Sosyal Şizofreni ve Atatürkçülük Üzerindeki Baskısı

Mustafa Coşturoğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Nurculuk, maddi­yatı, tabiatı ve modern felsefeyi tamamen red ve bütün dünya saadetlerini insanlara haram etmektedir.
Sayfa 248 - arı matbaasıKitabı okudu
Herkes bilir ki artık ne Hilâfet geri gelebilir, ne de şeriatçı bir düzen kurulabilir. Ama bu akımlar yine de körüklenir. Tek amaç, gerçekleri halkın gözünden saklamak için ortalığı bulandırıcı bir kamu oyu yaratmaktır. İşte dinsel akımlar bu amaç için bir araç olarak kullanılmaktadır.
Sayfa 210 - arı matbaasıKitabı okudu
Reklam
Ve bugün açık açık şunları söylemekten de çekinmiyorlar : «Mustafa Kemal bu millete istiklâl kazandırıp da dini ortadan kaldıracağı yerde, keşke bir yabancı devletin buyruğu altında bir müstemleke olarak kalabilseydik». Bu sözler kulaktan kulağa fısıldanmıyor. Açık açık ortalıkta konuşulup savunması yapılıyor bunların. Hem de «güçlü arka» lar bulunarak...
Sayfa 231 - arı matbaasıKitabı okudu
Türk devrimi Türk toplumunun varlığını korumak, sürdür­mek ve yüceltmek ülküsünden gelmektedir. Devrimin kökeni, varolmanın gerektirdiği değişmiyen canlılık kuralları ve doğa yasalarıdır. Onu, uzviyetin bağlı olduğu doğal yasaların dışında düşünemeyiz. Bu nedenle Türk devrimi ile Türk toplumunun var­lığını sürdürmesi arasında köken birliği vardır. Her iki kavramda da bir özdeşlik vardır. Onun içindir ki Türk devrimi ile uğraşmak, onu rayından çıkarıp yozlaştırmak, Türk toplumunun yaşam sürekliliğini besliyen ve onu koruyup yükselten organik bağları koparmakla birdir. Nitekim son çeyrek yıldanberi Türk toplumunun içinde bulunduğu yoğun bunalım dönemleri devrimin par­çalanmasından ve yozlaştırılmasından doğmuş acı sonuçlardır.
Sayfa 6 - arı matbaasıKitabı okudu
Saidi Nursi'nin küçümsediği Menemen ve Şeyh Sait isyan­larını andıran bir olay, Yargıtay Başkanı İmran Öktem'in «musal­la taşı» üzerinde cenazesine yapılan yüz kızartıcı saldırıdır. Çün­kü, Saidi Nursi'nin «bir tek cani» dediği ve tek gözlü Deccal ola­rak nitelediği Atatürk'e İmran Öktem tek başına sahip çıkmıştı.Nurculuğu yasa dışı ilân etmişti. Bu Atatürk'ü savunmaktı, dev­rimlerini korumak yürekliliği idi. O'nun tarihsel konuşmasında ulusunun bağlı olduğu dine içtenlikle saygısının ve bağlılığının örnekleri de vardı. Asıl öfke, din falan değil, Atatürk'ü savun­maktandı. Cenazesinde çıkarılan olayla Devlet gücü Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü koruyup kollamak konusunda yenilgi içinde kalmış; Nurculuk, gücünü ve egemenliğini göstermiştir. Oysa Şeyh Sait ve Menemen olayları, Devlet gücünün üstünlüğü ile sonuçlanmıştı.
Sayfa 245 - arı matbaasıKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.