Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyon Liderlerinin Protokolleri

Sergius Nilus

Siyon Liderlerinin Protokolleri Gönderileri

Siyon Liderlerinin Protokolleri kitaplarını, Siyon Liderlerinin Protokolleri sözleri ve alıntılarını, Siyon Liderlerinin Protokolleri yazarlarını, Siyon Liderlerinin Protokolleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazarın Siyonizm için son sözü:
Dünyanın kurtarıcısı rolü oynayan,ve bunun için seçilmiş olduklarıyla övünen bu “kurtarıcılar”, (siyonistler) bugün, dünyanın ırzına geçen, dünyayı yakıp yıkan, dünyayı kundaklayan, cellatlardan başka bir şey değiller. Bunlar dünyaya yeni bir cennet vaat edip, onu yeni bir cehennemin içine atmaktan başka bir şey yapmadılar. Ortada bir gelişme, en ufak bir ahlaki gelişme dahi yok.
nilus 2004
Siyon Protolleri Hayata Geçti mi?
Buraya kadar protokollerin bir hülâsasını verdik. Buradan çıkarak şu sual akla gelebilir: Bu protokoller Siyonizme ne kadar hizmet etmiştir? Bu protokoller hayata geçmiş midir? Elbette hayat geçmiştir. Dikkatlice tetkik edildiğinde bunların ne kadarının hayata geçtiğini, Siyonizmin “Dünya Hakimiyeti” yolunda nasıl son sürat ilerlediğine müşahede edilecektir. Bu protokollerin Siyonist Bildirge olarak ortaya çıkışından sonraki yıllara bakıldığında apaçık görülecektir. Mesela Henry Ford 17 Şubat 1921 tarihinde New York World gazetesinde yayınlanan bir mülâkatında şöyle diyordu: “Protokoller hakkında söyleyeceğim tek şey, Protokoller’in şu anda olup bitenlere birebir uyduğudur. Protokoller yazılalı onaltı yıl oldu ve dünyanın bugünkü halini o zaman gösteriyor. Bugüne birebir tekabül ediyor” Siyonizmin ne pahasına olursa olsun Dünya Hakimiyeti fikrinin bir hülâsası olabilecek şu ifadeler meseleyi biraz daha netleştirmektedir. Günümüzde, dünyanın dört bir yanındaki tüm yönetimler, bilinçli ya da bilinçsiz Siyon’un bu azametli “Süper Yönetimine” boyun eğiyor, çünkü tüm ülkeler Yahudiler’e asla ödeyemeyecekleri miktarlarda borçlu oldukları için, tüm senetler, tahviller ve her türlü menkul kıymetler onların ellerinde. Her türlü -endüstriyel, diplomatik, ticari-faaliyet Siyon’un elinde. Verdikleri borçlarla bütün ulusları kendilerine köle yaptılar. Eğitim sistemini tamamen materyalist çizgiye oturtarak, Yahudi olmayanları “Süper Yönetimlerin” elindeki koşumlara bağlı olan zincirlerle sımsıkı sardılar”
(Nilus, 2004: 269).
Reklam
XXII. Protokol Günümüzün en büyük gücü olan altın avuçlarımızın içindedir ve iki gün içinde dilediğimiz miktarda altını depolarımızdan tedarik edebiliriz
(Nilus, 2004: 262).
Gerektiğinde Masonlar’ı dahi, kardeşliğin korunmadığı gibi gerekçelerle idam ederiz. Sadece ölümle cezalandırdıklarımız değil, gerekirse hepsi normal bir hastalıktan ölmüş gibi ölürler. Bunu bildikleri sürece, kardeşlik dahi itiraz etme cüretin gösteremez. Bu yöntemlerle, masonlar arasında düzenimize karşı çıkabilecek olanları köklerinden söküp atarız. Böylece bir yandan Yahudi olmayanlara liberalizmi telkin ederken, diğer yandan kendi insanımızın ve ajanlarımızın sorgusuz sualsiz itaat etmelerini sağlarız
(Nilus, 2004: 232-234).
