Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü

Yalçın Küçük

Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü Sözleri ve Alıntıları

Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü sözleri ve alıntılarını, Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü kitap alıntılarını, Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Burada ekleyeceklerim var. Bir: İnsan ilerlerken büyüyor. İki: İnsan, gerilerken küçülüyor. Düşünme, yalnızca ilerlemek içindir. İnsan ilerlerken düşünce gelişiyor. İlerleme durduğu zaman Marksizm-Leninizm çekici bütün gücünü yitiriyor.
Sayfa 341 - Mızrak Yayınları
Reklam
Faşizm, öncelikle insanı küçültme operasyonudur. İnsanı, burjuva devrimlerinin de kazanımlarından arındırma işlemidir.
Sayfa 43 - Mızrak Yayınları
İşçiler meta-para ilişkisinin egemenliğini sürekli fiyat artışı olarak anlıyor; Garbaçov ekibi, bu ilişkiyi engelsiz egemen yapmak için, belki de kırk yıldan beri sabit kalan temel tüketim malları fiyatlarını yükseltmek ve bunlarla ilgili tüm sübvansiyonları kaldırmak için fırsat arıyor.
Sayfa 111 - Mızrak Yayınları
Sovyet sosyalizmi en çok yeni insanı yaratmada başarısızlığa uğradı. Sosyalizm, Bruno kadar inançlı, Balzac kadar meraklı, Thomas More kadar bilge, Erasmus kadar şakacı. Faust kadar öğrenme tutkunu. Gide kadar dünya nimetlerine saldırgan, bir keşiş kadar oruç tutan, doğa karşısında Einsten kadar şaşıran, kütlesine Tolstoy gibi mistik saygı duyan, Bertrand Russel kadar yaramaz, Nazım kadar saf insanı yaratmaya yazgılıdır; ilk denemede sadece savunma ve hücum korkağı yaratıklar ortaya çıkarabiliyor. Ekim Devrimi, ne yazık, burjuva devrimi ölçüsünde bile yeni insan yaratamıyor ve yarattıkları kısa bir zaman içinde eskiye dönüyor.
Sayfa 8 - Mızrak Yayınları
Garbaçov yönetimi, ülkeyi açık ve derin bir ekonomik bunalımın içine sokuyor. Tüketim mallarında bile, nerede ise, savaş döneminde rastlanmayan bir kıtlık beliriyor; daha da önemlisi, yeni açılan McDonald sandviççisinin önünde dört buçuk saat kuyrukta bekleyen Moskovalı örneğinin gösterdiği türden, Sovyet yurttaşı Batı tüketim kalıplarının, Amerikan yaşam biçiminin düşkünü haline gelmiştir. Rejimin olmasa bile Garbaçov’un yönetimini sürdürmesi, tüketim mallarındaki kıtlığı hafifletmesine bağlı görünüyor; arkasından, perestroyka’nın çıkışında en önemli amaç görünen teknolojik donatımı yenileme sorunu geliyor.
Sayfa 182 - Mızrak Yayınları
Reklam
NATO liderlerinin bir kısmı, yine Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin Kongresi devam ederken, Japonya başbakanını da alarak, Amerika Birleşik Devletleri’nde Houston kentinde sanayileşmiş yedi ülke lideri kategorisinde, bir araya geliyorlar. Tek gündem, Sovyetler Birliği’ne yardım sorunudur; Thatcher’in itirazları yumuşatılarak, reformlara devam etmesi koşuluyla Sovyetler Birliği’ne kredi açılacağı ve teknolojik yardım yapılacağı karara bağlanıyor.
Sayfa 182 - Mızrak Yayınları
Birinci Soğuk Savaş, İkinci Dünya Savaşı’ndan Sovyetler Birliği'nin güçlü taraf olarak çıkmasından ve sosyalizmin Avrupa'da yayılmasını önleme gerekçesiyle açılıyor. İkinci Soğuk Savaş, 1970 yıllarında başta Amerika Birleşik Devletleri’nin büyük bir ekonomik, politik ve ahlak bunalımı yaşadığı bir zamanda Sovyetler Birliği’nde sosyalizmin istikrara kavuşmasından ve Sovyetler Birliği'nin tüm askeri güçler dengesini kendi tarafına çevirerek daha geri topraklarda etkisini artırmasından doğuyor. Birincisi eski kıtada ve ikincisi Üçüncü Dünya’da sosyalizmin yeni alanlar kazanmasını önlemeyi ve her ikisi de kuşatmayı amaçlıyor.
