Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sonsuz Topraklar

Jorge Amado

Sonsuz Topraklar Gönderileri

Sonsuz Topraklar kitaplarını, Sonsuz Topraklar sözleri ve alıntılarını, Sonsuz Topraklar yazarlarını, Sonsuz Topraklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Brezilya'nın kuzeydoğusundaki plantasyondan daha iyi koşullar altında çalışma umuduyla Sao Paulo'ya göç eden Jeronimo ve ailesi, yol boyunca sadece hastalıklarla, açlıkla, sefaletle boğuşmanın yanı sıra, birçok fertlerini yolculuk sırasında kaybedip geride bırakmak zorunda kalırlar. Yolda kaybettikleri fertlerinin yanında, yolculuğa çıkmadan yıllar önce aileden ayrılmış fertler de vardır. Kitap, bir prologla başlar, birinci kısım,yani "Açlık Yolları" yolculuğu üç ayrı etapta ele alır. İkinci kısım"Umut Yolları" ise aileden daha evvelden ayrılmış fertlerin başından geçenleri anlatır.
Sonsuz Topraklar
Sonsuz TopraklarJorge Amado · Hasat Yayınları · 2007228 okunma
"Epaminondas (doktor) mümkün olduğu kadar uzun bir süre alıkoymak istiyordu onları. Hevesini iyice alamamıştı henüz. İkinci trenle yirmi üç gün sonra gideceklerini söyledi. Sağlam raporunu vermek gibi bir budalalık işlediği için Marta'dan elinden geldiği kadar faydalanmak istiyordu. İlk defadır ki hasta bir gurbetçiye sağlam raporu vermişti. Oysa, bütün yalvarmalara karşı koymuştu. Artık, büro personelinin yanında itibarı kalmayacaktı. Amelia, tahlilin sonucunu biliyordu, memurlar imada bulunuyorlardı. Bir sır olmaktan çıkmıştı bu. Çok geçmeden gurbetçiler bile öğrendi durumu. İçlerinden biri, Joao Pedro ile kavgalı olanı: _ Adam mısınız siz... İhtiyara sağlam raporu almak için kızcağızın namusunu sattınız, demişti yüzüne karşı. Jeronimo olayı öğrenince öfkesinden kudurdu. Eğer, Jucundina olmasaydı, kızını (Marta) öldürürdü. Sopayı kaptığı gibi yürüdü kızının üzerine."
Reklam
" Vapurun bu akşam geleceği haber verilmişti ama, yükleme ve boşaltma için üç gün bekleyecek ve beşinci gün demir alacaktı; gemide artık hiçbir masrafları olmayacaktı, bedava yiyip içeceklerdi, sadece Ernesto'ya süt satın alacaktı. Söylediklerine göre Pirapora'dan Sao Paulo'ya trenle gidebileceklerdi. Günaşırı tren vardı."
"Açlıktan,yorgunluktan, susuzluktan Dinah hasta düştü. Ateşi akşama doğru yükseldi. Kediyi yiyeli dört gün olmuştu. Ama hiçbirine yetmemişti. Marisca (kedi) da onlar kadar zayıflamıştı; kemiklerini sıyırdılar. Yemeği sadece Marta reddetti, hem de Jucundina'nın ısrarlarına ve Jeronimo'nun azarlamalarına rağmen."
"Fakat o gün açlığa dayanamıyorlardı. Hem Marta'da yanlarında değildi. Tonio ile Ernesto'ya bakıyordu. Tam sırasıydı, konuşmadan adım adım ilerliyorlardı. Kedinin ne yapacağını anlamak için duruyorlardı. Gelişememiş bir kediydi Marisca, cılızdı. Bir öğün bile yetmezdi, ama hiçbir şey yememekten daha iyiydi."
"O gün bütün yol boyunca bir damla su bulamadılar. Güneş ortalığı kavuruyor, yol üstündeki taşlar sanki alev alev yanıyordu. " "İhtiyatla yürüyorlardı, susuzluk dayanılmaz bir hal alıyordu, yarım testi kalmıştı, onu da Jucundina, Noca için saklıyordu. Tonio 'yu da eşeğin sırtındaki küfelerden birine oturtmak zorunda kaldılar. Çocuğun adım atacak gücü kalmamıştı. Daha yavaş yürümeye başladılar. Noca'nın gözleri gittikçe kapanıyordu, yorgunlukları her an bira daha artıyordu."
Reklam
Plantasyondan atılan çiftçiler Caatinga yollarında ilerliyorlardı. Hepsi de güneye doğru gidiyor, Sao Paulo'ya ulaşmaya çalışıyordu. Başkaları onlardan önce gitmişlerdi. Fazendalara (büyük çiftlik) gelen elçiler (işçileri, gündelikçileri başkasının hesabına ayartanlar) türlü şeyler anlatıyor, olmadık vaadlerde bulunuyorlardı. "
