Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Simülakrlar ve Simülasyon

Jean Baudrillard

En Yeni Simülakrlar ve Simülasyon Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Simülakrlar ve Simülasyon sözleri ve alıntılarını, en yeni Simülakrlar ve Simülasyon kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eskiden İnsanı ayrıcalıklı kılan şey bilinç tekelini elinde tutmasıyken, bugün bilinçaltı tekelini elinde tutmasıdır.
Eskiden sessizliğe mahkum ettiğimiz insanları bugün "konuşmaya" mahkum ediyoruz. Doğal olarak "farklı" şeyler söylüyor, ancak bu işi gündemi belirleyen "farklılığa" uygun bir şekilde yapıyoruz, tıpkı eskiden Aklın gündemi belirlemesi gibi. Bunda şaşıracak bir şey yok, çünkü düzende bir değişiklik yok. Aklın emperyalizminden sonra sıra farklılığın neo-emperyalizmine geldi.
Reklam
Yük hayvanı olup insanlar için çalıştılar. Deney hayvanı olup bilimin sorularını yanıtlamaya zorlandılar. Tüketim hayvanı olup sınai ete dönüştüler. Psikolojik rahatsızlıkları fizyolojik hastalıklara yol açan hayvanlar olarak bugün bu "psikoloji" terminolojisini bilmek ve kendi psikolojik yapıları ve bilinçaltlarındaki kötülüklerin hesabını vermek durumundalar. Bizim başımıza gelenler onların başına bütün bu işlerin açılmasına neden oldu. Bizim yazgımız hayvanlarınkinden hiç farklı olmadı. Bu olay, ayrıcalıklı bir varlık olarak İnsanın Hayvandan üstün olduğunu kabul ettirmeye çalışan İnsan Aklını bozguna uğratan acı bir intikamdır.
Psikolojik rahatsızlıkların hayvanlarda fizyolojik hastalıklara yol açması gibi olağanüstü bir buluş yapılmıştır. Farelerde, domuzlarda, tavuklarda kanser, mide ülseri ve kalp damar pıhtılaşmasına bağlı enfarktüsler görülmektedir! Araştırmanın yazarı sonuç olarak tek çözümün hayvanların daha büyük alanlara taşınması olduğunu söylemektedir.
Labratuvarlarda ya da füzelerde hayvanlardan gene böylesine vahşi bir şekilde yararlanır, onları kötü emellerimize alet edip elektrotlar ve ameliyat bıçaklarıyla tehdit ederken kendilerine zorla itiraf ettirmeye çalıştığımız şey nedir?
Paradoksal bir şekilde gerçeği hakiki bir ütopyaya dönüştürdük. Ne var ki, bu ütopyanın gerçekleşme olasılığı yoktur, çünkü yitirdiğimiz gerçeği bir daha ancak rüyamızda görebiliriz.
Reklam
Reklamın sorunu nedir, bir nesnenin bir imgeyle yüceltilmesi mi, yoksa muazzam reklam harcamalarıyla satın alma ve tüketimin yüceltilmesi mi? Kapitalizm reklama nasıl boyun eğdirmiş olursa olsun reklam her zaman boyun eğmekten fazlasını yaparak ekonomi politiğin ve malın bir yansıması olmuştur. Paramparça da olsa yüzeysel gelişimini sürdüren bir dünyada, belli bir süre görkemli bir düşsel evreni temsil etmiştir.
Herkes kendi bireysel tepkisizlik evreni içine gömülmüş olup, bu tıkanmış bir evrende yaşandığını gösteren bir biçimdir. Duyarsız ve tıkanmış bir evren.
Herkes kendi bireysel tepkisizlik evreni içine gömülmüş olup, bu tıkanmış bir evrende yaşandığını gösteren bir biçimdir.
Kitleleri büyüleyen şey iletişim araçları mıdır, yoksa kitleler mi iletişim araçlarını bir gösteri aracı olmaya zorlamaktadırlar?
Reklam
Yalnızca var olmalarının bile bir olay çıkması için yeterli olduğunu düşünen iletişim araçları yöneticileri Tanrı' dan daha başka ne isteyebilirler ki?
Bellekler ve tarih nasıl yok edilmeye çalışıldıysa, televizyon da onları aynı şekilde unutturmaya, yok etmeye ve katletmeye çalışmaktadır
Bir katliamın unutulması da katliam türünden bir şeydir. Çünkü bir katliamı unutmak insanın bir belleği olduğunu, bir tarihle bir toplumun varlığını, vb. unutmak demektir.
televizyon bizi izlemekte, bizi kendimize yabancılaştırmakta, güdümlemekte ve bilgilendirmektedir ... Bütün bunlar olup biterken biz & aktif ve etkin bir dış etken olarak analitik medyanın, kendini uçsuz bucaksız bir gerçek ve anlam çizgisiyle sınırlandıran "üç boyutlu" bir haber düşüncesinin varlığını sürdürmesine katkıda bulunmaktayız.
Toplum bu delilik aynasını kırıp bir son verdiğinde (tımarhaneler kapatılıp delilere konuşma özgürlüğü tanındığında vb.) ya da bilim sahip olduğu nesnellik aynasını kırar gibi yaparak (nesnesine teslim olan Castaneda vb.), "farklılıklara" boyun eğdiğinde değişen bir şey yoktur. Çünkü içeri kapatılma biçiminin yerini sayılamayacak kadar çok ve her yanımızı saran biçimler den oluşan bir düzen almıştır.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.