Siyon Liderlerinin Protokolleri

Sergius Nilus

Öne Çıkan Siyon Liderlerinin Protokolleri Gönderileri

Öne Çıkan Siyon Liderlerinin Protokolleri kitaplarını, öne çıkan Siyon Liderlerinin Protokolleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Siyon Liderlerinin Protokolleri yazarlarını, öne çıkan Siyon Liderlerinin Protokolleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
271 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Protokoller" 1905 yılında Rusya'da ortaya çıktığında, artık herkes, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu. Ve öyle de oldu.Tüm dünyada mutlak Yahudi hükümdarlığı amacı güden "Protokoller", beraberinde cinayetleri, sürgünleri, ihanetleri, tuzakları, yalanlarI ve kaçınılmaz olarak kan ve gözyaşını getirdi. "Protokoller"i kim kaleme aldı? Nerede ve ne zaman ilan edildi? Neden Rusya'da ortaya çıktı? Rus Devrimi'nin altında yatan gerçek, "Protokoller"mi? Sergius Nilus'un dediği gibi, Siyonizm'i temsil eden sembolik yılanın Kudüs'e dönmeden önce uğrayacağı son durak istanbul mu? "... bize karşı olan her şeyi ortadan kaldırmayı kendimize görev edineceğiz. Bu amaçla, krallığımızı kurmamıza çeşitli silahlarla karşı koyan herkesi merhametsizce katledeceğiz." IV.Protokol "Yahudi olmayanların ölmesini istiyoruz." III. Protokol Bunları yazan ya bir cani, ya da bir çılgın. Ancak, bir cani ya da çılgın için olağanüstü bir başarı!... Eğer bu fikirlerin gerçekten tek bir beyinden çıktığını düşünürsek, yazarın ne bir cani, ne bir çılgın, fakat adanmışlık duygusu ve imanın önderlik ettiği bir beyin olduğu ortaya çıkıyor. Hayal olabilmesi için korkunç derecede gerçek, kurgu olması için son derece mükemmel. "Dünyada Yahudi ırkından daha gizemli, daha ölümcül ve daha ilginç bir başka ırk daha yoktur." Yahudi Dr. Oscar Levy.
Siyon Liderlerinin Protokolleri
Siyon Liderlerinin ProtokolleriSergius Nilus · Nokta Kitap · 20168 okunma
X. Protokol Yetki paylaşımı, konuşma ve din hürriyetleri, basın hürriyeti, kanunlar önünde eşitlik, mülkiyet ve mesken dokunulmazlıkları,vergiledirme(gizli vergiler) gibi konular üzerinde duracağımız zaman, bu husus bize yardımcı olacaktır. Bütün bunlar halkın önünde açıkça temas edilmemesi icab eden konulardır. Bunlara temas etmenin mecburi olduğu hallerde de, isim isim sayılmamalı,hiçbir teferruata girmeden, sadece medeni hukuk kurallarının tarafımızdan kabul edildiği belirtilmelidir. Bu mevzuda ketum kalmamızın sebebi, bunlardan bir ya da birkaçından vazgeçmek istersek, vazgeçtiklerimizi dikkat çekmeden saf dışı bırakabilmek için kendimize hareket serbestliği sağlamaktır. Eğer isim isim belirtirsek, o zaman bu hürriyetlerin hepsi varmış ve çoktan verilmiş gibi görünecektir.
Reklam
wow çok sert oldu!
Liberalizmin zehirini devletlerin organizmasına soktuğumuz zaman, devletlerin bütün siyasi görüntüleri değişime uğradı. Hepsi ölümcül bir hastalığa yakalandı. Kan zehirlenmesi. Yapılması gereken tek şey, can çekişmelerinin sona ermesini beklemektir. Liberalizm, Yahudi olmayanların yegâne koruyucusunun, yani despotluğun yerini alan anayasal devletleri ortaya çıkardı. Ve bir anayasa hepimizin bildiği gibi; bir parti anlaşmazlıkları okulu, yanlış anlamalar,anlaşmazlıklar, sonuçsuz parti çekişmeleri yumağından başka bir şey değildir. Kısacası,devlet faaliyetlerinin şahsiyetini yıkmaya hizmet eden her türlü şeyin okulu
(Nilus, 2004: 209-212)
6.Protokol
Biz sanayinin, hem emeği hem de sermayeyi topraktan uzaklaştırmasını ve spekülasyon sayesinde dünyanın tüm servetinin elimize geçmesini istiyoruz. Bu sayede Yahudi olmayanların tümünü işçi sınıfı saflarına atacağız. Yahudi olmayanlar, o zaman başka sebep için değil, sadece var olma haklarını koruyabilmek için önümüzde eğilecekler.
Sayfa 151Kitabı okudu
