Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bediüzzaman Said Nursi'yi Anlatıyor

Son Şahitler 2

Necmeddin Şahiner

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Varsın, bütün bu hizmetlerinin kıymetini elinde duadan başka hiçbir şey bulunmayan biçare insanlar bilmesin. Her şeyin anahtarı Onun elinde olan Hâlık-ı Zülcelâlin bilmesi senin ve bütün beşeriyet için kâfi ve vâfidir. (Ceylan Çalışkan’ın üvey annesine mektubundan...)
Sevgili valideciğim, dünyadaki her şey ve her ölüm bize diyor ki; siz de fanisiniz, siz de öleceksiniz. Cenab-ı Hakk'ın bahtiyar kulları bütün bu hadiselerden hisselerine düşen dersi alırlar. Yani kendi nefislerine derler ki: 'Ey nefis, sen lâyemut değilsin, fânisin, ibret al, sırat-ı müstakimden ayrılma. Ve her işinde âlemlerin Rabbi ve Hâlıkı olan Kadîr-i Zülcelâl-i Velikramın rızasını esas maksat yap' der. Bunu böyle söyleyen ve böyle yapan bir abd Biiznillahi Teâla saadet-i ebediyeye vâsıl olur. (Ceylan Çalışkan’ın üvey annesine mektubundan...)
Reklam
Ağlatırsa gam yeme, bendesini (kulunu) Cebbar-ı Hakîm, Lûtfuna mazhar düşüp nâgâh (ansızın) bir gün güldürür, Bu meseldir “Tu'ref'ü-l Eşyâü min Ezdâdihâ”* Pes anun içün, kahrın evvel, lûtfun sonra bildirir. * Her şey zıddı ile bilinir.
İbrahim Arman
İbrahim Arman "Hocanın yemeğini ben veriyordum. 'Bunun odasına kitap, kalem, kâğıt ve ziyaretçi sokmayacaksın.' dediler. 'Olur.' dedim. Kendisine götürdüğüm ekmekleri belki yetmiş parçaya bölüyor, birazını kendine alıyor, geri kalanını da 'İbrahim kardeşim, bunları talebelerime götür.' diyordu. Ben bu duruma çok hayret ediyordum. "Mahkeme zamanı geldiğinden bir gün önce beni yanına çağırarak, 'Bugün avluda dolaşırken duvar diplerinde gezinme.' dedi. Ben merak etmiştim. Fakat kendisine nedenini sormadım. Said Nursi ve talebeleri mahkeme saati geldiğinde mahkemeye gittiler. Onlar hapishaneden ayrıldıktan sonra bir zelzele oldu. Avluda gezinen birkaç kişinin saçaklardan düşen kiremitlerle yaralandığını gördüm. * Baktım ki kitap okuyor. Yanında da bir sürü kitap var. 'Eyvah!' dedim, savcı gelirse 'İbrahim sana itimat ettik de anahtarını verdik, bunun yanında bu kitaplar ne?' derse diye düşünmeye başladım." "Arama sırası Bediüzzaman'ın odasına gelince çekine çekine odasını açtım. Gerçi savcıdan korkmuyordum, ama mahcup olmaktan çekiniyordum. Açtıktan sonra birde ne göreyim, yanında hiçbir kitap yok.
Nesil Yayınları 1.baskı
İbrahim Fakazlı
İbrahim Fakazlı Demir parmaklıklı bir kapı gözüme ilişti. Etraf zifiri karanlık, bir de ne göreyim: Üstad. Hemen demirlerin arasından mübarek ellerine sarıldım ve öpmeye koyuldum: "İbrahim, kardeşim korkma! Hiç merak etme, korkma!" diye teselli ediyordu. Ağlayarak ayrılmak mecburiyetinde kaldım. Zira kapı tarafından çalışan düdükle
Sayfa 175 - Nesil Yayınları 1.baskı
Emin Çayırlı
Emin Çayırlı (Çaycı Emin) "Yine bir gün, Üstad'ın yanına gittiğimde kaybolan çorabını arıyordu. Ben de kendisine yardım ettim. Bana dedi ki: 'Kardeşim ben çoraplarımı her yerde aradım, hattâ (gülerek) kibrit kutusunun içini bile aradım! Bazı meczup evliyalar var, bana yardım edecekleri yerde, benimle ekleşiyorlar. Halbuki bu
Nesil Yayınları 1.baskı
Reklam
Mehmed Babacan Otobüs tutarak beraberce Isparta-Gölcük'e gitmiştik. Yolda otobüs bozulup da durunca, Üstad Aşçı Ali'nin motosikletine binerek yola devam etmişti. Üstad Gölcük'ü çok severdi. Oradaki İlâhî güzelliğe hayrandı. Oranın güzelliğini saatlerce seyredip, tefekkür ederdi. Bir defasında: 'Bu mübarek göle günde altı damla cennetten iniyor. Bu damlalar bu mübarek şehir Isparta'yı ihya ediyor.' demişti
Nesil Yayınları 1.baskı
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.