Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey

David Icke

Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey Gönderileri

Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey kitaplarını, Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey sözleri ve alıntılarını, Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey yazarlarını, Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
720 syf.
·
Puan vermedi
·
118 günde okudu
Değişik
Kitap herkesin okuyacağı bir kitap değil. Uçuk ve hayal ürünü gibi görünsede beni gerçeği aramaya ve düşünmeye yönlendirdi. Her söylenine inanmadan önce biraz araştırma yaparak okunmalı.
Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey
Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her ŞeyDavid Icke · Destek Yayınları · 201954 okunma
Reklam
Benim açımdan da, Dr. Richard Day'in 1969'da sözünü etmiş olduğu gibi son derece gelişmiş hava durumu teknolojileriyle fırtınaların hızlandırılıp, istenen hedeflere yöneltildiklerini bile bile bu masallara inanmak çok zor. Çevresindeki basınç sistemlerini maniple ederek tek bir bölgeye mega yağmurlar yağdırmak mümkün. Harvey Kasırgası Teksas ve Louisiana'ya tahminen 25 trilyon galon su yağdırmış.
Sayfa 714Kitabı okudu
Günlük hayatınızda insanlarla, onların siz, sizin de onlar olduğunuz bakış açısından bakarak etkileşime girin. Tepkiler ve kararlar gerektiği zaman, "Hayalet Benlik" ile tepki göstermek yerine şöyle sorun: "Bu durumda 'Sonsuz Farkındalık' ne yapardı? Kalbim ne söylüyor?" Dinleyin ve sizi nereye götürdüğünü izleyin. Şimdi artık çok daha gelişmiş bir potansiyel bandı içindeki olasılık ve mümkün olurluk ile etkileşime girersiniz, dolayısıyla hayatınız mutlaka değişir.
Sayfa 703Kitabı okudu
Siz bedeniniz veya aynada gördüğünüz görüntü değil, bir farkında olma halisiniz. Aslında aklınız öyle görse de aynada gördüğünüz beden veya araç yoluyla, bu realiteyi deneyimleyen saf farkındalıksınız. Gördüğünüz herkes, her hayvan, ağaç, hava ve su damlası da "Sonsuz Farkındalık". Onlar sizin parçanız, siz onların parçasısınız. Siz dünyanın parçası değilsiniz, dünyanın kendisisiniz.
Sayfa 703Kitabı okudu
Reklam
Kimseden nefret etmiyorum, zaten bir kez kalbinizi açarsanız hiç kimseden nefret edemezsiniz. O duygu dışa vuramaz. İçinizde o duygu olmadan bir şeyler söyleyebilirsiniz, ama sözleri nefretle sarf etmezsiniz. Ne kadar kötü olursa olsun Archon güçten veya onun ifadelerinden nefret etmiyorum. Tıpkı ne ile savaşırsak o savaş biz oluyorsak, neden nefret edersek o nefret de biz oluruz! Barış için savaşılmaz, barış için barışılır! Eğer Archon güçten nefret edersem o bozukluk ben olurum, o da zaten nefretin ve korkunun kaynağı. Nefret ve bozukluk, sevginin yokluğudur. Ben her şeyi ve herkesi "Bir" olarak görüyorum ve başkalarından nefret edersem kendimden nefret ediyorum demektir.
Sayfa 699Kitabı okudu
Yalancılar daha da yalancı oluyorlar. Sürekli olarak "Bu kimin çıkarına uyuyor, kimin işine geliyor?" sorusunu sorun. "Benim inanmamı istedikleri şeyden ne çıkarları var?" Unutmayın, kelimeler dünyayı değiştirmez, sadece sonuçlar doğar. Sonuçlar da size, meşru kılınan olayların arkasında kimin olduğunu gösterecektir.
Sayfa 686Kitabı okudu
Bu, hepimizin bireysel hayatı ve genel olarak dünya için bir gerçek. Archon Sürüngen'lerin insanoğlunu köle etmek için her bir ayrıntıyı kontrol etmesine gerek yok, onlar sadece kolektif zihin kalıbını kontrol altında tutma durumundalar, geriye kalanında, sözünü ettiğim sebeplerle, onlara hiç zahmet çektirmeden zaten kendimiz yardımcı oluyoruz! Bu prensip en basit şekilde şöyle açıklanabilir: Eğer yeterince insan nefret dolarsa, nefret frekansındaki bir realitede yaşamak durumunda oluruz. Örneğin; ne için savaşırsanız, o savaş siz olursunuz!
Sayfa 679Kitabı okudu
