlk duyduğumda saçma geldi ve bir anlam verememiştim. Sonra ekledi, “Belki de milyonlarca kez ısırmak zorunda kalabilir. Ama eğer ısrarla devam ederse, bir karınca bir fili yiyebilir”
Reklam
Nasıl ki, yaşamda her şeyin bir başlangıcı bir de sonu vardır, o halde hiçbir son bir bitiş değil, sadece bir sonuçtur!
Hiçbir şey bitmiyor, kendi paralelinde sadece sonuçlanıyor. Mücadele ettiğimiz yere kadar, gücümüzün yettiği yere kadar… Gerisi yüce yaratıcının takdiridir ve en son karar da onundur.
Parmaklarının arasından akıp giden yıllar için öfkelenme!
Örneğin Thomas Edison, başına gelebilecek en büyük felakette bile yenilgiyi kabul etmemiştir. 9 Aralık 1914 gecesi Edison’un fabrikası bir yangında enkaz haline gelmiş. Bir hayat boyu süren emek ve gayretlerinin neticesi adeta birkaç saat içinde kül olmuştu. O soğuk kış gecesi yangını kontrol altına almaya çalışan itfaiyecileri seyreden Edison büyük bir şaşkınlık içindeydi. Ertesi sabah fabrika enkazını gezen Edison, bu büyük felaketi şu sözlerle değerlendirdi: “Bir felaketin de büyük bir değeri vardır. Bu yangınla birlikte, bütün hatalarımız da yanıp kül oldu. Şimdi her şeye, yeniden başlayabiliriz” Yangından üç hafta sonra Edison ilk gramofonu piyasaya sürdü. Bu başarıda inanç ve şevkini büyük bir felaket karşısında bile kaybetmeyip sürdürmesinin payı çok yüksekti.
Reklam
Bin bir türlü zorluğa rağmen, zirveye çıkmayı başarmış isimlerden birisi de, ünlü fizikçi Stephen Hawking’dir. Stephen Hawking, 1942 yılında doğmuş, Oxford Üniversitesinin fizik bölümünü birincilikle bitirmiştir. Hayatının kâbus dolu günleri, ALS motor nöron hastalığına yakalanmasıyla başlamış. Omurilik ve beynindeki şuurlu kas hareketlerini düzenleyen sinir hücreleri dağılmıştı. Genç yaştaki Hawking’in vücudu beyni dışında resmen çökmüştü. Konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü çekiyordu. Derken elleri de tutmaz olmuştu. Hatta doktorlar iki yıl ömrü kaldığını düşünüyorlardı. Ruh hali yıkım içinde olan Hawking, sürekli klasik müzik dinleyip bilim kurgu romanlarını okumaya başladı ancak, ailesinin ve hocasının yoğun ilgisi ve sevgisiyle hayata tekrar bağlanarak doktorları yanılttı. Ama artık ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm, konuşamayan biri haline gelmişti. İletişimini ancak bilgisayar yardımı ile sağlayabiliyordu. Sağlık durumunun bu kadar kötü olmasına rağmen âşık oldu ve evlendi. Eşinin yardımıyla yüksek lisansını, ardından doktorasını yaptı ve profesör oldu. 1978’de teorik fizikte en büyük ödül olan Albert Einstein ödülünü aldı. 1982 yılına geldiğinde artık dünyanın dört bir tarafından ödüller yağmaya başlamıştı. Kraliçe tarafından verilen Britanya İmparatorluğu kumandanı nişanı bunlardan biriydi. Küresel ısınmayı ilk ortaya atan Stephan Hawking oldu. Buna benzer verilerin ve teorilerinin sahibi acı çekerek zirveye çıkanlardan sadece birisiydi.
Eğer Daha Başlamadan Kaybetmek İstemiyorsak, Yenilgi Bize Bir Umutsuzluk Kaynağı Değil, Taze Bir Başlangıç Olmalıdır. South
Goethe der ki: “Mal kaybeden bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden çok şey kaybetmiştir, cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir”
Reklam
Bir elmanın içindeki kurt, nasıl orada kaldığı sürece hem kendini hem de etrafındaki diğer elmaları çürütüyorsa, bizim negatif düşüncelerimiz de, hem kendimizi, hem de etrafımızdaki insanları olumsuz anlamda etkileyecektir. O halde, bu kurtlu düşüncelerin beynimizi yemesine asla izin vermeyelim. Odağımızı değiştirelim, kendimize uğraşacak bir şeyler bulalım, daha çok kitap okuyalım, müzik dinleyip yürüyüşler yapalım ve bizi rahatlatacak ne varsa onları yapalım sırasıyla.
Örneğin bir sabah uyandınız hava kapalı ve gri bulutlarla çevrili. Kendimizi hemen, “Bugün kötü bir gün ve her şey ters gidecek” diye umutsuzluğa sokarız. En berbat ruh haline bürünürüz. Hatta içimizden hiçbir şey yapmak gelmez. Yataktan bile çıkmak istemeyiz. Ama şayet çıkmak zorundaysak, üzerimize rastgele bir şeyler giyer, aynaya bile bakma gereksinimi duymayız. Bunu daha da güçlendirmek adına, bize “Nasılsın?” diye soranlara, “Nasıl olayım? Berbat bir haldeyim. Havalardan olsa gerek” diyerek, kendimize hayali günah keçileri bile bulmaya başlarız.
Emeğin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın.
Ne yazık ki; bir konuda bilgimiz yoksa bile, o konuda çok şey bildiğimizi düşünürüz. O kadar çok şey söyleriz ki tahminlerimize dayanarak kendimiz bile bu duruma şaşırırız. Susmayı beceremez, “Bu konuyla ilgili hiçbir şey bilmiyorum” demeyi de kendimize hakaret kabul ederek, gururumuza yediremeyiz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.