Büyük Bilgelerimiz ne kadar ileri görüşlüymüşler ki, daha eski çağlarda, gerçek amaca giden yolda hiçbir sebeple durulmaması ve bu amaç uğruna verilecek kurbanların ehemmiyetinin olmadığını söylemişlerdir. Yahudi olmayan koyun sürüsünden kurban edilenlere hiç ehemmiyet vermiyoruz. Her ne kadar kendi ırkımızdan da birçok kurban verdiysek ırkımızı Yahudi olmayanların hayal bile edemeyecekleri bir mevkiye getirdik. Yahudi olmayanlara oranla çok daha az sayıda olan kendi kurbanlarımız, ırkımız yok olmaktan kurtulmak için kendilerini feda ettiler. Ölüm herkes için kaçınılmaz bir sondur. En iyisi bu sonun, görevimizi yapmamıza mani olanlara, bu görevi baltalayanlara bizden daha yakın olmasını sağlamaktır.
Yahudi olmayanların en akıllılarının dahi biraz pohpohlanınca ne kadar şuursuz budalalar haline gelebildiğini, aynı zamanda küçücük bir başarısızlığın bile- aldıkları alkışların kesilmesi kadar değilse de- onları ne kadar kötü etkilediğini ve tekrar başarılı olmak uğruna boyun eğmiş köleler gibi nasıl küçüldüklerini tahmin bile edemezsiniz. Onlar aslan gövdelerinin içinde koyun ruhu taşırlar ve kafalarını karıştırmak çok kolaydır.
Reklam
Mason Locaları
XV. Protokol Biz krallığımızı kuruncaya kadar geçecek süre içinde şöyle bir yöntem izleyeceğiz. Dünya üzerindeki bütün ülkelerde Hür Mason Locaları kuracağız ve çoğaltacağız. Bu localara sosyal ve kamuda şöhret yapmış ve şöhret kazanabilecek herkesi çekeceğiz.Çünkü bu localar bizim başlıca haber alma kaynaklarımız ve etkileme vasıtalarımız olacaktır. Bütün locaları bizden başka kimsenin bilmeyeceği, Siyon büyüklerimizden oluşan bir Merkezi İdare heyeti çatısı altında toplayacağız. Bu locaların her birinin kendi temsilcisi olacak ve bu temsilciler yukarıda belirttiğim Merkezi İdare Heyeti’nin gizli kalmasını sağlayacaklar. Bu localarda bütün devrimci ve liberal unsurları birbirine bağlayacağız. Bunlar toplumun her kesiminden bir araya getirilmiş kişiler olacaktır. En gizli siyasi planlar tarafımızdan haber alınacak ve bu planlar daha planlayıcılarının düşündükleri gün bizim ellerimize düşeceklerdir. Uluslararası polis teşkilatlarının hemen hemen bütün ajanları bu locaların üyeleri arasında olacaktır.
spor... müzik... festival...
XIII. Protokol Bütün halkları, yüzyıllardır hiç kimsenin tahmin bile edemediği bir siyasi plan doğrultusunda gizlice bizim organize ettiğimizden kim şüphelenebilir? Çok yakında her çeşit spor ve sanat yarışmalarının düzenlenmesini basın vasıtasıyla gündeme getireceğiz. Bu çeşit ilgi alanları meydana getirerek onların zihinlerini, bizim onlarla mücadele etmemizi gerektirecek konulardan başka taraflara yönelteceğiz
Nilus, 2004: 227
Basına bakışları....
XII. Protokol Basının hakkından gelmek için şu yöntemleri kullanacağız: Bugünkü basının rolü nedir? Amacımız için ihtiyaç duyduğumuz hisleri kamçılar ve alevlendirir, ya da partilerin bencilce amaçlarına hizmet eder. Basın genelde tatsız, haksız ve yalancıdır. Halkın büyük kısmı basının gerçekte hangi amaçlara hizmet ettiğine dair en ufak bir fikre sahip değildir. Biz basına eyer vuracağız ve sıkı bir dizginle frenleyeceğiz. Aynı şeyi matbaalarda basılan her şey için yapacağız. Değilse, broşürlerin ve kitapların hedefi olarak kalırsak, basının saldırılarını defetme çabalarımız ne işe yarar? Günümüzde sansür mecburiyeti yüzünden ağır bir gider kaynağı olan basılı yayınları,devletimiz için çok kârlı bir gelir kaynağı haline getireceğiz
(Nilus, 2004: 2019).
Tanrı bize, biz seçilmiş ırka bütün gözlere bizim zayıflığımızmış gibi görünen “dağılma”yı ihsan etti ve bununla, bizi şimdi bütün dünyanın hükümdarı olmayı çok yaklaştıran gücümüzün ortaya çıkmasını sağladı
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.