Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu Üzerine Tartışmalar

Söğüt'ten İstanbul'a

Mehmet Öz

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yalnızca Batı Avrupa'nın daha iyi bilinen tarihine aşina olanlar, üzerinde mutabık kalınmış bir Osmanlı tarihi kronolojisinin olmayışı karşısında şaşırabilirler. Bunun temel nedeni, 15. yüzyılın son 20 yılından önceki dönemden çok az sayıda orijinal malzemenin kalmış olmasıdır. 14. Yüzyıldan neredeyse hiçbir şey kalmamıştır. Belki yarım düzineden bile az sayıda güvenilirliği tartışılmaz Osmanlı belgesi mevcuttur, o kadar; bu dönemden herhangi bir tarihsel kronik de yoktur.
Ilk dönem osmanlı tarihinin kaynaklari
Osmanlı metinlerinin yetersizliği göz önüne alındığında, Osmanlı tarihinin bu ilk devirlerinin hikayesi anlatılacaksa, bunun büyük ölçüde, ondördüncü yüzyıl için ise neredeyse tamamen Türkçe olmayan malzemeye dayanılarak yapılması kaçınılmazdır. Bu bağlamda, Bizans kaynakları en önemli grubu oluşturmaktadır; Bizans'ın son bir buçuk yüzyılındaki kaderinin büyük ölçüde Osmanlı Sultanları'nınca belirlendiği göz önüne alınacak olursa bu, daha bir açıklık kazanır. Dahası, dönemin Osmanlı toplumunun aksine, Bizans toplumunun okuma yazma seviyesi oldukça yüksektir.
Sayfa 46 - *colin imberKitabı okudu
Reklam
Osmanlı tarihyazıcılığının ilk dönemleri
Hicri 10., miladi onaltıncı yüzyılın başına gelindiğinde Osmanlı edebiyatının hemen hemen bütün dalları Fars etkisine yenik düşmüştü: Modeller öylesine çalışılmış ve dil o derece geliştirilmişti ki, yazarlar artık incelik ve maharet bakımından Iran'ın şair ve nesircilerinin eserleriyle yarışacak eserler meydana getirmeyi göze alıyorlardı.
Sayfa 73 - Victor L. MènageKitabı okudu
Osmanlı Tarihçiliğinin Doğuşu
Osmanlıların kökeni ve Anadolu'ya göçleri konusunda tamamen farklı bir gelenek vardır. Bu gelenekteki karakteristik noktalar şunlardır: Ahlat, 340 göçmen ailesinden oluşan bir Oğuz topluluğunun ilk yerleşim yeri olarak zikredilir; Ertuğrul bin Gündüz Alp bin Gök Alp bin Sarkuk Alp bin Kopuk Alp, Gök Alp oğlu, Sarkuk Alp oğlu, Kopuk Alp oğlu olarak kaydedilir. Bu topluluk, nihayet Ankara yakınında ki Karacadağ'da yerleşmiştir. Selçuklu hükümdarı Alaeddin, Sultan-öyüğü'ne gelir ve burada Ertuğrul'u gazi yapar.
Sayfa 107 - Halil InalcikKitabı okudu
bunu anlamaya çalışıcam
Bir fikrin varlığı, insanın hareketlerini iyice belirlenmiş sınırlar içine hapsetmekle kalmaz, aynı zamanda bu fikrin yokluğu da "kaçınılmaz son" olarak çaresiz bir felaket getirecektir. Fikre bağlılık bir 'sınav'dır; inananların saflarındaki azalma sadece azaltanların "kendilerinden fazla yaşadığını" kanıtlar.
Sayfa 410
eski popüler anonim kronikler osmanlı ülkesine defter sistemini soktukları için ulemayı şiddetle eleştirmektedirler.
Sayfa 450
Reklam
"Gazi Ruhu'nun önemini vurgulamaktan vaz geçme konusunda isteksiz olanlar için son bir probleme işaret etmekle yetineceğim. o devirlerde gazi olanlar yalnızca Osmanlılar değildi; özellikle iki yüzyıl önce Danişmendli hanedanı 'gazi ruhu'nun gücünü ortaya koymuştu; aslında Danişmendliler, rakipleri Selçuklulara göre daha klasik gaziydiler. Danişmendli madeni parasında kendi liderleri gaziler olarak ilan edilmiştir. Bu durumda, Danişmendlilerin 'gazi ailelerin lideri' olduğu konusunda bir an için hemfikir olalım. Bu çıkarım hemen bazı sorunlara yol açar. Eğer gazi ruhu Osmanlılar ve Danişmendliler arasında bu kadar güçlü idiyse, neden Kutsal Savaş arzusu ve heyecanı Osmanlılarda başarıya yol açarken, Danişmendliler düşmanlarını yenememişler, Anadolu'daki güçlerini ve etkilerini bir yüzyıldan daha az sürede kaybetmişlerdir? Eğer 'gazi ruhu' bizim ele aldığımız anlamda itici bir güçse, nasıl böyle farklı sonuçlara yol açabiliyor? Sadece eğer itici güç değil idiyse, diyebilirim
Sayfa 427
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.