Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Haçlılar Misyoner Okulları ve Soykırımlar

Sömürgeci Batının Barbarlık Tarihi (2. Kitap)

Hayri Yıldırım

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sömürgeci Batının Barbarlık Tarihi
RUs ateşesi tarafından verilen bir yemekte,Robeet Koleji'nin ( Boğaziçi Ünv) doğuda Rus ve İngiltereden daha etkili olacağını ve Türkiye'yi Amerikanlaştıracağını söyledi. bu yüzden ona teşekkür etmedim...
Sayfa 231 - kum saati yayınlarıKitabı okudu
Bir Misyoner: "Eğitimin İçinde Hristiyanlık Propagandası" Misyonerlerin kendileri bile misyoner okullarındaki öğrenimin içinde Hristiyanlığın yer aldığını şöyle belirtiyorlar: "Misyoner gruplarının denetiminde bulunan fakülte ve okulla- rın amaçları, bütün ülkelerde her zaman birbirine benzer. Fakülte ve okullar, kiliseye
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Maksat İnsani Yardım Değil Misyonerlerin sağlık konusundaki amaçlarının insani yardım değil, yine Hristiyanlaştırma olduğu, rahibelerden alınan yardımlar- da da ortaya çıkmıştır: "Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı devleti çocuk esirgeme ku- rumlarında ve hastanelerde çalıştırmak için rahibelerden bir grubu hizmete aldı. Cizvitler yüzüncü kitaplarında onlar hakkında şöy- le diyorlar: "Yeni meslekleriyle de misyoner rahibe kardeşler, Hristiyanlık ilkelerini telkin ettiler ve onları Kominyon134 töreni- ne alıştırdılar. Türk müfettişleri onlara ihtar ve tehdit yöneltmelerine rağmen onlar Hristiyanlık dualarını öğretiyorlardı."135 Misyonerler için hastane ve doktor hizmetleri, okul gibi önemli bir faaliyet alanıdır. Çünkü sağlık yardımı sırasında, doktor, hemşire ve sağlık görevlisi arasında ister istemez bir konuşma ve yakınlaşma olmaktadır. İşte misyonerler bu yakınlaşmayı kullanarak hemen Haz. İsa'ya ve Hristiyanlığa gelmektedirler. Mesela bir eserde, misyonerlikte sağlık alanının önemini şöyle ifade etmektedir: "İnsanın olduğu yerde, acılar da vardır. Acıların olduğu yerde doktorluğa gereksinim vardır. Doktorluğa gereksinim olan yerde de misyonerlik için uygun bir fırsat vardır."
Misyon ve Misyonerlik: Hristiyanlıkta, Musevilik veya İslamiyet'ten farklı olarak, vaaz ile birlikte inandırma, telkin, yani "kayıp koyunları" gidip bularak onları mutlaka Hristiyanlaştırma amacı vardır. Nitekim "Misyon" terimi, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde, Kilise tarafından vaaz ve inandırma için görevlendirilmeyi ifade etmiştir. Böylece "Misyonerlik" kelimesi, yüzyıllar içinde, Hristiyanlığa ait bir terim olmuştur. Bu faaliyeti yapan kişiye "misyoner'', faaliyete de "mis- yonerlik" denilmiştir. Misyonerlik emperyalizmin bir aracı olarak kullanılmıştır.1 Avrupalı ve ABD'li devlet yöneticileri ticari, siyasi ve sömürgecilik faaliyetlerine odaklı menfaatleri uğruna bu misyo- nerler ile menfaat birliği oluşturmuşlar ve misyonerleri açıkça koru- yup kollamışlardır.2 Misyonerler sömürgeci Hristiyan devletlerinin kültürel alanlara yönelik faaliyetler ile öncü kuvvetleri niteliğinde silahsız Haçlı as- kerleri olmuşlardır. Misyonerliğin birinci amacı, gittikleri yerleri mutlaka Hristiyan yapmaktır. Genel amaç ise, tüm dünyayı Hristiyanlaştırmaktır. Bu amaç uğruna hemen her türlü kültürel, sosyal ve sağlıksal araç ve hizmetleri istismar ederek kullanmışlardır.