Halk kitleleri, politik dehalara özel bir sevgi ve saygı besler ve onların bütün şiddet hareketlerini hayranlıkla karşılar. “Aşağılık, evet aşağılık fakat zekice”, “Bir oyun fakat nasıl da kurnazca uygulanmış, ne kadar muhteşem oynanmış ne büyük cüret….” der. Hükümet darbemizi gerçekleştirdiğimiz zaman bütün halklara şunu söyleyeceğiz: “Her şey korkunç bir şekilde kötü gidiyordu, herkes çektiği acılar yüzünden tükenmişti.
Siyon protokol 3 “Hürriyet “ kelimesi insan topluluklarını her türlü kuvvete, her çeşit otoriteye, hatta Tanrı’ya ve yaratılış kanunlarına karşı dahi savaşmaya teşvik eder. Bu yüzden krallığımızı kurduğumuz zaman,ima attiği anlamlar ile insan kitlelerini kana susamış hayvanlara çeviren bu kelimeyi sözlüğümüzden silmiş olacağız”
(Nilus, 2004: 187-192).
Reklam
Çünkü onların Yahudi düşmanlığı gösterileri....
IX. protokol .... Bu sayede boğayı boynuzlarından yakalamış olacağız. Biz şimdiden bizimkinden başka her türlü yönetim şeklini, her ne kadar birçoğu hukuken varlıklarını sürdürüyorlar olsalar da,fiilen yok etmiş bulunuyoruz. Şimdilerde eğer herhangi bir devlet bize karşı kışkırtma (protesto) teşebbüsünde bulunursa, bu bizim onlara önceden verdiğimiz emir ve yetki sayesindedir. Çünkü onların Yahudi düşmanlığı gösterileri, küçük kardeşlerimizi eğitebilmemiz için bize gereklidir.
(Nilus, 2004: 200-201).
Siyon Protolleri Hayata Geçti mi?
Buraya kadar protokollerin bir hülâsasını verdik. Buradan çıkarak şu sual akla gelebilir: Bu protokoller Siyonizme ne kadar hizmet etmiştir? Bu protokoller hayata geçmiş midir? Elbette hayat geçmiştir. Dikkatlice tetkik edildiğinde bunların ne kadarının hayata geçtiğini, Siyonizmin “Dünya Hakimiyeti” yolunda nasıl son sürat ilerlediğine müşahede edilecektir. Bu protokollerin Siyonist Bildirge olarak ortaya çıkışından sonraki yıllara bakıldığında apaçık görülecektir. Mesela Henry Ford 17 Şubat 1921 tarihinde New York World gazetesinde yayınlanan bir mülâkatında şöyle diyordu: “Protokoller hakkında söyleyeceğim tek şey, Protokoller’in şu anda olup bitenlere birebir uyduğudur. Protokoller yazılalı onaltı yıl oldu ve dünyanın bugünkü halini o zaman gösteriyor. Bugüne birebir tekabül ediyor” Siyonizmin ne pahasına olursa olsun Dünya Hakimiyeti fikrinin bir hülâsası olabilecek şu ifadeler meseleyi biraz daha netleştirmektedir. Günümüzde, dünyanın dört bir yanındaki tüm yönetimler, bilinçli ya da bilinçsiz Siyon’un bu azametli “Süper Yönetimine” boyun eğiyor, çünkü tüm ülkeler Yahudiler’e asla ödeyemeyecekleri miktarlarda borçlu oldukları için, tüm senetler, tahviller ve her türlü menkul kıymetler onların ellerinde. Her türlü -endüstriyel, diplomatik, ticari-faaliyet Siyon’un elinde. Verdikleri borçlarla bütün ulusları kendilerine köle yaptılar. Eğitim sistemini tamamen materyalist çizgiye oturtarak, Yahudi olmayanları “Süper Yönetimlerin” elindeki koşumlara bağlı olan zincirlerle sımsıkı sardılar”
(Nilus, 2004: 269).
spor... müzik... festival...
XIII. Protokol Bütün halkları, yüzyıllardır hiç kimsenin tahmin bile edemediği bir siyasi plan doğrultusunda gizlice bizim organize ettiğimizden kim şüphelenebilir? Çok yakında her çeşit spor ve sanat yarışmalarının düzenlenmesini basın vasıtasıyla gündeme getireceğiz. Bu çeşit ilgi alanları meydana getirerek onların zihinlerini, bizim onlarla mücadele etmemizi gerektirecek konulardan başka taraflara yönelteceğiz
Nilus, 2004: 227
VII. Protokol Siyasette başarının ilk şartı,girişimlerin gizliliğidir. Politikacıların söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmamalıdır. Yahudi olmayanların hükümetlerini,birkaç istisna dışında, bizim elimizde olan basın kanalıyla gizlice suflörlüğünü yaptığımız ve kamuoyu olarak gösterdiğimiz, arzu ettiğimiz sonuçları neredeyse yaklaşmış olan,geniş çapta tasarladığımız planımızın yararları doğrultusunda hareket etmeye mecbur etmeliyiz
(Nilus, 2004: 203)
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.