Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin Dünü

Yusuf Devran

En Eski Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin Dünü Gönderileri

En Eski Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin Dünü kitaplarını, en eski Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin Dünü sözleri ve alıntılarını, en eski Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin Dünü yazarlarını, en eski Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin Dünü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
215 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Oldukça güzel bir araştırma eseri. TRT kurumunun ilk olarak radyodan ve CHP-DP döneminden itibaren siyasi amaçlarla nasıl kullanıldığı, İsmail Cem, Nevzat Yalçıntaş, Şaban Karataş gibi meşhur genel müdürleri, seçim propagandasında nasıl kullanıldığı gibi pek çok konu açığa kavuşturuluyor. Muhalefetin iktidar olduğu zaman TRT eleştirilerini unutması ve televizyonu kullanmaya kalkması, Özal'ın TV sayesinde iktidara gelebilmesi, ilk kurulan özel televizyonlar ve ne şekilde siyasi olarak kullanıldıkları gibi pek çok bilgi de mevcut. Konuya ilgi duyanların mutlaka okuması gereken kitaplardan biri.
Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin Dünü
Siyasal İktidar-TRT İlişkisinin DünüYusuf Devran · Başlık Yayınları · 20114 okunma
Radyonun Kuruluşu Türkiye’de radyo işletmeciliği 21 Şubat 1924 tarih ve 406 sayılı Telsiz ve Telefon Kanunu’na göre kurulmuştur. Bu kanun ülke içinde telsiz ve telefonla haberleşme yetkisini Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü’ne vermiştir. Kanunun çıkmasından sonra çeşitli ticari kuruluşlar radyo işletmeciliği konusunda ruhsat almak için başvuruda bulunmuştur. Ardından İçişleri Bakanlığı 1926 yılında radyo işletme hakkını İş Bankası, Anadolu Ajansı ve bazı girişimcilerin ortaklığıyla kurulan Türk Telsiz Telefon A.Ş.’ye 10 yıl süreyle vermiştir. Bu şirketin kuruluş sermayesinin %70’i özel hukuk hükümlerine bağlı ve tümüyle devlet emrinde olan Anadolu Ajansı ile İş Bankası’na, geri kalan %30’u da şirket sermayedarları olan özel kişilere aitti. Şirketin hisse oranlarından da anlaşılacağı üzere devlet özel sektöre destek vererek radyo yayıncılığını özel teşebbüs aracılığı ile gerçekleştirmeyi amaçlamıştır. Bu politika Atatürk’ün o dönemde uyguladığı özel girişimi teşvik etme ve destekleme şeklinde özetlenebilecek ekonomi politikası ile örtüşmektedir.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Reklam
Hükümetin radyodan mevcut ideolojinin yayılması açısından daha etkin bir görev üstlenmesini arzu etmesi, radyo işletme tekelini elinde bulunduran şirketin maddi kazanç elde etmeyi öncelik görmesi, az gelişmişlik şartları, sermaye yetersizliği, alıcıların pahalılığı, ithal güçlükleri ve ruhsatsız alıcıların denetim zorluğu radyonun devletleştirilmesi konusundaki kanaatin netleşmesine neden olmuştur. Nitekim 26 Mayıs 1934’te kabul edilen Matbuat Umum Müdüriyet Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun’la, radyo yayıncılığı yetkisi devletin eline geçmiş oldu.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
II. Dünya Savaşı’ndan sonra İnönü’nün direktifleriyle Meclis çatısı altında çok partili demokrasiye doğru bir hareketlenme oldu. İnönü’nün bir muhalefet partisi kurulması fikrini desteklemesinin değişik nedenleri vardı. Bu, kısmen Türkiye’nin liberal ve demokratik bir ülke olduğunu kanıtlama çabasından, kısmen de savaş yıllarının devletçi politikasının savaş sonrasında daha az başarı kaydetmeye başlamasından kaynaklanmaktaydı. Ayrıca yabancı kredi kaynakları, ABD gibi liberal bir ekonomi ve siyaseti tercih etmekteydiler. Birleşmiş Milletler’in bir üyesi ve savaşta demokratik ülkelerin destekçisi olan Türkiye’de CHP liderliği, siyasi liberalleşmeye izin vermek durumundaydı. Nitekim CHP daha fazla direnemedi. Böylece 1946 yılının başında Demokrat Parti kurulmuş oldu. Siyasi alandaki demokratikleşme ve liberalleşme kısa bir zaman sonra radyonun yayıncılık anlayışına da etki etti. Gerek Celal Bayar ve gerekse bazı DP Milletvekilleri, birçok konuşmalarında, radyonun CHP taraftarı yayın yaptığını, kendilerinin bu yayınlara karşı cevap haklarının olması ve radyodan kendilerinin de yararlanması gerektiğini savunmuşlardı.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Bugün yeryüzünde hiçbir demokrat memleket gösterilemez ki onun radyo istasyonlarından, muhalefetin sesi yükselmesin.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Muhalefetteyken radyonun siyasi partilerin mesajlarına açılması konusunda ısrarcı olan Demokrat Parti, iktidara geldikten sonra muhalefetin bu konudaki taleplerine olumlu bakmadı.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Reklam
1954 seçimlerinin hemen akabinde çıkarılan 30 Haziran 1954 tarih ve 6428 sayılı kanunla, 5545 sayılı kanunun seçim zamanlarında siyasi partilerin radyodan yapacakları seçim propagandasını düzenleyen 45 ve 46. maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Demokrat Parti’nin bu girişimi bundan önce yaptığı eleştiriler konusundaki haklılığını ortadan kaldırmıştır. 1950 öncesinde kendilerinin sesinin kısıldığını ve mağdur edildiğini savunan DP yetkilileri, iktidarı ele geçirince muhalefetin sesini kısarak bir ölçüde tutarsızlıklarını sergilemiş oldular.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Radyo yayınlarına hâkim olan bir iktidarın bu imkânı kendi parti çıkarlarına alet etmesini önlemek için başvurulacak en iyi araçlardan biri, şüphesiz ki "cevap hakkı"dır. Çünkü gerçekleri çarpıttığı takdirde bunun cevabı ile karşılaşacak bir iktidar, tek taraflı olarak yalanı rahatça söyleyebildiği halde hiçbir mukabele ile karşılaşmamış olan bir iktidara kıyasla, çok daha ölçülü ve çok daha dürüst bir yolu tutmaya mecbur kalmaktadır. Dolayısıyla bu hak, iktidarı elinde bulunduran gücü bir anlamda frenleyen, daha ilkeli ve ölçülü olmaya zorlayan bir araçtır. Öte yandan bu hak, muhalefet için de bir umut ve güvence işlevi görmektedir.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Her parti kendi çıkarına olanı, haksız da olsa meşru görmektedir.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Muhtelif memleket meseleleri hakkında hükümetin ne düşündüğünü, ne yapmak istediğini vatandaşın bilmesi lâzım gelir.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.