Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyoloji Gönderileri

Sosyoloji kitaplarını, Sosyoloji sözleri ve alıntılarını, Sosyoloji yazarlarını, Sosyoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nurettin Topçu Olmak
… Lise müdürünün bâzı öğrencilere geçer not vermesi isteğini geri çevirdiği için düğün günü İzmir Lisesi felsefe öğretmenliğine tâyin emri geldi.
Sayfa 4 - DERGÂHKitabı okuyor
İnsanlar arasında yüksek kültürlü olanlarla aşağı kültür seviyesinde bulunanlar vardır. Bir seçim yapılır veya bir karar verilirken bilenlerle bilmeyenler aynı derecede hakla birer oy kullanacaklar; bilmeyenlerin oyu çoğunluk teşkil ederse,onların fikri kabul edilecek; bilenlerin fikri reddedilecektir. Buradaki haksızlık meydandadır.
Reklam
Hangi kaynaktan çıkmış olursa olsun, bütün değerler, sosyal denemenin konusu olabilmek için mutlaka bir itikada bağlanırlar. Bu itikad, dinde kutsallık duygusu, hukukta hak ve adâlet, ekonomide genel fayda, sanatta güzellik, ahlâkta iyilik ideallerine bağlanmakta ve bu ideallerin gerçekleşmesi için hayatın bizce yaşanmaya değerli olduğunu telkin etmektedir.
Bugünkü aile, biyolojik ve ekonomik olmaktan ziyade ahlaki temellere dayanmaktadır. Millet hayatının evrimi içerisinde aile, hısımlığın hem ana hem baba tarafından geldiği ve babaların mutlak otoritesinin ortadan kalktığı babalık ocak devrini geçirmiş, bütün fertlerine hak ve hürriyetler bağışlayan ve ferdi mülkiyede ferdi mesuliyeti tam manasiyle kendinde gerçekleştiren bugünkü modern aile şeklini almıştır.
…din, ilimden bambaşka bir şeydir. Dindar adam, dinsizin bilmediğini bilen adam değildir. Daha çok kuvvetlere sahip olan adamdır. Din insanlar için kuvvet kaynağıdır; bilgi kaynağı değildir.
…bunca asırlardan beri insanlığın yaşayışına hakim olan bir dinin bir vehim ve yanılma sisteminden ibaret olmasına imkan yoktur. Eğer din vehim ve hata mahsulü olsaydı bütün insanlığın ona bağlanmaması lazım gelirdi. Dinin muhakkak bir hakikatı olmalıdır.
Reklam
Hayatın en esaslı kanunu çarpışmadır. Her varlığın kaynağı odur. Yeryüzünde insan için sulh ve sükun, devamlı saadet aramak beyhudedir.
Millet, maddi (soy, toprak ve emek) ve ruhi (dil, din ve dilek) birçok unsurların birliğine dayanmaktadır. Bir millet içerisinde bu unsurların hepsinde birlik bulunmayabilir; herbiri yalnız başına milleti kurmaya yeterli değildir. Lakin bunların hiç değilse bir kısmı bulunmayan yerde millet olmuyor.
Anadolu'nun Türkleşmesi hareketi dokuz asırdan beri başlamış bulunuyor. Ancak bu asırlar içinde, soyları ile dilleri ve dinleri bize yabancı birçok unsurlar milletimize karıştı. Geçen asrın sonlariyle asrımızın başında soy ve dil karışıklığının milliyet metkuresini zayıflatacağını hissedenlerin hareketleri görüldü. Soyda ve dilde Türkçülük cereyanları başladı. Milliyetçiliğimizin evriminde üçüncü merhaleyi teşkil eden bu cereyan, her iki şekliyle o zaman Turancılık davasına bağlanıyordu. Dini milliyetten ayıran Turancılar, o devrin gerçek milliyetçileri sayıldılar. Fethi Ali Ahundofdan sonra Şıpka kahramanı Süleyman Paşa, Ali Suavi, Ahmet Vefık Paşa, Şemsettin Sami, Ömer Seyfettin Genç Kalemler'de dilde Türkçülük davası yolunda çalıştılar. Bunlardan sonra Ziya Gökalp'ı görüyoruz. Gökalp, başlangıçta soycu Türkçü idi. Turancılık davasını tam manasiyle coğrafyaya bağlamıştı. Sonradan kültür Türkçülüğünü müdafaa etti. Yani milletin maddi unsurlarını bırakarak ruhi unsurları ön plana aldı. Türkü tarif ederken "dili dilime, dini dinime uyandır" diyordu. Dil davasında Arap ile Fars gramerinin kaidelerinden sıyrılmış, fakat halk tarafından anlaşılan Türkçeyi benimsiyordu. Din olarak başlangıçta Şaman dinini istemişti. Sonraları, Arabın İslamlığından ayrılmış, Türk dil ve geleneklerine uydurulmuş İslam dinini kabul etti. Hayatının sonlarında ise laikliği ileri sürdü.
Bizim milletimizin kuruluşunda da İslam dini büyük bir ahlaki rol oynamıştır. Başlangıçta kültürümüzü tamamen ona borçluyuz. Din ile millet arasındaki bu yakınlıklara rağmen, esaslı bir noktada birbirleriyle çatıştıklarını söylemeliyiz. Müsbet safhada yani milleti yapıcılıkta din milletten ayrılmaz. Millet ruhunun gelişmesinde din milletle beraberdir. Menfi safhada yani başka milletlerle çatışma haline gelince din milletin karşısına dikilir, ona karşı cephe alır. Milliyetçilerin milli sınırlarla insanları ayırmalarına karşılık, dinciler sınırları ortadan kaldırarak din birliğini yapmak isterler. Milliyetçilik ideal sınırların korunması ise, dincilik ideali, sınırların ortadan kaldırılarak bütün insanların aynı dinde cemaat halinde birleştirilmesidir.
274 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.