Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789)

Ateş Uslu

En Yeni Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789) sözleri ve alıntılarını, en yeni Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Newton'a göre insan iradesi, Tanrı'nın gücünü ve insanların tarı karşısındaki görevlerini anlamaya muktedirdi; bu fikirleriyle Newton, Locke'un insan iradesinin Tanrı'yı anlaması hakkındaki görüşlerine de ilham kaynağı olmuştı.
'' Yasanın bittiği yerde başkasına zarar verecek şekilde yasa aşılırsa, tiranlık başlar.''
Sayfa 337 - Locke, Yönetim Üzerine İki İnceleme, II.XVIII/200-202Kitabı okudu
Reklam
Spinoza' nın bu kitapta ele aldığı bir diğer konu, '' her istediğini düşünme ve düşündüğünü söyleme'' özgürlüğüdür.
Sayfa 323 - Spinoza, Teolojik-Politik İncelemeKitabı okudu
Bedenin arzu ve gücünün akıl tarafından akıl tarafından denetim altına alınması gerekiyordu. Dolayısıyla Spinoza'ya göre var olma, doğal-bedensel bir hak olsa da bu hakkın doludizgin kullanılması söz konusu değildi; akıl yoluyla denetim altına alınarak kullanılmalıydı. Düşünür, akıl yerine keyfin peşinden gidenlerin hırs, gurur, kıskançlık ve kine sürükleneceklerini de yazmıştı.
Sayfa 323 - Spinoza, Teolojik- Politik İnceleme, bl. XVI, s. 232,234,237.Kitabı okudu
Yine Hobbes'un etkisiyle insanların doğaları gereği eşit olduklarını söylüyordu. Eşitsizlikleri ortaya çıkaransa insan yapımı olan devletti. Her bir kendi iradesine göre yaşamak istiyordu, herhangi bir kişiyi kendi iradesi altına almak da güç gerektiriyordu; hükümdarların yaptığı da kendi iradelerin, tebaalarına dayatmaktı.
Sayfa 321 - Malcolm, ''Hobbes and Spinoza'', s.548.Kitabı okudu
Bu arada, daha önce Mumluk ve Osmanlı topraklarında örneklerine rastlanan kahvehaneler XVIII. yüzyılın ilk yarısında Venedik'te ikinci yarısındaysa İngiltere, Fransa ve Avusturya'nın büyük kentlerinde açılmaya başlamıştı. Bunlar, hızla burjuvaların ve aristokratların siyasete, topluma, ekonomiye ve sanata dair tartışmalar yaptıkları mecralar haline gelmişti.
Sayfa 313Kitabı okudu
Reklam
Son derece yaygın olan kanının aksine Memlukların Osmanlılara yenilgisiyle birlikte halifelik Abbasilerden Osmanlılara geçmemişti. Son Abbasi halifesi III. Mütevekkil Alellah, İstanbul'a getirilmişti, bu kişinin hayatta olduğu uzun yıllar boyunca(1543'e kadar) I. Selim ve oğlu I. Süleyman halife unvanını kullanmaktan imtina edecekti.
Sayfa 164 - Bkz. Feridun Emecen, Zamanın İskenderi - Şarkın Fatihi: Yavuz Sultan Selim, İstanbul: Yitik Hazine Yayınları, 2010, s.321-327.Kitabı okudu
İnsanlardan haksız yere mal toplanmasını eleştirmekte, vergi verenlerin bunları kendi rızalarıyla vermediklerini öne sürmekte, özel mülkiyetin şeriata göre kul hakları içinde değerlendirildiğini, şeri hukukun temel amaçlarından birinin de malvarlığını korumak olduğunu belirtmektedir.
Sayfa 162 - Köksal, Fıkıh ve Siyaset, s. 258-261.Kitabı okudu
Babasından kendini her türlü idari görevden azletmesini ister ve kendisinin ''emirlik belasıyla imtihan olunmaya'' gücü olmadığını belirtir. Korkud daha da ileri giderek bir insanın hem etkili bir yönetici hem de takvalı bir Müslüman olamayacağını da yazar.
Sayfa 162 - Asım Cüneyd Köksal, Fıkıh ve Siyaset: Osmanlılarda Siyaset-i Şer'iyye, İstanbul: Klasik Yayınları, 2016, s. 254-255.Kitabı okudu
Kimse başında tacıyla doğmamıştı ve kimsenin halksız hüküm sürmesi mümkün değildi; buna karşılık halk kendi başına var olabilirdi. Babadan oğula geçen monarşilerde bile hükümdarlar aslında halk tarafından atanıyorlardı. Kısacası, bütün halk krala üstündü.
Sayfa 127 - Brutus, ''Tiranlara Karşı Haklar'dan Seçme Parçalar'', s.153.Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.