Sayfa 337 - Mızrak Yayınları
"Tarihsel perspektif içinde ele alındığında, Avrupa dışında Batı’ya en büyük güçlükleri yaratan Hruşov ve Lenin ve hatta Stalin değildi, fakat pek habis Brejniev oldu. Vietnam zaferini Sovyet silahları ve desteği sağladı ve bunlar, Mozambique’te, Angola’da ve Cuba aracılığıyla, Nicaragua’da zaferin sağlanmasında büyük imkânlar sağladı."
Sayfa 134 - Mızrak Yayınları
Atom bombasının kullanılmasını, bütünüyle, yeni düzenin yayılmasını durdurmaya yönelik büyük bir çaresizlik olarak görenlere katılıyorum. Çok daha açık söylenebilir; atom bombası, Sovyet sosyalizminin Mançurya’ya doğru yayılmasını önlemek ve Avrupa’da ulaştığı topraklardan, geri çekilmeye zorlayabilmek için atılmıştır. Daha da açık formüle edilebilir; atom bombası, Japonya’ya değil Sovyetler Biriiği’ne düşmüştür. Asıl etkilerinin Sovyet, topraklarında görülmesi istenmiştir; Hiroşima ve Nagazaki’de ölenler, bu nedenle, bir kez değil iki kez kurban edilmiştir.
Sayfa 190 - Mızrak Yayınları
Reklam
Garbaçov reformları, giderek, Sovyet kır ve kentlerinde özel mülkiyeti kaçınılmaz görüyor. Ayrıca NEP dönemini, perestroyka’nın başlangıcı sayıyor; NEP, modeldir. Buharin ise işte burada İşe yarıyor ve adı bir modelin sembolü olduğu için son derecede yüksek yerlere çıkarılıyor. Buharin, Sovyet halkı için, Sovyet düzeninde özel mülkiyetten korkulmaması gerektiğini savunan ve NEP’ten çıkılmaması için büyük bir mücadele veren bir eski-bolşevik’tir; Sovyet bağlamında özel mülkiyetin sembolü Buharin oluyor.
Sayfa 119 - Mızrak Yayınları
Amerikan Başkanı Moskova ziyaretini Moskova’da Andrey Saharov ile görüşme koşuluna bağlayınca, Mihail Garbaçov buna da boyun, eğiyor. Reagan’ın Saharov’la, dünyanın her yanına yaygın bir biçimde iletilen buluşması, muhalefet ile A.B.D. arasındaki bağları daha da güçlendiriyor ve açığa çıkarıyor. Bundan sonra ve 1987 yılından itibaren, Sovyetler Birliği’nde sosyalizmi reforme etme çabaları ve kadroları, en öndeki yerlerini, sosyalizmden ayrılmak isteyenlere bırakıyor. Bundan sonra Sovyetler Birliği Komünist Partisi, kendi topraklarında, görülmemiş bir hücumun hedefi haline geliyor. Artık iç savaşın başladığı düşünülebilir; tek otoriteyi kabul etmeyen başka bir düzen ortaya çıkıyor ve varlığını; sürdürüyor. Milliband’ın da kullandığı nitelemeyle, Garbaçov’un "yukarıdan devrimi" yabancı güçlerle de bağını kurmakta gecikmiyor Bu yeni bir aşamadır; insanlar yeni kimlik ve bakışla ortaya çıkıyorlar.