"Caatinga göz alabildiğine kıraç, Caatinga barınılmaz. Bu bir diken çölü gibi kurak ve yaban Sertao'da çalılıklardan başka bir şey görülmez. Kızgın öğle güneşinde taşların arasına yılanlar ve kertenkeleler kayar. Kımıldanmadan duran kocaman kertenkelelerdir bunlar; sanki dünya yaratıldığından beri, anlamsız gözlerle bakıp durmaktadırlar. " "Caatinga'da birbirine dolaşmış diken tabakaları aşılmaz bir çöl olur Doğru'da kuraklıktan, dikenlerden, zehirli hayvanlardan başka bir şeyin bulunmadığı bir yerdir burası. "
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Jorge Amado - Kızıl Tarlalar İncelemesi
Jorge Amado – Kızıl Tarlalar Kızıl Tarlalar kitabı, yazarın okuduğum ilk kitabı. Çoğumuzda oluyordur, ilk kez okuyacağımız ya da ön bir bilgi sahibi olmadığımız yazarların eserleri biraz isteksizlikle biraz soğuk bir merakla başlanır. Bu durum da çokta olağandır. Bu kitabı mevsimlik işçilere dair okumalar yaptığım sıra keşfetmiştim. Mevsimlik işçilerin ülkemizdeki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki durumlarına dair incelemeler yaparken bu kitap da bana Brezilya’ya dair tarihsel bir zemin sağlamıştı. John Steinbeck’in Gazap Üzümleri’ni okuyanlar için çok da yabancılık çekmeyecekleri bir roman olacaktır. Yanlış hatırlamıyorsam Gazap Üzümlerinde Oklahama’dan Kaliforniya’ya umut yolculuğuna çıkan bir aile söz konusuydu. Kızıl Tarlalar da ise Brezilya’nın kurak bir coğrafyasından yine Brezilya’nın en büyük şehri Sao Paulo’ya bir yolculuk söz konusu. Jorge Amado’nun, bu kitabı, 1946’da yazdığı da göz önünde bulundurulduğunda; bu tür edebi yayınları doğuran ortak zeminin, hiç kuşkusuz, 1929 Büyük Buhranı ve akabininde 2.Dünya Savaşının sona ermesinin ardından, kırsal ekonominin toprak ağaları lehine yeniden düzenlenmesi olduğu aşikârdır. Kitabın dili hiç şüphesiz çevirenin (Çeviri: İpek Gürsoy Manavbaşı) de etkisiyle oldukça akıcı. Kitap, okuyan da pişmanlık hissi uyandırmayacağı gibi, bol bol birbiriyle zıt duygular içine sokacaktır. Kimi yerde gülecek, kimi yerde öfkeden çıldıracak, kimi yer de ise gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Kitaba başlayanlar, anlatının içinde merak duygusuyla kaybolacak ve kolay kolay kitabı ellerinden bırakmayacaklardır. Şimdiden iyi okumalar herkese
Kızıl Tarlalar
Kızıl TarlalarJorge Amado · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020228 okunma
Bu hikâyelerde hep kuraklık vardı, insanların ellerinden alınan topraklar, güçlü toprak sahipleriyle mücadeleler, ölen çocuklar, hastalıklar ve kocakarı ilaçları vardı.
Sayfa 93 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Çocuklar geldi ve adamların göğüslerindeki nasırlara dokundu. Adam gülümsüyordu, ekmek paralarını böyle kazanıyorlardı işte. Ne de olsa insan yaşamak için bir iş yapmak zorundaydı.
Sayfa 156Kitabı okudu
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Çok dolu, çok akıcı, çok güzel bir kitap Kızıl Tarlalar. Aynı zamanda da ideolojik bir kitap. Fakat bu kısmı kitabın en sonuna saklanmış. Topraklarından sürülmüş, paramparça olmuş bir aile üzerinden ilerliyor kitap. Hem ailenin hikayesini hem de tek tek fertlerinin hikayesini de takip ediyoruz. Dram dolu hayatlar.
Kızıl Tarlalar
Kızıl TarlalarJorge Amado · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020228 okunma
“Bu bir macera… Ve biz maceralara bulaşacak değiliz… Onlarla işimiz bitti…”
Sayfa 324Kitabı okudu
495 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.