Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siz Kimi Kandırıyorsunuz!

Soner Yalçın

Siz Kimi Kandırıyorsunuz! Sözleri ve Alıntıları

Siz Kimi Kandırıyorsunuz! sözleri ve alıntılarını, Siz Kimi Kandırıyorsunuz! kitap alıntılarını, Siz Kimi Kandırıyorsunuz! en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Teşhis
Bizler cephede kazanmasını bildik, fakat diplomasi masasında aynı başarıyı gösteremedik.
Sayfa 180 - Kırmızı kediKitabı okudu
Hayrünnisa Gül
“Abdullah Gül’ün annesi Adviye Hanım, gelini olmasını istediği Hayrünnisa’yı Kayseri’de bir akraba düğününde gördü. Hayrünnisa 14 yaşındaydı. İstanbul’da Çemberlitaş Orta Okulu’nu yeni bitirmişti. Takdirname almıştı. Liseye başlayacaktı. Abdullah Gül 29 yaşındaydı. Sakarya Üniversitesi’nde asistandı. Gül ailesi, Özyurt ailesine görücüye gidip, Hayrünnisa’yı istedi. Aileler anlaştı. Ama ortada bir sorun vardı. Medeni Kanun, 14 yaşında bir kızın evlenmesine izin vermiyordu. Hayrünnisa’nın 15’ini doldurması beklenecekti. 18 ağustos 1980. O gün Hayrünnisa’nın yaş günüydü. O gün yasal engel kalktı. O gün 30 yaşındaki Abdullah Gül ile 15 yaşındaki Hayrünnisa Özyurt evlendi. Ve o güne kadar başı açık olan Hayrünnisa, işte o gün, evlendiği gün tesettüre girdi. Okuldan ayrıldı. Artık ev kadınıydı.”
Reklam
- Osmanlılar şaraba "hardaliye" diyordu! Şarabın içine hardal dalı koyarak dinin yasağından kurtulduklarin düşünürlerdi! Kimi de hurma, kuru üzüm, elma, kayısı gibi meyvelerden "nebiz" adı verilen içki yapıyor ve bunun günah olmadığını iddia ediyordu! II. Abdülhamid'de romu "şeker suyu" niyetine içiyordu.
Yani Mısır’a gidişi ve dönüşüyle Abbas Halim Paşa arasında direkt bir ilişki vardı.
Anlatmalıyız çocuklarımıza, insanın doğruluğuna kesinlikle inandığı şeyler, asla doğru olmayan şeylerdir!…
Sayfa 145 - KırmızıkediKitabı okudu
Türkiye’de her siyasal çevrenin kendi milliyetçilik tanımı vardır; doktrin sanki bukalemunvaridir!
Sayfa 49 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Klasik insan davranışıdır; insan anlamadığına düşman olur!..
Sayfa 142 - KırmızıkediKitabı okudu
Kadının el üstünde tutulduğu "anaerkil" dönem binlerce yıl sürdü. Ne zaman insanoğlu doğal olayları kavramaya başladı "büyü" bozuldu. Artık kadının nasıl çocuk sahibi olduğu anlaşılmıştı! Yetmezmiş gibi erkekler, üretim biçimini ve savaş aletlerini geliştirdi; din devleti, tapınak- saray- ordu biçimindeki erkek egemen örgütlenmesine yöneldi; kadının "saltanatına" sin verdi! Peki ama niye saça düşmandı? Ne vardı bu saçta?
İlkel çağlarda sihir ve büyü düşüncesi hakimdi. İnsanoğlu kadının çocuk doğurmasına akıl erdiremiyordu. Bunu gizli bir güç olarak yorumluyordu. Bu nedenle kadından hem korkuluyor, hem de kadına saygı duyuluyordu. Öte yandan İlkçağ'da birçok alanda üretimi kadınlar başlatmıştı; ip, sepet dokuma, ağla balık avlama, toprak kap, ateş yakıp yemeği pişirme, tarak, kaşık, madeni eşyalar, boncuk, besinleri birbirine katarak mutfak kültürünü geliştiren ilk hekimlik ve şifalı otlar gibi buluşlar kadının eseriydi.
440 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.