Sayfa 114 - Mızrak Yayınları
"Görünüşe göre sonu gelmez bir biçimde bir Sovyet başarısını diğeri izledi. Stalin, 1949 yılında sersemletici bir hızla atom bombasını elde etti. Sonra Hruşov, Sputnik’i ve uzaydaki ilk insanı ile büyük bir zafer kazandı ve roketleri ile dünyayı ürküttü. Brejniev, Üçüncü Dünya’ya istediği gibi müdahele etti, kıtaları denizaltılarıyla kuşattı ve sonunda Birleşik Devletler ile nükleer eşitliği sağladı. Rusya, bir süper güç olarak, dünyayı iki ayağının arasına aldı." "Ve 1968 yılından sonra, Batı’nın Vietnam felaketi, Watergate Skandalı, iki petrol şoku ve Şah’ın İran’ın yıkılışı türünden darbelerle sersemlediği bir zamanda ‘güçler dengesi’, Sovyetler’in pek sevdikleri bir söyleyişle, kesinlikle, ‘sosyalizm lehine’ değişiyordu." "Herhangi bir mutlak gösterge açısından Sovyet sistemi başarısız değildi: Halkının bir başkaldırısı yoktu, ekonomisi, sınırlı da olsa yeterli ölçüde ürün sağlıyordu. Eşitsizlik ve suç düzeyi, gelişmiş kapitalist ülkelerdekinden daha düşüktü."
Sayfa 138 - Mızrak Yayınları
Charlie Chaplin de İki Savaş arası zamanın yüzü’dür ve peki nedir? Chaplin’de insanın son direnişini, çırpınışını, çaresizliği nedeniyle kurnazlığını, görüyorum. Charlie, ekonomik ve teknolojik açıdan en ileri, işletmeleri en büyük olan coğrafyalarda son insandır; hep büyük yapılardan, devleşmiş insanlar aracılığıyla kapı dışı ediliyor. Şarlo, tekellerin soğuk ve bürokratik yapılar olarak temel renk oldukları bir dünyada bir sevimli Don Kişot’tur. Farkı, ikincisinin saldırgan ve alık ve Şarlo’nun savunmacı ve kurnaz olmasındadır. Chaplin’i bu kadar sevimli ve öylesine ortak yapan, yeni düzene geçemeyen ülkelerde insanın küçülmesine karşı yürüttüğü inatçı mücadele oluyor. Bundan sonra bir mücadele göremiyorum; insan, küçükinsana dönüşüyor. Bütün insanların küçükinsan’a dönüştüğü bir dünyada Şarlo ilginç olmaktan çıkıyor. Tekellerin esaretine alışmış küçükinsanların, insanı küçültme sürecini algılamasının mümkün olamayacağını düşünüyorum.
Sayfa 45 - Mızrak Yayınları
Marx ve Engels, yola çıktıklarında bir yol vardı ve sosyalist mücadele, Marx ve Engels’den önce başlıyor. "Sosyalist" sözcüğü ilk kez 1827 yılında, Owen taraftarlarının çıkardığı bir kooperatif yayınında kullanılıyor. Marx ve Engels, bu yola giriyorlar. "Sosyalist" sözcüğünün kaynağında ortaklık var; dernek veya cemiyet anlamındaki assosiasyon sözcüğüyle aynı anlam grubuna giriyor. Bu sözcükte bir beraberlik ve katılma yükü bulunuyor; "sosyal" sözcüğü de, bir iştiraki, katılmayı, birlikte yürüyüşü ifade ediyor. Bu sözcükle, "kompanyon" sözcüğü eş anlamlıdır; "kom" ve "pan" sözcüklerinin bir araya gelmesinden türüyor. "İle" ve "ekmek" sözcüklerinden oluştuğu için, "kompanyon" ve bunun özdeşi "sosyal" sözcükleri, birlikte ekmek yemeyi, yoldaşlığı anlatıyorlar. Bütün bu açıklamalar şunun içindir: "Sosyalist", ya da sosyalizm ile "komünist", ya da komünizm, sözcükleri arasında büyük ve önemli farklar bulunmuyor. Birbirinden ayrı anlam yükleri, daha çok pratikten geliyor. Bunun ötesinde sözcük anlamında, komünizm, biraz daha yakın beraberliği ve ortaklığı anlatıyor.
Sayfa 284 - Mızrak Yayınları
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.