Her tekil, çok çeşitli kitlelerin ruhundan, kendi ırkından, sosyal konumundan, inanç topluluğundan, devletinden vs. bir parçayı taşır ve bunun ötesinde bir miktarda özerklik ve özgünlük ister.
Bir medeniyete dayanan ahlaki güçler, hakimiyetlerini kaybettikleri andan itibaren, onların, barbarlar olarak nitelendirileceğimiz ham ve bilinçsiz kitleler tarafından kesin bir şekilde sonlandırdıklarını bize tarih öğretmektedir.
Hatip, meydanın en küçük noktasından en uç noktasına kadar insanlar ve insan yüzlerinden örülü bir halıya dönüşmüş bir politik mitingde avazının çıktığı kadar bağırıyor. Diyor ki: 'Bütün bunların hepsinin suçlusu kitleleşmedir'.
Fırtına halinde alkışlar.
Çocuğa ilk görüşler kendine en yakın çevresinde aşılanır. Ona bakanların davranış biçimleri, çocuğun ilk ahlaki kavramlarını ve çocuğun bakış açısını oluşturur. Ve bunlar, ona aktarılan ilk öğretilerdir.
Haklı olduğu sürece bizim bütün dileklerimiz, esas itibarıyla bizi şu üç noktaya ulaştırır: Şeyleri ilk nedeniyle anlamak, tutkusuna boyun eğmek veya erdemli olmak, sonuç olarak güvenli ve sağlıklı bir bedende yaşamak..
Spinoza
Birey titiz anlamıyla doğal varlık olmanın tam zıddıdır; öyle ki, doğal ilişkilerden sıyrılıp kurtulmakta olan, yabancılaşan, daha ilk günden itibaren toplumla ilişkilenmiş ve tam da bu yüzden kendi için de yalnız bir varlıktır.