Dünyayı böyle resmedebilen bir insan neler yaşamış olabilir? Nasıl bir hayat bize zamansızlığın sırlarıyla başkalarını büyülemeyi öğretiyor? Sanat nasıl bir mucize?
Bir yanığı iyi edemez insan ama ona üfleyebilir. Yaranın iyileşmesi ile unutulması arasında fark yoktur bazen. Yarayı kimin açtığına bağlı biraz da. Ya da yaranın ne kadar derin olduğuna...
"Şimdi anlıyorum ki iyi bir eser bize yalnızca söylediğini değil, sakladığını da anlatır. İyi bir eser o anı resmetmez, geçmişi de fısıldar bize..."
"Hatta geleceği" dedi Sincap, onun sözünü keserek.
"Evet, zamansızlığın ta kendisi."
"Hayattaki başarısızlığımızın nedeni fazla hesap yapmamız olamaz mı? Biz bu dünyayı anlamak, onu çözmek, çirkinliklerden, adaletsizliklerden arındırıp güzelleştirmek için debelenirken birileri kendilerine sunulan ne varsa sorgusuz sualsiz yaşıyor. A la carte'çılar..."
Dostlar saçmalamaktan korkmaz. Ben sana hikâyemi öyle anlatıyorum zaten. Anlattıkça kendi bilmediğim ayrıntılar dökülüyor. Bazen kendi hikâyeni yoldaşında keşfedersin. Dene, bir yerden başla.
Biz anlamaktan korktuğumuz için anlaşamıyoruz aslında. Anladığımız zaman sevmek zorunda kalacağımızdan mıdır, nedir? Oysa sadece gönlünü ve aklını serbest bırakan birinin anlayamayacağı hiçbir karmaşa yoktur bu evrende. Kendi karmaşamız, bulanıklığımız dahil...