Sorgu Odasında Apo sözleri ve alıntılarını, Sorgu Odasında Apo kitap alıntılarını, Sorgu Odasında Apo en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Meselemiz, Apo'nun da mülakatlarda, hangi sebeple olursa olsun, söylediği gibi Türklük ve Kürtlük ya da özgürlük ve esirlik meselesi değildir. Meselemiz, kadim Anadolu toprağında güçlü, mutlu ve barış içinde birlik olarak yaşayabilme meselesidir.
Hepimiz iyi biliriz, bir hastalığı doğru teşhis edebilmek yani tanıyı doğru koymak, tedavi sürecinden daha bile önemlidir. Çünkü eğer teşhis yanlışsa, uygulanacak tedavi de yanlış olacaktır. Bırakın hastanın iyileşmesine belki daha da kötüleşmesine yol açacaktır.
Tarihini dizilerden, geçmişini masallardan, geleceğini fallardan öğrenen bir nesil ülkenin uçuruma süratle sürüklenmesine yol açar. Tarih sahnesinde yaşanan olayları anlayabilmek ve ders çıkarabilmek için önce bir iki adım geriye çekilip resmin tamamını görmek gerekir. söylentilere yaslanarak hüküm vermek doğru olmaz.
Tarihini dizilerden, geçmişini masallardan, geleceğini fallardan öğrenen bir nesil ülkenin uçuruma süratle sürüklenmesine yol açar. Tarih sahnesinde yaşanan olayları anlayabilmek ve ders çıkarabilmek için önce bir iki adım geriye çekilip resmin tamamını görmek gerekir. söylentilere yaslanarak hüküm vermek doğru olmaz.
Osmanlı yıkılınca Ermeni, Rum, Arap hepsine hak var, Kürt unutuldu gitti. Şimdi şunu itiraf etmemiz ve hatta benim itiraf et- mem gerekiyor. Bugün Türkiye'nin her tarafında Kürtler varsa ve vatandaşsa bunu Atatürk'e borçluyuz. Bizim aynı ailenin parçaları olduğumuzu Atatürk bilmiş, görmüş ve sahip çıkmış. Anadolu'yu bölmeye, Türk ve Kürtleri yok etmeye dayalı olan oyunu bozan Atatürk'tür. Yanındaki kadro da çok önemlidir ama akıl ve önsezi Mustafa Kemal Atatürk'ündür.
16 Eylül 1998 tarihinde hudut birliklerimizi ziyaret eden Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Reyhanlı'da basın mensuplarına bir açıklama yaptı ve "Artık Suriye'ye karşı sabrımız kalmadı. Türkiye beklediği karşılığı alamazsa, her türlü tedbiri almaya hak kazanacaktır"
Mesela Şeyh Sait olayı... Şeyh Sait ve İstanbul'daki Seyit Abdülkadir zaten hilafetin içinden gelme zenginlerdir. Hani hep dedik ya "Kürt ayaklanmalarını bastıran Cumhuriyet'in amacı Kürtleri yok etmekti." diye. Doğru olmadığı ortadadır. Genç Cumhuriyet saltanatı ve hilafeti kaldırınca bunlar Cumhuriyet'i lağvetmek için İngilizlerin ve Fransızların desteğiyle ayağa kalkıp "Din elden gidiyor, hilafet isteriz!" sloganıyla bir sürü cahil insanı ayağa kaldırıp ateşin üzerine sürmüşlerdir. Genç Cumhuriyet ne yapacaktı başka? Dikkatinizi çekerim, hem doğuda hem de batıda Cumhuriyet'e karşı ciddi ayaklanmalar olmuştur. Ve Cumhuriyet de gerekeni yapmıştır. Bu olaylara doğru bakış açısı budur.