Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyoloji'ye Giriş

İhsan Çapcıoğlu

En Eski Sosyoloji'ye Giriş Gönderileri

En Eski Sosyoloji'ye Giriş kitaplarını, en eski Sosyoloji'ye Giriş sözleri ve alıntılarını, en eski Sosyoloji'ye Giriş yazarlarını, en eski Sosyoloji'ye Giriş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih boyunca değişik toplumlarda bütün insanların ve grupların eşitliğini sağlama ideali peşinde koşulduğuna çok sık tanık olunmuştur. Ancak bu ideal insanlık tarihi boyunca gerçekleştirilemeyen bir ütopya olmaktan öteye geçememiş gözükmektedir.
Kast sistemi
Brahmanlar (rahipler); Kişatriyalar (soylu savaşçı lar, prens ve prensesler); Vaişyalar (tüccarlar, iş adamları ve çiftçiler); Sudralar (köleler ve işsizler, hünersiz kişiler); Parya ve Kast Dışı Kimseler (toplumdaki en kötü ve kirli işleri yapan kimseler).
Reklam
Dolayısıyla, sanayi öncesi toplumlarda, iki ana sinıf, toprağa sahip olanlarla (aristokratlar, soylu toprak sahipleri ya da köle sahipleri) toprak üzerinde üretimi gerçekleştirenler (serfler, köleler ve özgür köylüler) idi. Sanayi toplumlarında ise, fabrikalar, bürolar, makineler ve bunları satın almak için gereken servet ya da sermaye daha önemli hale gelmiştir. Buradaki iki ana sınıf, bu yeni üretim araçlarına sahip olanlar -sanayiciler ya da kapitalistler- ve yaşamlarını onlara emek güçlerini sa tarak kazananlar -işçi sınıfı, ya da Marx'ın benimsediği, bir ölçüde eskiyen terimle, proletarya- biçimindedir.
Bir ölçüde basitleştirerek diyebiliriz ki, 'sınıf' tabakalaşması, üretim ve mülkiyet ilişkilerine göre, 'statü' tabakalaşması ise özel hayat tarzı'nın temsil ettiği tüketim biçimlerine göre belirlenir.
Toplum hayatında bu maksatla kullanılan ödüller mutlaka maddi, elle tutulan şeyler değildir. Bazen bir gülümseme kuvvetli bir ödülün yerini alabilir.
Çocuklar üzerine yapılan araştırmalar başarılı hareketlerinden dolayı ödüllendirilmeye alıştırılan çocukların başarı kazanmak yönünden daha istekli olduklarını ortaya koymuştur.
Reklam
Bir çocuğun doğuşu, onun yetişmesinden sorumlu olanların yaşamlarını değiştirir.
Aile ve okul gibi birbirini tamamlayan sosyal çevrelerde olgunlaşan ve adım adım "toplumsallaşmayı" takip eden birey, bu süreçte içinde kendine özgü şahsiyet yapısına sahip olur. Bu süreçte sosyo-kültürel değerlerini benimseme yerek yetişmemiş bir kişi; hem toplumsallaşma sürecini eksik bırakmış hem de “şahsiyetini" belirgin bir şekilde biçimlendirememiştir.
Nazi Almanya'sında ve faşist İtalya'da despotik eğitim şekli sistemli bir şekilde uygulanmış; politik sosyalizasyon sürecinde belirleyici bir unsur olarak görülmüş ve despotik eğitimin en iyi uygulayıcısı olmuştur. Hitler halkı kitleler olarak görmüş ve bu kitleleri politik ola rak dönüştürmek için kapsamlı bir strateji uygulamış tır. Nazi okul kitaplarında genel olarak şunlar yazılır. "Yalnız sert olanlar kazanır. Bizler sert olmak zorundayız. Her Alman çocuğu kesin zafere kadar sert olmak zorundadır. Bizim saflarımızda korkaklara-hastalara yer yoktur."
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.