Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sonsuz Topraklar

Jorge Amado

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Epaminondas (doktor) mümkün olduğu kadar uzun bir süre alıkoymak istiyordu onları. Hevesini iyice alamamıştı henüz. İkinci trenle yirmi üç gün sonra gideceklerini söyledi. Sağlam raporunu vermek gibi bir budalalık işlediği için Marta'dan elinden geldiği kadar faydalanmak istiyordu. İlk defadır ki hasta bir gurbetçiye sağlam raporu vermişti. Oysa, bütün yalvarmalara karşı koymuştu. Artık, büro personelinin yanında itibarı kalmayacaktı. Amelia, tahlilin sonucunu biliyordu, memurlar imada bulunuyorlardı. Bir sır olmaktan çıkmıştı bu. Çok geçmeden gurbetçiler bile öğrendi durumu. İçlerinden biri, Joao Pedro ile kavgalı olanı: _ Adam mısınız siz... İhtiyara sağlam raporu almak için kızcağızın namusunu sattınız, demişti yüzüne karşı. Jeronimo olayı öğrenince öfkesinden kudurdu. Eğer, Jucundina olmasaydı, kızını (Marta) öldürürdü. Sopayı kaptığı gibi yürüdü kızının üzerine."
"Fakat o gün açlığa dayanamıyorlardı. Hem Marta'da yanlarında değildi. Tonio ile Ernesto'ya bakıyordu. Tam sırasıydı, konuşmadan adım adım ilerliyorlardı. Kedinin ne yapacağını anlamak için duruyorlardı. Gelişememiş bir kediydi Marisca, cılızdı. Bir öğün bile yetmezdi, ama hiçbir şey yememekten daha iyiydi."
Reklam
Plantasyondan atılan çiftçiler Caatinga yollarında ilerliyorlardı. Hepsi de güneye doğru gidiyor, Sao Paulo'ya ulaşmaya çalışıyordu. Başkaları onlardan önce gitmişlerdi. Fazendalara (büyük çiftlik) gelen elçiler (işçileri, gündelikçileri başkasının hesabına ayartanlar) türlü şeyler anlatıyor, olmadık vaadlerde bulunuyorlardı. "
" Vapurun bu akşam geleceği haber verilmişti ama, yükleme ve boşaltma için üç gün bekleyecek ve beşinci gün demir alacaktı; gemide artık hiçbir masrafları olmayacaktı, bedava yiyip içeceklerdi, sadece Ernesto'ya süt satın alacaktı. Söylediklerine göre Pirapora'dan Sao Paulo'ya trenle gidebileceklerdi. Günaşırı tren vardı."
"Açlıktan,yorgunluktan, susuzluktan Dinah hasta düştü. Ateşi akşama doğru yükseldi. Kediyi yiyeli dört gün olmuştu. Ama hiçbirine yetmemişti. Marisca (kedi) da onlar kadar zayıflamıştı; kemiklerini sıyırdılar. Yemeği sadece Marta reddetti, hem de Jucundina'nın ısrarlarına ve Jeronimo'nun azarlamalarına rağmen."
"O gün bütün yol boyunca bir damla su bulamadılar. Güneş ortalığı kavuruyor, yol üstündeki taşlar sanki alev alev yanıyordu. " "İhtiyatla yürüyorlardı, susuzluk dayanılmaz bir hal alıyordu, yarım testi kalmıştı, onu da Jucundina, Noca için saklıyordu. Tonio 'yu da eşeğin sırtındaki küfelerden birine oturtmak zorunda kaldılar. Çocuğun adım atacak gücü kalmamıştı. Daha yavaş yürümeye başladılar. Noca'nın gözleri gittikçe kapanıyordu, yorgunlukları her an bira daha artıyordu."
Reklam
"Caatinga göz alabildiğine kıraç, Caatinga barınılmaz. Bu bir diken çölü gibi kurak ve yaban Sertao'da çalılıklardan başka bir şey görülmez. Kızgın öğle güneşinde taşların arasına yılanlar ve kertenkeleler kayar. Kımıldanmadan duran kocaman kertenkelelerdir bunlar; sanki dünya yaratıldığından beri, anlamsız gözlerle bakıp durmaktadırlar. " "Caatinga'da birbirine dolaşmış diken tabakaları aşılmaz bir çöl olur Doğru'da kuraklıktan, dikenlerden, zehirli hayvanlardan başka bir şeyin bulunmadığı bir yerdir burası. "
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.