Kütüphaneye girdiğinde kitaplardan çıkan kekremsi bir koku burnuna çarptı.Derin derin soludu. Bu kokuyu seviyordu.İlmin kokusuydu, Sultan Selim'in burnuna çarpan.
-Yavuz Sultan Selim-
"Süslü libaslar(elbiseler) saraylara hastır.Benim ise sarayda oturmaya hiç niyetim yok.Altımda bir at, belimde bir kılıç ve sırtımda bir zırh Allah'tan kendim için başka ne isteyebilirim? Bunlar yeter de artar bile. "
Doğru bildiğin yolda yürü.Hadiselere kalbinle değil, beyninle bak.Tarihi iyi oku ,iyi değerlendir.Gecmişte vaki olmuş hataları tekrarlamamak için bu elzem.
"Korkumuz insanlardan değil, ALLAH'tan.Şeriat-ı Garra'ya aykırı bir fiilin faili olur endişesiyle yüreğimiz titrer. Büyük hesap gününde başımız eğik, kalbimiz sıkıntılı, ruhumuz günahın azaplarıyla muzdarip olmasın yeter İlâhi , senin Şeriat 'ın üzre olduk, ömür boyu İslâm dininin yücelmesi için çalıştık.Verdiğimiz her idam emri kalbimizin derununda fırtınalar koparırken , gözlerimizin yaşını içimize akıttık da ideal yoluna dikilen engelleri aştık."