Beklentimin altında kaldı ama kendini gene okuttu . Ne çok begendim ne çok nefret ettim tam ortasiydi ama bazı yerlerde çok sıktı ve baydı. Hafif fantastik ögelerde vardı ve onlarda cok acikta kalmis gibiydi. O yuzden cok sevemedim.
Yazarın dilini çok beğendim özellikle Hawk karakterinin eşine seslenişi ve onun kalbini kazanmak için uğraşırını fakat fantastik bir roman olarak beklentimi karşılamadı çok kısıtlı bir hikaye iki kişinin arasındaki çekişme ve diyaloglar içeriyor.
güzelini yıllarını heba ettin, değil mi kadın? Yüreğinin yıllardır sessiz kalan gerçek sesi nihayet dile geldi.
Lydia belli belirsiz kıpırdanarak Tavıse kolları yan yana gelecek şekilde yanaştı. Yumuşak bir dokunuştu ama ona çok şey anlatmasını hedeflemişti. Öyle de oldu.
, ne- Sessiz ol kadın.
Gözleri fal taşı gibi açılan Adrienne, Hawkın yüzüne bakıp gözlerindeki buz gibi düşmanlığın sebebini açıklayacak bir ipucu aramaya başladı.
Benimle oyun oynama Adam. Soruma cevap ver.
Bu hoşuna gider mi? Yani bir erkeğin dürüstlüğü?
Evet.
Güzel, güneş görmüş omzunu silkti. Hawktan nefret ediyorum.
Neden? diye sordu Adrienne içerleyerek.
O bir aptal. Güzellliğine layığıyla tapınmayı beceremiyor güzelim.
Hawk ayağa fırladı. Ne yaparsan yap, dilek tutma kadın.
Adrienne saf, pırıl pırıl bir tebessümle ona baktığında Hawk öylesine afalladı ki bir an için düşünemedi bile. Neden Hawk?
Çünkü gerçekleşiyorlar, diyebildi en sonunda.
Fark etmez. Bir anlamı yok. Adrienne, Adamın omuzlarına örttüğü pelerinin altında hafifçe ürperdi.
Fark etmeli. Sen karşılaştığım en üstün kadınsın, güzelim. Sana her şeyi veririm. Ne olursa. Söyle yeter.
Emret. Senin olsun .
Sadakat?