Siz Kimi Kandırıyorsunuz! sözleri ve alıntılarını, Siz Kimi Kandırıyorsunuz! kitap alıntılarını, Siz Kimi Kandırıyorsunuz! en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
400 yıl önce Pir Sultan’ı taşlayanlar o gün dirilmişti sanki...
Kalabalığa katılımlar artıyor. Bağırıyorlar: “Kanımız aksa da zafer İslam’ın”...
Arif Sağ sürekli telefonla Ankara’yı arıyor; yetkilileri haberdar ediyor. Yanıt hep aynı: Korkmayın askerler geliyor!
Bir avuç polis kalabalığı otele sokmamak için var gücüyle çabalıyor.
Otelde bulunanlar çaresiz.
Barikatların arkasında bekleyenler, saldırırlarsa ne yapacaklarını konuşuyor. Herkesin elinde fırça sapı, süpürge sapı, sandalye ayağı var. Kimsenin aklından yangın geçmiyor...
"Antik Yunan' da kadın "erkeğin başının belası " olarak görülmeye başlandı. Pis kadınların domuzdan,zeki kadınların tilkiden,meraklı kadınların köpekten meydana geldiğine inananlar bile vardı. "
Bu yüzyılda Osmanlı Devleti bir dünya imparatorluğuydu: Mısır, Tunus, Libya, Cezayir, Yemen, Hicaz, Suriye, Kıbrıs, Azerbaycan, Gürcistan, Kırım, Romanya, Macaristan, Bulgaristan, Yunanistan vb. Osmanlı’nın hakimiyet alanıydı.
Hukuk Fakültesi adına Muhiddin Adil Bey kürsüye çıktı:" Felaket zamanları ,insanları dayanışmaya, birliğe sevk eder. Bu zamanda bütün insanımızdan istifade etmek lazımdır. Bunu Darülfünun(üniversite) yapacaktır. Memleketin bilinci, mütefekkiri Darülfünun'dur. Darülfünun'u olan bir memleket ki bağımsızdır ve bağımsız olmayan bir memlekette Darülfünun yoktur. "
Başı açık kadınlara laf atılıyor, oysa kapalı kadınlara ana bacı gözüyle bakılıyor diyordu.
Laf atan Müslüman erkeği değil de, laf yiyen Müslüman kadını düzeltmeye çalışıyordu!
Türkler, Kürtler, Araplar, ortak tarihten, kardeşlikten, din birliğinden ne kadar bahsederse bahsetsin, o petrol Mezopotamya’da olduğu sürece “böl-yönet” politikaları hep olacaktır!...
"... Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adlı tıp okulları 14 mart 1827 yılında açıldı. Tıbbiyeliler ,bu kuruluş tarihini, direnişin simgesi haline getirmek için, 14 mart 1919 günü "tıp bayramı" adı altında direnişe başladı.
Neye direnmişlerdi?
İşgal kuvvetleri askeri karargah için Mekteb-i Tıbbiye' yi seçmişti. Doğal olarak okulu da kapatmak istiyordu.
Bugün ne yazık ki sadece tıp bildirileriyle geçiştirilen " Tıbbıyeliler Bayramı " işte, ilk kez böyle bir direnişle kutlandı. "
Saat 16:30
400 yıl önce Pir Sultan'ı taşlayanlar o gün dirilmişti sanki.
Kalabalığa katılımlar artıyor. Bağırıyorlar: "Kanımız aksa da zafer İslam'ın'"...
Arif Sağ sürekli telefonla Ankara'yı arıyor; yetkilileri haberdar ediyor. Yanıt hep aynı: Korkmayın askerler geliyor!
Bir avuç polis kalabalığı otele sokmamak için var gücüyle çabalıyor.
Otelde bulunanlar çaresiz.
Barikatların arkasında bekleyenler, saldırılarsa ne yapacaklarını konuşuyor. Herkesin elinde fırça sapı, süpürge sapı, sandalye ayağı var. Kimsenin aklından yangın geçmiyor...
Saat 17:30.
Carina, ekipteki kızlarla birlikte koridorda oturmayı sürdürüyor. 16 yaşındaki lise öğrencisi Özlem ve 17 yaşındaki üniversite
öğrencisi Nurcan Şahin kardeşlerle sohbet ediyor.
Aynı anda Özlem çantasından çıkardığı rengarenk iplerle üniversite öğrencisi 19 yaşındaki arkadaşı Handan Metin' in saçını
örmeye başlıyor.
12 yaşındaki Koray Kaya, başını ablası 17 yaşındaki Menekşe Kaya'nın dizine koymuş hiç sesini çıkarmadan yatıyor.
O sırada yanlarına karikatürist Asaf Koçak geliyor, mızıka çalıyor.
Saat 18.30
Kalabalık yedi saattir otelin önünde. Gitmiyorlar. Bir anlık öfke olamaz bu. Kime neden bu kin?
Kültür Merkezi önündeki Ozanlar Anıtı yıkılarak otel önüne getiriliyor; parçalara ayrılıp otele fırlatılıyor.
Mustafa Kemal'in "Cumhuriyet'i biz burada kurduk" dediği kongre binasının önündeki büstü tahrip ediliyor.