Sıska Bacaklar
Tom RobbinsSıska Bacaklar Gönderileri
Sıska Bacaklar kitaplarını, Sıska Bacaklar sözleri ve alıntılarını, Sıska Bacaklar yazarlarını, Sıska Bacaklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öncelikle 
Tom Robbins 'in kitapları daha önce okumamış olanlar için şunları söylemek gerek: Tom Robbins "biraz" sevilecek bir yazar değil. Ya size göredir tarzı ya da okuyamaz, bir köşeye atarsınız. Çok az insanın aklına gelecek zorlu benzetmeleri, bitmek bilmeyen cümleleri, kendine has bir mizah anlayışı, çoğu zaman; zaman kavramından kopuk anlatımı ve derin düşündüren felsefi anlatısı vardır. Okurken; "bir şeyleri kaçıracağım" korkusu yaşarsınız ama büyük ustalıkla toparlar hikayeyi. Bir de hikâyelerinde klasik anlamda kahramanlara yer vermez. Kahramanlarının hiç biri "ideal insan" tipinde değildir. :-)
Benim için harika bir kitaptı. Meraklısına tavsiye ediyorum.
İnsanlar için, alınması bundan daha zor bir ders, kabul etmesi bundan daha zor bir paradoks var mıydı? Büyük duyguların, büyük gerçeklerin evrensel olmasına karşın; insanlığın aklının sonuç olarak tek bir akıl olmasına karşın, yine de tek tek her bir bireyin gerçeklikle, evrenle, Tanrıyla kendi özel, kişisel, kendine has, benzersiz, doğrudan, bire bir, ilk elden ilişkisini kurması gerekiyordu. Bu zor ve karmaşık bir şeydi, bir baş belasıydı belki; her şeyden önce de, tek başına yapılacak bir şeydi - ama uzun sözün kısası buydu.
Bu, herkes için ne kadar aynıysa o kadar da farklıydı, bu yüzden herkes kendi yaşamının denetimini eline almalı, kendi ölümünü tanımlamalı ve kendi kurtuluşunu kendi yaratmalıydı. Ve sona geldiğinizde Mesih'i çağıramazdınız. O sizi çağırırdı.
Sayfa 446Kitabı okudu
Bir halkı denetim altında tutmak istiyorsan ona sosyal hizmet vermeyeceksin, korkulacak bir düşman vereceksin. Komünizm, modası geçmiş bir öcü şimdi herhalde, ama ah, düşünmeyen kitleleri korkutmak ve itaat ettirmek için terörizm ve uyuşturucu denen umacılar var şimdi.
Sayfa 389Kitabı okudu
Ricalarını saz heyeti şefinin huzurunda dile getirdiler ve herif sanki diş eksikliği yüzünden kulağı da duymuyormuş gibi davrandı.
Sayfa 384Kitabı okudu
İlk kıvılcım, oksijenin rahminden doğan bir bebeğin kanlı başı gibi çıkıverdi. İkizlendi. Beşizlendi. Sonra bütün hepsi parladı ve sıcaktan kavrulan sopanın upuzun ve gizemli gölgesi ateşin aydınlattığı duvara vurdu.
Sayfa 371Kitabı okudu
Allak bullaklık konusunda Patsy'nin haklı olduğunu düşündü. Yaşamı şimdiye dek elbette saat gibi düzgün olmamıştı hiç, gerçi nereye baksa çok daha darmadağınık, içinden çıkılmaz yaşamlar görüyordu...
Sayfa 367Kitabı okudu
...yağmur damlaları, sırtlarındaki giysilerden ve karanlık köylerinde kazandıkları becerilerden başka her şeylerini bırakarak devrimden kaçan mülteciler gibi terk etmeye başladılar gökyüzünü.
Sayfa 355Kitabı okudu
Toplumlar ancak, doğaüstü bir öteki dünyaya inanmaya ikna edildiği sürece baskı altında tutulabilir ve denetlenebilir. İnsanlar, sonunda bu dünyadan kurtulup gökteki, cankurtaranların gereksiz olacağı ve havuzların hiç kapanmayacağı bir tatil köyüne gideceklerine inanırlarsa her türlü zorbalığa, yoksulluğa ve kötü muameleye katlanabilirler...
Sayfa 333Kitabı okudu
Başka türlü bir bakışla da, hayat bir deney değil, bir sınavdır, diye düşündü; herkesin değil ama çoğunluğun çaktığı bir sınav. Bu sınavı geçen az sayıda kişiyi bir ödül, hayattan sadece deneysel olarak üstün olmakla kalmayıp, hayatın planlı bir şekilde eskimesinden de kurtulmuş bir ölüm sonrası yaşam bekliyordu. Böyle bir sistemde ona, alçaltıcı değilse bile basitleştirici gelen bir şey vardı ama, şudur diye gösteremiyordu, en azından o anda.
Sayfa 330Kitabı okudu
Bir imparatoriçe, bir kadın şair, bir pop yıldızı hakkında görüş belirtilebilir, çünkü böyle kadınlar ya tarihin kehribarının içinde donup kalmışlardır, yahut insanın kendi zamanının düşlem yolunda onunla birlikte yol alabilirler. Öte yandan Salome'de öyle bir nitelik vardı ki, zaman dışıydı bu.
Sayfa 329Kitabı okudu
"İyiyle kötüye ilişkin mutlak standartları savunan herkes tehlikelidir. Elinde dolu bir tabanca bulunan bir manyak kadar tehlikelidir. Aslında, iyiyle kötüye ilişkin mutlak standartları savunan kişi, genel olarak, eli tabancalı manyağın ta kendisidir."
Sayfa 327Kitabı okudu
Ultima'ya uğramaktansa parazit çorbası içmeyi tercih ederim, diye düşündü Ellen Cherry, fakat evinden çıkarılma olasılığı, metrodaki bir sapık gibi bakıyordu suratına ve bunun sonucunda kız kendi kendine telkin yaparak, ertesi gün Elli Yedinci Cadde'ye gitti.
Sayfa 287Kitabı okudu
Aslında bütün kış, sanki bir piton bir Valium bağımlısını sindiriyormuş gibi sakin ve aylak geçti.
Sayfa 286Kitabı okudu
... beyaz gömleği öyle sert kolalanmıştı ki, camı kırılmış bir pencereyi tahtalamada kullanılabilirdi...
Sayfa 271Kitabı okudu
Gerçekten dakikalarca sessiz kaldılar. Banda kaydedilmiş bir ses belirdi telefonda ve Ellen Cherry'ye yeniden para atmasını söyledi. Son nikel para, içi boş gibi fakat yine de müziği andıran bir "klink" sesiyle, sanki bir robotun düşürdüğü böbrek taşı gibi düşünce Boomer "Ne düşünüyosun?" diye sordu.