"Güven ve tehlike birbirlerine sımsıkı bağlıdır. Etrafımızı saran tehlikelere göğüs germek ve onlara etkin bir şekilde tepki verebilmek için bu işleri yapan idarelere güvenimizin olması gerekir".
toplumsal olgular kesin olarak 'şeyler' değil, bizim yaptıklarımıza verdiğimiz sembolik anlamlara bağlıdır. bizler toplumun yaratıkları değil, onun yaratıcılarıyız.
...bu kitabın sayfalarını neden çevirdiğinizi, neden sosyoloji öğrenmeye karar verdiğinizi bir
düşünün.
...
sizin kişisel kararınız toplumun geneli içerisindeki
konumunuzu yansıtacaktır.
S: Nasılsın?
E: Ne bakımdan? Sağlığım, para durumum, okulum, kafamın rahatlığı..?
S: (aniden kızararak denetimini yitirmiş bir biçimde) Bana bak! Yalnızca kibar olmaya çalışıyordum. Doğrusu senin nasıl olduğun benim hiç umurumda değil.
Görünürde önemsiz konuşma uzlaşımları izlenmediği zaman insanlar neden böyle kızmaktadırlar? Bunun yanıtı, günlük toplum yaşamımızın, ne söylendiğine ve neden söylendiğine ilişkin dile getirilmemiş varsayımların paylaşılmasına bağımlı olduğudur. Bu varsayımları elde bir diye göremeseydik, anlamlı bir iletişim olanaksız olurdu.