Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sokaktaki Adam

Attila İlhan

En Eski Sokaktaki Adam Gönderileri

En Eski Sokaktaki Adam kitaplarını, en eski Sokaktaki Adam sözleri ve alıntılarını, en eski Sokaktaki Adam yazarlarını, en eski Sokaktaki Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sonra, zamanlar kötü. Bütün bunlar nasıl oluyor, nasıl geçiyor anlamıyorum. İşler daima aksıyor. Neden böyle oluyor? Her geçen gün ekmeği daha pahalı alıyoruz. Ev kiraları daha pahalılanıyor. Vergiler biniyor. “Harp bitsin her şey ucuzlayacak” diyoruz. Harp bitiyor, bir yenisi başlıyor, hiçbir şey ucuzlamıyor. Kimisi, çocukken işler daha iyi gidiyordu galiba diye düşünür. Kırk paraya bir cep leblebi. Şimdi? Şimdi kırk paranın, beş kuruşun lafı mı olur? Para peynir gibi eriyor. Peki ama, bunun sonu nereye varır? Bunu ben bilemem. Başımızdaki büyük adamlar düşünmeli. Muhakkak düşünüyorlar. Gazeteler, radyolar, her gün onların düşündüklerini söylüyorlar. Diğer bazıları onlarla uğraşmaya kalkışmışlar. “Muhalefet” yapıyorlar. Bir gürültüdür gidiyor. Ben bazen hükümetten yana, bazen muhalifim; bazen gerici diye, bazen komünist diye, evimi polisler basar, beni alır götürürler. Bazen evimde oturur, kanarya beslerim. Gazeteye, radyoya elimi sürmem. Ekmek yine ucuzlamaz. Aksine bozulur, esmerleşir, bir kuruş da üste koyar.
İstanbul'u dehşetli bir can sıkıntısı içinde buldum. Herkesin canı sıkılıyor. Doğru. Bremen'e kadar hangi limanda sıkılmadık? Her yerde herkesin canı sıkılıyor.
Reklam
Onunla ilgilenmek, onunla kaynaşmak, onu kendine ait bir şeymiş gibi hissetmek gerekir. Elinmiş, kolunmuş gibi. Oysa İstanbul, umurumdan hariç. Güzel olduğu gerçek, ama neye yarar? Onda ve bizde bu sıkıntı sürerken?
Diyeceksin ki Allahın denizi, isteyek tükürür isteyen tutar ortasına işer. İşesin birader, işesin. Ama düşün, deniz bu, onun üstündeyiz, sabah akşam, yaz kış, daima onun içindeyiz; istese, yani kafası kızsa diyorum, bizi batırması oyuncak onun için; hani canın çekerse, velinimetimiz de! Hah, sonra da kalk, suratına tükür. Yok, ben yapamam. Yaptılar mı içerlerim. Hepsi bilirler. Selim de bilir. Ya mahsus yapıyor, puşt, ya da unuttu. “-Bak, dedim, Selim! Denize tükürme. Gözleri camdanmış gibi suratıma baktı: -Neden? -Nedeni var mı ulan? Tükürme işte!…
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.