Misyonerliğin Dönemleri: Misyonerliğin, ilk başlangıcından günümüze kadar devam eden süreci yedi dönem olarak kabul edilmektedir:3 1) 33-100 arası: Havariler Dönemi 2) 101- 800 arası: Kiliselerin Kurulma Dönemi 3) 801-1500 arası: Ortaçağ Dönemi 4) 1501-1650 arası: Reformasyon Dönemi 5) 1651-1793 arası: Reformasyon Sonrası Dönem 6) 1794-1965 arası: Modern Dönem 7) 1966'dan sonraki dönem
Osmanlı: "Günah İmparatorluğu" Hristiyan dünyasının amaçlan hususunda; Haçlı Seferleri, Misyonerlik, Sömürgecilik, Oryantalizm, Doğu Sorunu gibi faaliyet ve zihniyetlerin ayn düşünülmemesi gerekir. Çünkü bu faaliyetlerin hepsi de nihayetinde bir amaçta toplanmaktadır. O da Hristiyan Batı dünyasının dünya egemenliği! Tabi bunun için, kapitalizm kazanç, yöneticiler egemenlik arzusuyla misyonerliği destekliyorlardı. Tüm bu sebeplerle misyonerlik bir anlamda Hristiyan devletle- rin bir sorumluluğu durumunda idi. Ve aynı zamanda dini, siyasi, kültürel ve iktisadi yayılma faaliyetinde aracı kurum görevi ifa edi- yordu. Misyoner faaliyetleri için İzmir'e gelen Amerikalı misyoner Parsons, 1 820 yılında İzmir'den yazdığı mektubunda Osmanlı İmparatorluğu için şu dilekte bulunuyor: "Gönlümde, ilahi yardımla, bu kudretli ı:ünah imparatorlu­ ğunun tamamıyla yıkılacağı bir sistem görme konusunda büyük bir istek duyuyorum.
Reklam
1600'lerde Kürdoloji Enstitüsü Kuruluyor! Avrupa devletleri ve Papalık, misyonerliği o kadar önemser ki, 1646'da İngiltere'de, 1662 yılında Vatikan'da misyonerlik bakan- lık haline getirilir. Ayrıca her iki yerde "Kürdoloji Enstitüleri" kurulur.15 Bu enstitülerin kuruluşu, daha o zamandan amacın ne ol- duğunu açıkça gösterir. Böylece Avrupa'nın Ermeni ve Kürt ilgisi giderek gelişir. Ancak, Batı'nın sömürgecilik planlarında öncelik hep Ermeni ko- zuna ait olur. Kürtlük sorunu ise, Ermeni sorununun yedeği olarak tutulur. Tabi bunun bir de Süryani, Rum, Pontus sorunları vardır! Batı kendi içinde en küçük ayrılığa tahammül edemezken, hedef ül- kelerde mümkün olduğu kadar ülkeyi ve toplumu bölmeye, ayırma- ya çalışır. "Böl, parçala, yönet" taktiği budur! Roma, 1787'de "Kürt Dili Grameri ve Sözlüğü" Bastırıyor Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı İtalyan misyoneri P. Maurizio Garzoni, misyonerlik görevi ile on sekiz yıl, bugünkü Türkiye Irak sınırı üzerindeki bölgede, Kürtler, Ermeniler Asuriler, Keldaniler ve Nesturiler arasında çalışmıştır. Garzoni bu misyonerlik faaliyetinden sonra, bir Kürt dili eseri hazırlar. Kitap, "Kürt Dili Grameri ve Sözlüğü" adıyla 1787 yılın- da İtalya'da Roma Katolik Kilisesi tarafından bastırılır.16 1879'da ise Kürtçe-Fransızca sözlük hazırlanır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.