Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sonsuzluğa Nokta

Hasan Ali Toptaş

Sonsuzluğa Nokta Gönderileri

Sonsuzluğa Nokta kitaplarını, Sonsuzluğa Nokta sözleri ve alıntılarını, Sonsuzluğa Nokta yazarlarını, Sonsuzluğa Nokta yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nedense gülmekten vazgeçti sonra, yüzüne belli belirsiz bir karanlık çöktü.
Değişiyoruz çünkü, değişen her şeyle birlikte, farkına varmasak ve değişimin rüzgârını yüzümüzde açıkça hissetmesek de, yavaş yavaş değişiyoruz.
Reklam
Bütün bekleyişler bir yanılsama aslında, hem de gerçekliği kavranamayacak kadar büyük bir yanılsama; çünkü bekliyor görünen ne varsa, bekleyişinin içinde yavaş yavaş yürüyor; gizleniyor kimi zaman, daralıyor, dağılıyor ve biçimden biçime girip kendi özündeki sonsuzluğa doğru akıyor...
İnsanlar isterlerse her şeyi, ama hemen her şeyi bir tür silaha dönüştürebilirlerdi çünkü. En çok da sevgiyi elbette,
Karım bunları anlatırken, onun herkesten, en azından orada bulunan ablasından ve Figen’den farklı olduğunu düşünmüştüm. Ama o kavgadan sonra, onun da herkese benzediğini anladım. Belki bir süre için farklı olabilmişti, belki insanlar koskoca yaşamları boyunca yalnızca bir süre için farklı olmaya katlanabiliyor, sonra da yavaş yavaş öteki insanların davranışlarına, düşüncelerine ve duygularına bürünerek, durup dinlenmeden kendini tekrarlayan uçsuz bucaksız bir benzerlikler denizinde kaybolup gidiyorlardı.
Reklam
özlemlerine ağlıyordu ya da umutlarına, düşlerine, dediklerine, demediklerine ağlıyordu.
Hiçbir zaman, içimdeki boşluğu dolduramadığını, ruhuma yaklaşamadığını, yalnızlığıma ulaşamadığını da öğrenemeyecekti.
Oysa ikimiz de biliyoruz ki, boşlukta sallanan ellerimizde, duvarları okuyan yüzlerimizde, düğümlenen hıçkırıklarımızda ve dudaklarımızdaki sessizlikte konaklaya konaklaya ilerleyen bu yorgun tren, usancın, nefretin ve sonunun nereye varacağı şimdiden kestirilemeyen bir düşmanlığın tohumlarını taşıyor geleceğe...
Herkes eninde sonunda her şeyiyle ölüme doğru yol aldığına göre,
Reklam
“Bir yandan da, ne kadar çok şey birikmiş, diye geçiriyordum içimden; ne kadar çok şey birikmiş...”
“O zamanlar, birlikte hafta sonu gezilerine çıkar, konuşa konuşa kentin bir ucundan bir ucuna yürür, o kitapçı senin bu kitapçı benim, bıkıp usanmadan saatlerce dolaşırdık.”
“birbirimize, yalnızca görüntülerimizle bağlanıyoruz. Birbirini görmeyen görüntülerimizle.”
“ve ben alnımı cama dayamış, o karanlığa bakıyordum; yeryüzünün, yeryüzündeki insanların, ağaçların ve böceklerin karanlığına...”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.