Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bitkisel Humus Oluşumunda Solucanların Etkileri ve Solucan Alışkanlıklarına Dair Gözlemler

Solucanlar

Charles Darwin

En Eski Solucanlar Gönderileri

En Eski Solucanlar kitaplarını, en eski Solucanlar sözleri ve alıntılarını, en eski Solucanlar yazarlarını, en eski Solucanlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dolaşım sistemi pekala gelişmiştir. Solucanlar, derileriyle solur; uzmanlaşmış solunum organları yoktur. Aynı bireyde iki cinsiyet bir araya gelmiştir, yine de iki farklı birey çiftleşir. Sinir sistemi gayet gelişkindir; neredeyse bitişik iki beyin sinir düğümü, vücudun ön ucuna konumlanmıştır.
Her ne kadar solucanlarda görme yetisinin var olduğu söylenemezse de, ışığa karşı duyarlılıkları, gündüz ile geceyi ayırt etmelerini sağlıyor; böylece solucanla beslenen pek çok gündüzcü hayvanın yarattığı büyük tehlikelerden kaçabiliyorlar.
Reklam
Solucanların uysal olduğunu gördük. Yaralandıklarında acı çektikleri düşünülebilir. Sanki kasılarak acılarını dışa vuruyorlar. Belirli yiyecek tiplerinin üzerine hevesle atılmaları, yemekten haz aldıklarını gösteriyor olsa gerek. Cinsellik tutkuları, ışık korkularına üstün gelecek kadar kuvvetli. Belki eser miktarda toplumsal hisleri var, çünkü birbirlerinin bedenleri üzerinde sürtünmekten rahatsız olmuyorlar ve zaman zaman alt alta üst üste yatıyorlar. Hoffmeister’ e göre, kışı yuvalarının dibinde ya tek başlarına ya da başka solucanlarla birbirlerine top misali dolanmış halde geçiriyorlar. Her ne kadar solucanlar kimi duyu organlarından mahrum olsa da, bu durum, zeka geliştirmelerine engel değil. Laura Bridgman’ınki gibi vakalardan bunu biliyoruz. Dikkatlerini çektiğimizde, normalde ilgi gösterecekleri etkileri görmezden geldiklerini gördük; dikkat, bir nevi zekanın varlığına işarettir.
Eğer solucanlarda, bir nesnenin ve oyuklarının şekline dair, ne kadar kaba saba olsa da kavram edinme gücü varsa, ki öyle görünüyor, kendilerine zeki denmesini hak ediyorlar; çünkü benzer koşullarda insan nasıl davranırsa onlar da aynı şekilde davranıyor.
Solucanlar genelde yüzeydeki ham humusta yaşar. Çoğunlukla bu tabakanın kalınlığı 10 ila 12,5 santimetreden 25, hatta 30 santimetreye varır; solucanların bedeninden tekrar tekrar geçip yüzeye taşınan ham humus budur.
Sayfa 107Kitabı okudu
Muhtemelen arkeologlar, pek çok eski cismin korunmasında solucanlara ne kadar borçlu olduklarının farkında değildir. Sikkeler, altın süsler, taş alet edevat, vesaire toprağın yüzeyine düşürüldüğünde, birkaç senede solucan dışkılarıyla ile gömülür, dolayısıyla gelecekte bir gün toprak kazılana dek burada güvenle korunur.
Sayfa 109Kitabı okudu
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.