En Beğenilen Sosyoloji (7. Edisyon) Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Sosyoloji (7. Edisyon) sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sosyoloji (7. Edisyon) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hepimiz toplumsal bağlamlarımızdan etkilenirken davranışlarımız tamamen bu bağlam tarafından belirlenmez. Sosyoloji, toplumun bize ne yaptığı ile bizim kendimize ve toplumumuza ne kattığınız arasındaki bağlantıları araştırır. Etkinliklerimiz hem etrafımızdaki toplumsal dünyayı yapılandırır- ya da ona şekil verir - hem de o dünya tarafından yapılandırılır. Yaşamlarımızın toplumsal bağlamları tamamen rastlantısal olarak oluşan olayların ve eylemlerin bir yığını değildir; onlar yapılandırılmış ya da farklı şekillerde kalıplanmıştır. Davranış biçimlerimizde de başkalarıyla ilişkilerimizde düzenlilikler vardır.
Bugün içtiğimiz kahvenin neredeyse tamamı Güney Amerika ve Afrika gibi Avrupalıların sömürgeleştirdikleri bölgelerden gelmektedir; yani kahve Batı beslenme düzeninin 'doğal' bir parçası değildir.
1789 Fransız Devrimi, eski Avrupa toprak düzenlerinin ve mutlak monarşilerin sembolik bitiş noktasını işaretliyor, cumhuriyetçi düşünceler olan özgürlük, kişisel bağımsızlık ve yurttaşlık hakları ön plana geçiyor.
MARX; kapitalist ekonominin dinamiklerini ve yoksullukla toplumsal eşitsizliğin nedenlerini açıklamaya çalışmıştır.
DURKHEIM; sanayi toplumunun karakterini ve sekülerleşmeyi sorgulamış.
WEBER; kapitalizmin ortaya çıkışını ve bürokratik örgütlerin yarattığı sonuçları açıklamaya çalışmıştır.
Hochschild'e göre, hizmet sağlayan
sirketler artan bir şekilde işçilerin yalnizca fiziksel faaliyetine değil ayni zamanda onlarin
duygularına da sahip olmaktadır.
Bu araştirma, yaşamın pek çok insanin ka-
niksadiğı bir yönünü ele almış ve sosyolojinin
ona ilişkin kavrayışımızı derinleştirebileceğini
gostermişti. Hochschild, hizmet sektöründe
çalışanlarin - fiziki güçlerini kullanan işçiler
gibi-çoğu zaman çalışma sirasında vazgeçtik-
leri bir görünümlerinden uzaklaşma ya da bu
görünüme yabancılaşma alienation duygusu
yaşadiklarını buldu.Ornegin fiziksel olarak çalışan işçinin kolu bir makine parçasI ve yalnızca arada sirada kişinin hareket ettirdigi bir parça gibi hissedilir hale gelebilir. Benzer şekilde, hizmet sektörü çalişanlarn çoğu zaman Hochschild'e, yüzlerinde bir gülümseme bulunduğunu ama bu gülümsemelerin kendilerine ait olmadığını
söylemişti.