Acımasız bir sonuca doğru itilmekteyiz. Bir yerden bir yere göçen yeni göçebeler gibi insanlar bir örgütsel yapıdan diğerine sürekli taşınır olacaklardır.
Milyonlarca kişi kendi değer sistemlerindeki çelişkileri aramaya, yaşamdaki amaçlarını belirlemeye ya da konuları büyükleriyle tartışmaya zorlanmadan eğitim sistemi içinden geçip gitmişlerdir.
Söz gelişi eğer insanlık tarihinin son 50.000 yılda yaklaşık 62 yıllık yaşam sürelerini bölünse 800 yaşam süresi geçirildiği ortaya çıkar. 800 yaşam süresinin 650’si mağaralarda geçmiştir.
1865 yılında bir gazetenin başyazarı, okurlarına, «Bilgili kişiler seslerin tellerden geçirilemeyeceğini bilirler. Geçirilse 'bile uygulamada bunun bir yararı olmayacaktır,» diye sesleni -yordu. On yıl sonra Bay Bell'in laboratuvarından telefon cıktı ·ve dünyayı değiştirdi. Wright kardeşlerin uçtukları gün, gazeteler olayı yaz mamakta direnmişlerdi. Çünkü ayakları yere basan bu sayın ya zarlar olanlara inanmıyorlardı. Kaldı ki. Amerikalı ünlü gök bilimci Siman Newcomb, «Bilinen hiçbir madde ve makine bileşimi insanın uzun süre uçmasını sağlayamaz,» buyurmamış mıydı? Bu olaydan bir süre sonra başka bir uzman kişi. «Ancak aptallar, atsız araba üzerine yapılan çalışmalardan bir sonuç çıkabileceğine inanabilirler,» diyerek mangalda kül bırakmamıştı. Oysa altı yıl sonra bir milyonuncu Ford, üretim hattından çıkacaktı. Atomu bulan büyük Rutherford 1933'de atom çekirdeği içindeki enerjinin hiçbir zaman koyverilmeyeceğini ileri sürüyordu. Dokuz yıl sonra ilk zincirleme reaksiyon sağlandı.
Büyün bir gıda firması, yalnız su katılarak yapıla dlilen hazır pasta karışımını piyasaya sürdü. Kadınlar daha faz· ıa zahmet gerektiren karışımları yeni mala tercih edince şirket .şaşkına döndü. Öbür karışımlar suyla birlikte yumurtanın da katılmasını gerektiriyordu. Fabrikada karışıma toz yumurta ka tan şirket ev kadınlarının pasta pişirme eylemine etkin bir bi çimde katılmalarını engellemiş oluyordu. Toz yumurta hemen aradan çıkarıldı. Kadınlar postalarına katacakları yumurtaları kırma mutluluğuna eriştiler. Ürün bir kez daha, ruhsal yarar sağlamak amacıyla değiştirilmiş oluyordu.
Yaşlı insanların, artan değişim hızına karşı tepkileri daha sert oluyor. Yaşla tutuculuk arasında uyumlu bir ilişki olduğu matematiksel temellere dayandırılarak saptanmıştır. Zaman yaşlılar için daha hızlı geçmektedir. Elli yaşındaki bir baba onbeş yaşındaki oğluna, istediği araba için iki yıl beklemesi gerektiğini söylediğinde, 740 günlük bu süre babanın yaşadığı sürenin % 4 ü kadardır. Aynı gün toplamı, çocuğun yaşadığı sürenin % 13'üne eşittir. Söz konusu gecikmenin, babaya göre çocuğa üç ya da dört katı daha uzun gelmesi acayip sayılmamalıdır.