Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kazakistan´da Şiddet ve Mülksüzleşme

Sovyet Sonrası Karmaşa

Joma Nazpary

Sovyet Sonrası Karmaşa Gönderileri

Sovyet Sonrası Karmaşa kitaplarını, Sovyet Sonrası Karmaşa sözleri ve alıntılarını, Sovyet Sonrası Karmaşa yazarlarını, Sovyet Sonrası Karmaşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sovyet zamanı bolluğun, sosyal güvencenin, güvenin, ahlakın, cömertliğin, istikrarın, öngörülebilir bir yaşamın ve toplumsal barışın olduğu bir dönem ; idealize edilen bu geçmişe duyulan büyük özlem her fırsatta dile getiriliyor.
Mülksüzler eski Sovyet toplumuna ve kültürüne tezat olan her şey için geniş kapsamlı bir "yabancı" kavramı kullanıyorlar; servetlere el konulması ve yaşamın parasallaşması, onlar için yabancı kavramlar.
Reklam
Sovyet sonrası değişim kadınların çoğunu mülksüzleştirmiş .... Emek piyasasında, nitelikli işlere ulaşmalarında kadınlara karşı ayrımcılık yapılıyor; servet edinmeleri ve etkili konumlarda bulunmaları zengin ve güçlü erkeklerle birlikte olmalarına bağlı.
Sovyet döneminde devlet kurumları içinde oluşmuş şebekeler, devletin ve partinin ortak çıkarlarına dayanmaktaydı. Sovyet sonrasında devlet kurumlarına hakim olmuş şebekeler ise özel mülkiyet edinmek için kullanılıyor. Dolayısıyla artık bir refah devletinden söz etmek mümkün değil.
Devlet mallarına el konulması , bir yanda servetlerin hızla birikmesine, öte yanda da yoksulluğun artmasına; yeni zenginler ve mülksüzler olarak adlandırılan iki yeni toplumsal kategorinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
NATO'nun doğuya doğru genişlemesi ve Batılı danışmanların, spekülatörlerin, çokuluslu şirketlerin, petrol baronlarının, seks turizminin, seks endüstrisinin, bankacılık sisteminin, tefecilerin, mafyanın, misyonerlerin, gizli ajanların, bankerlerin bölgeye akın etmiş olmaları, Sovyet sonrası değişimde Batı'nın etkin müdahalesini gösteren işaretlerden sadece birkaçı.
Reklam
iki Kafkas cumhuriyeti (Gürcistan ve Ermenistan) ile üç Baltık cumhuriyeti ve Moldova ayrılma taraftarıyken , diğer cumhuriyetler merkezden siyasi ve ekonomik özerklik talep ederler.
Kagarlitsky' nin (1988) gözlemlerine göre, perestroika ve glasnostan birbirlerine karşıt iki beklenti söz konusudur. işçiler ve köktenci gruplar sosyalist demokrasi; seçkinler ise kapitalist dönüşüm beklentisi içine girerler.
Gramsci'ye göre egemenlik bunalımı, eski sistemin toplumsal , ekonomik ve ideolojik tüm düzeylerde bunalıma girdigi ve sistemi dönüştürecek devrimci güçlerin bulunmadıgı veya yeterince güçlü olmadıgı bir durumda gündeme gelir. Bunalım öncelikle siyasi ve ideolojik temsiliyet düzeyinde ortaya çıkar. Geleneksel siyasi partiler destek ve meşruiye tlerini kaybederler, eski sagduyu yok olur, yönetici sınıflar halk üzerindeki ahlaki ve kültürel etkilerini yitirirler. Bu durumda, daha iyi kadrolara ve deneyime sahip olan eski yönetici gruplar güçlerini yeni kisveler altında yeniden örgütlerler. Gramsci faşizmin böyle bir araç oldugunu, toprak sahiplerinin ve büyük sanayicilerin orta sınıfın önyargılarını yönlendirerek güçlerini yeniden düzenlediklerini söyler.
Yaşamın her alanına yayılmış bir boşluk duygusu var. Şimdiki zaman, yalnızca geçmişten koparılmış değil, insanların önlerindeki zaman da tamamen ortadan kalkmış, sanki gelecek yok olmuş gibi.
148 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.