Bütün korku, anksiyete/tedirginlik, nefret, şiddet, savaş, depresyon ve diğer düşük frekanslı haller elektromanyetik oldukları için çevremizdeki elektromanyetik atmosferi değiştiriyorlar. Çok negatif eylem ya da olay olmuş, çok olumsuz duygular yaşanmış bir odaya girin, daha sonra "Odadaki atmosfer adeta bıçakla kesilebilecek kadar yoğundu!" bile diyebilirsiniz. Bu "atmosfer", belirli frekanslarda elektromanyetik olarak dışa vuran insan düşünce ve duyguları ile yaratılır. Şimdi bir de, 7 milyar insana ait duygu ve düşüncelerin, saniye saniye kolektif atmosfere ne yaptığını düşünün! Atmosferi elektromanyetik olarak kirleterek bir "geri besleme" döngüsü yaratıyorlar, o da daha sonra insanların zihinsel ve duygusal hallerini daha da düşük frekanslı duygu ve düşünceler üretecek şekilde etkiliyor. Bunu, kalplerimizi açıp, sevgi, mutluluk ve empati frekansları yayarak değiştirebiliriz. Aynı şekilde teknolojik olarak atmosfere yayılan frekanslar da zihinsel ve duygusal hallerimizi olumsuz etkiler. Hayes ve diğerlerinin anlattığı gibi, atmosferik manipülasyon bunun için tasarlanmış...
Sayfa 653Kitabı okudu
Reklam
Giyilebilen veya takılabilen teknoloji, mobil telefonlara paralel olarak duyguları da istismar etme amaçlı. Çiftlerin duygusal durumunu izlemek ve davranışlarını değiştirmek üzere algoritmalarla psikolojik sinyaller incelenip değerlendiriliyor. Dediklerine göre sırada anne/baba-çocuk ilişkileri olacakmış. Takılabilenler oldukça gelişmiş durumda, dolayısıyla hızla üçüncü aşamaya doğru ilerliyoruz, bu da ta başından beri planlanmış olan bedene yerleştirilecek olan mikroçipler. Bunlara vücutta aktive olan piller de dahil. Bunların yararları mikroçiplerle kaydedilecekmiş. Bu sinsi "parmak ucunda yürüyüş" tekniği, aynı amaçla zorunlu psikolojik sağlık adına kullanılacak. Equilibrium adlı Hollywood filminde gelecekteki feci hayat tasvir edilmiş. Birçok insanın bu konudaki bilgisizliği ve saflığı çocuk seviyesinde...
Sayfa 637Kitabı okudu
Kimyasal püskürtme başladığından beri "kimyasal hastalık" denen "Morgellons" hastalığı türedi. Morgellon hastalarının içinde renkli lifler büyüyor ve deriden çekildiği zaman ağrılara sebep oluyor ve nanoteknoloji jargonundaki gibi kendisini kopyalıyor. Bu liflerin bazıları spagetti kalınlığında olup bedenin dışında büyümeye devam ediyor. Bir programı izleyen bir zekâ formuna sahipler. Bu çok gelişmiş "yaşayan" bir teknoloji. Bazı liflerin 1700 derece fahrenhaytta bile yanmadığı görülmüş. Bu biyolojik değil teknolojik olup, akıllı tozun özelliklerine sahip kendisini kopyalayabilen bir akıllı makine.
Sayfa 617Kitabı okudu
CHANI Projesi'ndeki varlık, insanların, spiritüel olarak sürüngenlerden daha gelişmiş olduklarını, ama teknoloji yoluyla sürüngenler tarafından baskılanmış olduklarını söylemişti. "Onları tanrısı teknolojileri..." Bu, "transhumanizm/insan ötesi" muazzam bir üçkağıtçılık yoluyla, insan zihnini yapay zekâ ile birleştirip, sonunda insan zihninin yerini almasını sağlama planını tamamlamak için kullanılıyor. Buna "transhumanizm" deniyor, oysa aslında "non humanism/insan dışı" demek lazım.
Sayfa 590Kitabı okudu
11 yıl boyunca Avustralya "Sera Gazı Kurumu"nun (şimdi İklim Değişikliği Departmanı oldu), tam ya da yarım gün danışmanı olan David Evans, insan nedeniyle oluşan küresel ısınma teorisinin 1990'larda deneysel bulgularla yanlış olduğu kanıtlanan bir tahmine dayandığını, ama birçok iş alanı, endüstri, ticari kâr, politik kariyer açısından da bu pastanın çok büyük olduğunu söylemiş. Tabii işin ucunda bir de yaklaşmakta olan dünya hükümeti ve total kontrol var. Evans sözlerine, kanıtlar öyle göstermediği için yanlış olduğunu itiraf edecekleri yerde hükümetlerin ve onların evcil bilimadamlarının, hâlâ karbondioksitin tehlikeli bir kirlilik olduğu yalanını yaymakta olduklarını da ilave etmiş. Süregelen hilenin sebebinin, dünya hükümeti olduğunu belirtmesi ne kadar ilginç, çünkü zaten plan, dünyayı kurtarmak için bir dünya hükümeti kurulmasının meşrulaştırılması.
Sayfa 580Kitabı okudu
208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.