Oysa ikimiz de biliyoruz ki, boşlukta sallanan ellerimizde, duvarları okuyan yüzlerimizde, düğümlenen hıçkırıklarımızda ve dudaklarımızdaki sessizlikte konaklaya konaklaya ilerleyen bu yorgun tren, usancın, nefretin ve sonunun nereye varacağı şimdiden kestirilemeyen bir düşmanlığın tohumlarını taşıyor geleceğe...