Bir kitabı okurken içerisindeki bilmediğimiz kelimelerin yoğunluğu bizim için önem arz eder ve okuyorum ama anlamıyorum gibi düşünürüz. Tarih okumaya çalıştığım son zamanlarda böyle kelimelerle sık sık karşılaşıyorum. Bu kitap içerisinde de belgelere yer verildiği içim bu kelimelerle karşılaşmamanız mümkün değil. Artık anlamını bilmesem de okuduğum her şeyin aslında biriktiğini ve zamanı geldiğinde o bilgilerin birleşerek bana bir şeyler öğrettiğini düşünüyorum. Tanzimat fermanı öncesinde Osmanlı'ya bağlı yaşayan milyonlarca gayrimüslim tebaanın huzur içinde yaşadığını, hoşgörüyle kurulmuş bir hayata sahip olduklarını, dinlerine göre ibadethane, okul vs. açmalarına izin verildiğini biliyoruz. Fakat Tanzimat Fermanıyla birlikte sahip oldukları yeni hakların onları, Osmanlı'nın iyi niyetini spmürmeye ittiğini görebiliyoruz. Binlerce Amerikan misyoneri türüyor. 2 haneli müslüman beldelerinde dahi ruhsatlı veya ruhsatsız kiliseler açılıyor. Kilisenin dikkat çekeceği düşünülen yerlere okullar, yetimhaneler vs. açılıyor. Her ne kadar bunun farkında olsalar da yeterli önlemi alamayan Osmanlı' da çoğalmaya devam ediyorlar ve her yerde insanları fesada sürüklüyorlar. Açılan yerler il, mahalle, öğrenci sayısı, öğrencilerin etnik kökenleri vs. olarak detaylıca belgelerle verilmiş. Bu kadar yerin açılmasına anlam verememeye hazır olun derim. Bir şeyleri fark edebilmek için İhsan Süreyya Sırma eserlerine bir şans vermek gerek. İyi okumalar